MVP yaklaşımı ile ürün geliştirme süreçleri hızlanıyor
15 Oca 2021
2 dk okuma süresi
Minimum Viable Product ya da kısaca MVP yaklaşımı sayesinde ürün geliştirme süreçleri hiç olmadığı kadar hızlanıyor ve başarı oranı artıyor. MVP nedir, avantajları nelerdir gibi soruları bu yazımızda yanıtlıyoruz.
MVP (Minimum Viable Product), bir ürün veya hizmet fikrinin en yalın ve sade şekliyle piyasaya sürülmesini öngören ürün geliştirme yaklaşımıdır. MVP tamamlandıktan sonra ortaya çıkan ürün, iyileştirmeler ve yeni işlevlerle kademeli olarak geliştirilebilir. Her ne kadar günümüzde yazılım girişimleriyle özdeşleşse de MVP yaklaşımı, teknolojinin her dikeyinde her ölçekteki şirket için ideal ürün geliştirme stratejisi olarak kabul görmektedir.
MVP yaklaşımı ürün geliştirme sürecinde ve sonrasında yaşanabilecek kötü sürprizlerin önüne geçerek ürünün toplam maliyetini azaltır. MVP ürünlerin maliyeti, tam teşekküllü karmaşık ürünlerden çok daha düşüktür. Zira bu yaklaşımdaki amaç, ürünün ana fikrini en yalın şekliyle ve hızla tüketicilere sunmaktır.
Projenin başlangıcında çok fazla yatırım yapılması gerekmediğinden, ürün geliştirme sürecinin ilerleyen aşamalarında alınacak geri bildirimler ışığında daha kolay manevra yapılabilmesi mümkündür.
MVP yaklaşımı, kullanıcıların ürün fikrini kabul edip etmeyeceğini anlayabilmek için ürünü en yalın ve kullanışlı işlevlerle piyasaya sürme fırsatı sunar.
Kullanıcılar ve kullanıcı davranışları hakkında çabuk veri toplayıp analiz etmek, bu yaklaşımda avantaj sağlar. Doğru kararları vermek için aşağıdaki soruları yanıtlamak gerekir:
· MVP’de yer alan işlevler kullanıcıların ihtiyaçlarını karşılıyor mu? Gereksiz özellikler var mı?
· Kullanıcılar mevcut çözümlerden memnun mu? Yeni alternatifler denemeye hazır mı?
· Söz konusu çözümün hedeflediği kullanıcı tabanı, gelecekte daha yüksek geliştirme maliyetlerini karşılayacak kadar büyük mü?
Bu sorulara verdiğiniz cevaplar sizi tatmin etmiyorsa, MVP’nizi ideal forma ulaştırmak için kapalı beta testleri yaparak kullanıcılarınızdan geri bildirimler toplayabilirsiniz. Bu geribildirimleri ürüne yansıtarak daha etkili bir başlangıç yapmanız mümkün hale gelir.
MVP yaklaşımı, yalnızca maliyetlerin değil, ürünün kullanıcılara sunulma süresinin de ciddi oranda kısalmasını sağlar. Tipik bir MVP geliştirme süreci yalnızca birkaç ay sürer. Ürünün ilk versiyonu en başından itibaren gerekli fonksiyonları sunduğundan, böyle bir ürünün piyasa talebini karşılama, kullanıcı kazanma ve tutulma şansı çok daha yüksektir.
Ürününüzün yeni keşfedilen sorunları çözmeye yardımcı olmasına veya mevcut sorunlara yenilikçi bir çözüm sunmasına bakmadan, MVP'nizi kullanıcılara ne kadar erken sunarsanız, pazarda oturmuş bir yere sahip olma şansı o kadar artar.
MVP kullanıcılara sunulduktan sonra, şirketiniz ürününüzün geleceğine yönelik en değerli yatırım olan geribildirimleri toplamaya başlar. Kullanıcı geri bildirimleri (şikayetler, istekler, beklentiler ve öneriler) ürününüzü daha da geliştirmek ve değişiklikler yapmak için temel bilgileri oluşturur.
Diğer yandan, her geribildirimi sorgusuz sualsiz uygulamaya koymak hata olacaktır. Örneğin bir ürüne yeterince planlanmamış işlevleri eklemek, ürünün başarı ihtimalini azaltır. Kullanıcı geri bildirimlerini değerlendirirken, kendi ürün vizyonunuzu bir an olsun aklınızdan çıkarmamalı ve bir süzgeçten geçirdikten sonra geribildirimleri uygulama süreçlerinize dahil etmelisiniz.
Ürününüzün ilk versiyonunu yayınlamak aynı zamanda maddi geri bildirimler almanızı sağlayabilir. MVP’den elde edeceğiniz gelirler belki şirketinizin geleceğini garantiye alacak düzeyde olmayacaktır, ancak ürünün nihai formuna getirilmesi için gerekli maliyeti karşılayabilir.
Öte yandan, melek yatırımcılar kullanıcılar tarafından sevilen bir MVP’ye ilgi duyacaklardır ve MVP hazırlamak, şirketinizin olası yatırım süreçlerini hızlandıracaktır.
İlgili Postlar