11 Haz 2021
2 dk okuma süresi
Müşterilerin neyi ne zaman isteyeceğini bilmek, bilim kurgu ürünü bir kabiliyet değil, günümüz iş dünyasının sık kullanılan araçlarının bir özelliğidir. Müşteri talebine önceden hazırlanmak için çok sayıda ürün ve hizmet ortaya koymak avantajlıdır ancak gelecek talep konusunda emin olmadığınız durumlarda bunu yapmak büyük bir ticari risk olacaktır. Müşteri talebi beklentileri karşılamadığı için arzın depolarda beklemesinin şirketlere hiçbir faydası yoktur. Diğer taraftan, bir şirketin isteyeceği son şey bir müşteriyi stok eksikliğinden dolayı, söz konusu ürün veya hizmeti sağlayamadığı için kaybetmektir. İşte talep planlaması tam da bu noktada şirketlerin imdadına yetişir.
Talep planlaması nedir?
Talep planlaması, bir şirketin gelecekteki müşteri talebini tahmin etmesine ve arzı buna göre ayarlamasına olanak tanıyan, tedarik zinciri yönetimi (SCM) sürecinin ayrılmaz bir parçasıdır. Bu süreç, bir eğilimi tahmin etmek ve gelecekteki talebi öngörmek için geçmiş arz ve talep dönemlerinden verileri, istatistikleri ve değerli bilgileri kullanır.
Talep planlamasının anahtarı pazar eğilimleri, küresel olaylar ve hatta hava durumu gibi iç ve dış faktörlere göre pozisyon almaktır. Bir şirket gelecek talebi tahmin etmek için herhangi bir anda hedef kitlesini etkileyebilecek tüm potansiyel faktörlerin farkında olmalıdır. Örneğin, uzmanlığı sel felaketine bile dayanabilen kepenkler üreten bir şirketin ürünlerine olan talep, meteorolojinin afet tahminiyle büyük ölçüde artabilir.
Etkili talep planlaması, Google'da aratamayacağınız veya dışarıdan araştırılamayan faktörlere bağlıdır. Müşterilerinizin sizden beklentileri kadar, şirketinizin iç işleyişiyle de alakalıdır. Aynı sektörde faaliyet gösteren iki rakibin talep planlamaları birbirlerinden farklı ve aynı zamanda geçerli olabilir.
Talep planlama ve tahmin
Talep planlamasının mihenk taşı müşterilerin beklentilerini tahmin etmektir ve ancak analitik verilerle mümkündür. Gelecek talep tahmini nicel ve nitel veriler ışığında gerçekleştirilir.
Nicel veriler geçmiş dönemlere ait satış, gelir ve envanter bilgilerinden oluşur. Nitel veriler ise bir işletmenin müşteri tabanını ne kadar anladığıyla doğru orantılı olarak üretilebilir. Bu bilgilerin çoğu, bir işletmenin pazar eğilimleri, müşterilerinin kim olduğu ve güncel ihtiyaçlarının nasıl şekillendiği veya neye ihtiyaç duyduğu hakkında ne kadar bilgi sahibi olduğuyla alakalıdır.
Talep tahmini büyük ölçüde müşterilerin paralarını neye harcamak istedikleri konusundaki bilgiye dayanır. Tutarlı bir tahmin, hizmet veya ürün yaşam döngüsünün önyargısız değerlendirilmesini gerektirir. Gerçekçi muhakemelerde bulunmak ve talebin dinamik bir döngü içerisinde olduğunu kabullenmek, doğru tahminler ve doğru talep planları oluşturmak için olmazsa olmazdır.
Talep ve arz planlaması
Tedarik planlaması, talep planlama sürecinde saptanan ihtiyaçların nasıl karşılanacağını belirleme sürecidir. En basit ifadeyle, tedarik planlaması talebin öngörülmesinin doğal bir devamıdır. Arzın başarılı bir şekilde planlanması için talep planlamasında elde edilen tahmin sonuçları kullanılır.
Talep ve arz planlaması süreçleri iç içe geçtikleri için talep ve arz planlayıcıları da yakın çalışmalıdır. Talep planlayıcısı talep önerileri yapmak için tahmin verilerini kullanırken, tedarik planlayıcısı ise talep planlama sürecinde yapılan projeksiyonları yerine getirmek için gerekli malzemelerin satın alınması veya üretilmesi için bir eylem planı oluşturur.
Talep planlayıcısı organize talep verilerini ve bu verilerin nasıl karşılanacağına ilişkin genel önerileri sunduğunda, tedarik planlayıcısı potansiyel finansal kısıtlamalar da dahil olmak üzere tüm şirket hedeflerini göz önünde bulundurarak bu hedeflere gerçekçi bir şekilde nasıl ulaşılabileceğini ortaya koyar. Tıpkı tahmin gibi tedarik planlaması da başarılı olmak için talep planlamasına dayanır. Biri olmadan diğerini yapmaya çalışmak geçerli sonuçlar vermez.
İlgili Postlar