21 Tem 2020
3 dk okuma süresi
Pazarlama dünyasının son yıllardaki önemli temalarından biri olan çevrecilik, tüketicinin de daha fazla hassasiyet gösterdiği bir konu haline geldi. Markalar üretim süreçlerini, iş yapma biçimlerini ve sosyal sorumluluk çalışmalarını çevreci bir bakışla elden geçirerek fark yaratmaya çalışıyor. Yeşil pazarlama olarak da anılan bu yaklaşımın öne çıkan özelliklerini blog yazımızda aktarıyoruz.
Son yıllarda işletmeler, çevre sorunlarına karşı daha duyarlı bir politika izliyor. Tüm üretim ve tüketim süreçlerini çevreci hale getiren şirketlerin sosyal sorumluluk kapsamında ortaya koyduğu çözüm politikaları arasında bulunan yeşil pazarlama hakkında bilinmesi gerekenleri bu yazımızda paylaşıyoruz.
Dünyada sanayi devriminden bu yana insanların sebep olduğu pek çok çevre felaketi yaşandı. Kimyasal atıklar, tanker kazalarında denize saçılan petrol, nükleer santral kazaları ve bunlar gibi çevre felaketleri dünyamıza ciddi zararlar verdi.
Gelinen süreçte bireyler ve devletler kadar, şirketler de sorumluluk ve görev üstlenmeye başladı. 1975 yılında Amerikan Pazarlama Derneği’nin düzenlediği Ekolojik Pazarlama konulu seminerde ilk defa ortaya çıkan yeşil pazarlama, çevre sorunlarının çözümünde etkili bir yöntem olarak görülüyor. Tüketici karar mekanizmasındaki değişim de yeşil pazarlamanın popülaritesini artırdı.
Yeşil pazarlama nedir, hangi evrelerden oluşur?
Ekolojik pazarlama ve çevresel pazarlama olarak da adlandırılan yeşil pazarlama, pek çok kaynakta farklı şekillerde tanımlanıyor. Tanımlar yeşil pazarlamanın amacının, tüketicilerin refahının uzun vadeli korunması olduğunu yansıtıyor. Bu bağlamda yeşil pazarlama nedir sorusunu çevre ve doğa dostu pazarlama faaliyetlerini içeren süreçler bütünü olarak yanıtlayabiliriz.
Yeşil pazarlama iki evreden oluşuyor: Yeşil hedefleme ve yeşil pazarlama stratejileri. Yeşil hedefleme aşamasında çevreci hedef kitle belirlenerek ürünler tasarlanıyor. Yeşil stratejiler aşamasında ise markalar yeşil olmayan ürünlerini üretirken de doğal kaynakları mümkün olduğunca az kullanarak çevreci stratejiler geliştiriyor. Yeşil pazarlama faaliyetleri şu özellikleri kapsıyor:
Sürdürülebilir üretim
Çevre güvenliğini tehdit etmeyen ürün üretimi
Ürünlerin geri dönüştürülebilen veya geri dönüştürülmüş malzemelerden üretilmesi
Ürünlerin bambu gibi yenilenebilir malzemelerden yapılması ve zehirli herhangi bir malzeme içermemesi
Yeşil pazarlamanın geleneksel pazarlamadan farkı yeşil pazarlamanın amaçları ve özelliklerini de ortaya koyuyor. Bu farklılık şöyle:
Geleneksel pazarlama, ekonomik odaklıyken yeşil pazarlamada sosyal ve çevresel ihtiyaçlar da göz önünde bulunduruluyor.
Yeşil pazarlama, ürünlerin doğrudan faydalarına değil, uzun vadeli çevresel faydalarına odaklanıyor.
Yeşil pazarlama, geleneksel pazarlamadan farklı olarak malların ve hizmetlerin doğal çevreye etkisini dikkate alıyor ve eko etiketli ürün ve hizmetlerin üretimini ve tanıtımını teşvik ediyor.
Yeşil pazarlama karması; ürün, fiyat, tutundurma ve yer olarak sıralanan 4P unsurlarına fiziksel ortam, insan ve süreç bileşenlerini de ekliyor. 7P unsurları yeşil pazarlama stratejileri dâhilinde yeşil ürün, yeşil fiyat, yeşil dağıtım, yeşil tutundurma, yeşil paket, yeşil tüketici ve yeşil süreç şeklinde sıralanıyor.
Tüm bu farklılıklar yeşil pazarlamanın yalnızca ticari amaçlı alışveriş ilişkisi olmadığını gösteriyor.
Yeşil pazarlama ve tüketici özellikleri
Yeşil tüketici, çevre dostu davranışları benimseyen kişi olarak tanımlanıyor. Tüketim davranışlarını geleceği düşünerek planlayan yeşil tüketiciler firmaların çevreye karşı duyarlı olmalarını bekliyor ve şu özellikleri taşıyan ürünleri kesinlikle satın almıyor:
Çevreye zarar veren malzemeden üretilmiş ürünler
Yaşam tarzını ve çevreyi tehlikeye atan ürünler
Hem insan hem de hayvan sağlığı için risk taşıyan ürünler
Kullanım veya yok etme sırasında çevreye zararı olan ürünler
Tüketimi artırmayı hedefleyen pazarlamanın, “az ve öz kullanım” mottosunu benimseyen çevrecilikle harmanlamasından doğan yeşil pazarlama uygulamaları, doğa dostu olmanın bir kurum kültürü olarak benimsenmesinde etkili oluyor. Türkiye’de yeşil pazarlama uygulamaları genellikle turizm sektöründe yeşil otel vb. uygulamalarla karşımıza çıkmakla birlikte tüm sektörlerde yaygınlık kazanıyor. Yeşil dostu işletmeler farklılık yaratarak rekabette öne çıkabiliyor ve prestijini artırıyor.
Yeşil pazarlama stratejileri arasında ambalajlamanın önemli bir parçası olan etiketleme, ürünün çevresel nitelikleriyle ilgili bilgilerin aktarılmasını sağlıyor. AB tarafından düzenlenen ekolojik etiket için çevreyi önemseyen bir firma kimliği kazanmada etkili oluyor. Tüketiciler çevre dostu ürünler için fazladan ödemeye razı oluyor; fakat şirketlerin fiyat stratejisinde dikkatli olması örneğin, yüksek fiyat veriyorsa ürünü farklılaştırması veya promosyon desteği sunması önem taşıyor.
İnnova dijital pazarlama çözümleri
Hedef kitlenize ulaşmak, doğru bilgileri toplamak, analiz etmek ve anlamlı bilgiye dönüştürmek için, İnnova uzmanlığı ve deneyiminin bir araya gelmesinden oluşan İnnova dijital pazarlama çözümlerinden yararlanabilirsiniz.
Hızlı değişen dünyada süreklilik sağlayabilmek için karar verme yapılarını ve pazarlama altyapılarını kolayca yönetebilmek gerekiyor. Bu noktada alandaki uzmanlığı ve deneyimiyle İnnova yanınızda oluyor.
Türkiye’de ve dünyada Microsoft, SAP, Oracle, IBM vb. pek çok markayla üst seviye iş ortaklığı bulunan İnnova’nın Müşteri Deneyim Tasarım Araçları Çözümleri sayesinde verileri anlamlı bilgiye dönüştürerek hedef kitleye ulaşabilirsiniz.
İlgili Postlar