Pandemi sonrası iş dünyasının 3 büyük trendi

Pandemi sonrası dönemde geleneksel işyeri alışkanlıkları büyük bir değişime uğradı. Google’da hızlıca “yeni normal” kelimesini arattığınızda hayatımızda nelerin değişikliğe uğradığı ile ilgili sayısız sonuç karşımıza çıkıyor. Hemen hemen her sektörde yayılan ve günlük rutinlerimizi pek çok yönden değiştiren yeni trendleri göz önüne aldığımızda işlerin bir daha asla Mart 2020’den önceki gibi olmayacağını söyleyebiliriz.

Pandeminin iş dünyasına etkileri düşünüldüğünde akla ilk gelen şey şüphesiz uzaktan çalışma oluyor. Pew Research’ün bu yıl Şubat ayında gerçekleştirdiği bir araştırmaya göre ABD’deki çalışanların yaklaşık %60’ı ofisleri yeniden açıldığı halde evden çalışmaya devam ediyor. Şirketlerin gelecek planlarını yaparken bu durumu göz önünde bulundurması aslında tek başına yeterli değil. İnsanların önümüzdeki birkaç yıl içinde çalışma alışkanlıklarını şekillendirecek üç önemli trendi öğrenmek için yazımızı okumaya devam edebilirsiniz.

1.Şirket kültürü çalışanların değerleriyle uyumlu olmalı

Birçok şirket, çalışanlarının ailelerinin ve toplumun sağlığına öncelik vermek için son iki yılda önemli adımlar attı. Bu durum, bir şirketin en önemli varlığının çalışanları olduğunu savunan insan kaynakları uzmanları tarafından memnuniyetle karşılandı. Bununla birlikte içinde bulunduğumuz yeni gerçekliğimizde şirket kültürlerinin daha ileri seviyelere taşınması gerekiyor. Çalışanlar artık esnek çalışma modelleri, fiziksel ve psikolojik sağlık destekleri gibi beklentiler içerisindeler. Aynı zamanda sosyal adalet kavramı Y ve Z kuşağı için giderek daha önemli hale geliyor ve çalıştıkları şirketin bu konuda net bir duruş ortaya koymasını istiyorlar. Şirketlerin artık websitelerinde yer alan “misyonumuz” metninde yuvarlak cümlelerle geçiştirmek yerine gerçekten fark yaratan bir şirket kültürüne sahip olması gerekiyor.

Örneğin, şirketlerin daha geniş bir dünya görüşünü yansıtması için çeşitliliğe, eşitliğe ve kapsayıcılığa öncelik vermesi gerekiyor. Ayrıca şirketin sosyal olaylara verdiği tepkiler, bağış yaptığı kurumlar ve hayata geçirdiği sosyal sorumluluk projeleri, iş tekliflerini değerlendiren adaylar tarafından daha fazla dikkate alınıyor.

2. Yatırımlarda çevresel, sosyal ve kurumsal yönetişim odaklı yaklaşım

Eskiden bir işletmenin tek amacı daha fazla para kazanabilmekti. Yaptığı yatırımlarla büyümek isteyen şirketler için çevredeki insanların başına gelen iyi veya kötü her şey ikinci plana atılırdı. Günümüzün kurumsal dünyasında ise hissedarların kazançları, çalışanların refahı ve kamuoyunun yararına dönük hesap verebilirlik önemli bir yer tutuyor.

ESG (Environmental, Social and Governance) kısaltmasıyla tanımlanan çevresel, sosyal ve kurumsal yönetişim temelli yatırımlar pandemi ile birlikte değişen iş dünyasında artık çok daha fazla önem taşıyor. Çalışanlar şirketlerinin sürdürülebilirlik konusundaki çalışmalarını somut uygulamalarla göstermelerini bekliyor. Nakliye için elektrikli araçları tercih etmekten yemek menülerine vegan seçenekler eklemeye kadar hayata geçirilebilecek çok sayıda uygulama önümüzdeki dönemde şirketleri bekliyor.

3. Verimlilik ve güvenliği dengeleme

İlgi çeken bir diğer trend ise çalışanların lokasyondan bağımsız olarak bulundukları yerde işlerini etkin bir şekilde yapabilmek için gerekli olan tüm dosya ve sistemlere erişebilmeyi talep etmeleridir. Gartner’ın yaptığı bir araştırmaya göre 2024 yılına kadar uzaktan çalışanlar, işlerini yapabilmek için en az dört farklı cihaz kullanacaklar. Bu durum şirketlerin BT personelinin güvenlik ve uyumluluk ile ilgili önlemler alırken verimliliği olumsuz etkilemeyecek şekilde düzenlemeler yapmasını gerektirecek. Ağa bağlı cihaz sayısı arttıkça şirketler siber saldırılara daha açık hale gelecektir. Ayrıca bu cihazlarda kişisel sosyal medya hesaplarının kullanılması veya dolandırıcılık amacıyla kurulmuş sitelere girilmesi gibi riskler de ek güvenlik açıklarına yol açabilir.

Çalışanların verimliliği ve kurumsal güvenlik arasındaki dengeyi kurabilmek için ilk önce şirketin karşılaşabileceği birincil riskler doğru tespit edilmelidir. Uzaktan çalışma ve hibrit çalışma için kullanılan teknolojiler ayrıntılı olarak değerlendirilmeli ve uygulamaların güvenliği denetlenmelidir.

Günümüzde şekillenen trendlerin çoğu hem çalışanlara hem de şirketlere önemli faydalar sağlıyor. İş dünyasının yeni gerçekliğinde bu yazımızda yer verdiğimiz trendlere çevik bir şekilde tepki verebilen şirketler büyük olasılıkla en iyi yetenekleri cezbedecek ve ellerinde tutmayı başarabileceklerdir.