25 Tem 2022
2 dk okuma süresi
İnsan kaynakları uzmanları, iş başvurusu yapan adaylar hakkında araştırma yapmaya imkan sağladığı için sosyal medya sitelerini giderek daha fazla kullanmaya başladılar. İşveren açısından bakıldığı zaman ek bir maliyet oluşturmadan uygun adayları bulma süresini kısaltan sosyal medya araçları aynı zamanda geniş bir özgeçmiş havuzu oluşturmaya da yardımcı oluyor. Özellikle yetişmiş insan kaynağı bulmakta zorluk yaşanan teknik pozisyonlar için şirketlerin birbirleri ile rekabet içinde olduğu göz önüne alındığında sosyal medyanın etkin kullanılması uygun adaylara erişmek için önemli bir avantaj sağlıyor.
İK’cılar, iş başvurusu yapan adayların sosyal medya profillerinde araştırma yapmadan önce genellikle Google’da hızlı bir tarama yaparlar. Geçmiş tarihlerde adayla ilgili bilgilere yer veren sayfaları inceleyerek, özgeçmişlerinde yazan bilgilerle uyumlu olup olmadığını kontrol ederler. Adayların iş başvurusu yapmadan önce arama motorları vasıtasıyla ulaşılabilen kendi dijital kimlik kalıntılarına bakmaları faydalı olacaktır. Bu sayede gerekli olması halinde olumsuz veya hatalı bilgiler içeren sayfaları arama sonuçlarından çıkarmak için harekete geçebilirler.
İK uzmanları, dijital ayak izlerini takip ederek adayların aldıkları eğitimler, üye oldukları kulüpler ve beğendikleri kişi ve kurumlar hakkında bilgi sahibi olabilirler. Böylece şirket kültürüne uygun bir dünya görüşüne sahip olup olmadıkları ve ilgili pozisyon için yeterli eğitimi alıp almadıkları belirlenebilir.
LinkedIn, insan kaynakları uzmanlarının açık ara farkla en sık kullandıkları sosyal ağ sitesidir. Bu nedenle özellikle aktif iş arayışında olan adayların özenli hazırlanmış ve yeterliliklerini iyi ifade eden bir LinkedIn profiline sahip olması önemlidir. Bunun yanında Facebook, Twitter, Instagram ve Youtube gibi sosyal medya mecraları da İK’cıların araştırma yaptığı diğer kanallar arasında sayılabilir. Buralarda yapılan paylaşımların, retweetlerin, beğenilerin bir İK uzmanı gözüyle değerlendirileceği akıldan çıkarılmamalıdır.
Sosyal medya mecralarının en çok işe alım süreçlerinde rol oynadığını söyleyebiliriz. Hedef odaklı işe alım süreçleri açısından bakıldığında ilgili pozisyonun gerekliliklerini karşılayan en uygun adayın belirlenebilmesi için LinkedIn kullanımı önemli bir yere sahiptir. Diğer sosyal medya sitelerinde de adayların paylaştıkları içeriklerin kalitesi, önem verdiği konular ve tepki gösterdiği olaylar analiz edilerek genel hatlarıyla kişilik özellikleri hakkında fikir sahibi olunabilir. Tüm bunlar, şirkete en uygun adayın işe alınmasına katkı sağlayan değerli verilerdir. Sosyal medya, insan kaynakları yönetimi açısından giderek daha fazla önem kazanmaktadır.
Sosyal medya mecraları, İK uzmanlarına işe alım süreçlerinde sunduğu avantajların yanı sıra bir işletmenin dışarıdan nasıl göründüğünü belirlemesi açısından da son derece değerlidir. Özellikle mevcut ve eski şirket çalışanlarının sosyal medyada yaptığı yorumlar ve kendi deneyimlerini anlattıkları paylaşımlar, iş başvurusu yapan adaylar için birer referans işlevi görür. Bu paylaşımlar, kalifiye kişilerin çalışmak için bir şirketi tercih edip etmeme kararını da etkiler. Ayrıca marka imajını da olumlu ya da olumsuz olarak etkileyebilir.
LinkedIn üzerinden yürütülen hedef odaklı işe alım süreçleri sayesinde boş pozisyonlar için en uygun adaylara ulaşmak son derece hızlı ve kolay bir şekilde gerçekleştirilebilir. Eğitim bilgisi, iş tecrübesi, sertifikalar, yabancı dil seviyesi gibi pek çok farklı özellik için filtreleme yapılarak ilgili pozisyon için en uygun adaylara kısa süre içinde ulaşılabilir.
İlgili Postlar
Bt Yöneticilerinin Uyması Gereken 3 Ilke
28 Eyl 2022
İkHibrit Çalışma Kültürü Nasıl Oluşturulur?
30 Kas 2022
İk