12 Kas 2020
3 dk okuma süresi
Girişimcilik dünyasında yaygın kullanılan ‘ölçeklenebilirlik’ kavramı e-ticarette büyüme için de örnek alınabilir. E-ticaret işinizin sürekli büyümesi ve kâr edebilmesi için ölçeklenebilirlik, artan talebe karşılık verme kabiliyetine işaret eder. Daha fazla müşteri ürün veya hizmetlerinizi sipariş ettiğinde, şirketinizin artan talebi karşılayacak prosedür ve süreçleri yönetebilmesi gerekmektedir.
İnternetten satış yapmaya başlayan küçük işletmeler için ani ve kontrolsüz büyüme, yönetilmesi güç sorunlar anlamına gelir. Çok fazla sipariş almak, her e-ticaret işletmesinin hayali olsa da müşteri taleplerini karşılamak zorlaştığında, bu rüyanın kabusa dönüşmesi muhtemeldir.
Ölçeklenebilir bir e-ticaret operasyonu, örneğin Kara Cuma ya da Siber Pazartesi gibi satış günlerinde gerçekleşen ani ve büyük talep artışlarını karşılayacak teknik ve idari altyapıya sahip olmalıdır. Ölçeklenebilir bir operasyon sayesinde büyük çabalarla e-mağazanızdan içeri soktuğunuz müşterilerin, işletmenizle girdiği etkileşimden mutsuz ayrılmayacaklarından ve taleplerinin karşılanacağından emin olabilirsiniz.
E-ticaret sitenizi ölçeklendirmek için bu adımları izleyin
Son yıllarda büyük bir yükseliş yakalayan ve COVID-19 salgınıyla önemini hiç olmadığı kadar artıran e-ticaret endüstrisi, birkaç basit fakat verimli yöntemle ani büyüme ivmelerine karşı hazırlıklı hale gelebiliyor.
Ölçeklenebilirliğin mihenk taşları olarak tanımlanabilecek 4 yöntem şu şekilde sıralanıyor:
Sipariş prosedürünü optimize edin
E-ticaret işinizi ölçeklendirmenin en hızlı ve kolay yolu, aldığınız siparişleri bizzat hazırlamayı bırakmanızdır. Paketleme ve sevkiyat zaman isteyen süreçlerdir, müşteri talebi arttığında da kontrolden çıkmaya yatkındır. Neyse ki, bu süreçler küçük ölçekli e-ticaret operasyonları için bile düşük maliyetlerle dış kaynaklardan faydalanılarak kolaylaştırılabilir.
Akla gelen ilk verimli yöntem: “Dropshipping”. Bu yöntemde, sattığınız ürünün tedarikçisi siparişi doğrudan sizin adınıza müşterinize yönlendirir. Dropshipping, sizi yalnızca paketleme ve sevkiyat süreçlerinden değil, aynı zamanda stok tutma zorunluluğundan da kurtarır. Ancak bu yöntemin de dezavantajları vardır. Örneğin sevkiyat sürecini tedarikçiye bırakmak, toplu satın almalar yapan müşterilere özel fiyatlar vermenizi ve olası sevkiyat sorunlarına doğrudan müdahale edebilmenizi engeller.
Dropshipping, doğrudan üreticilerin e-ticaret operasyonları için uygulanabilir değildir. Kendi ürünlerinizi satıyorsanız, paketleme ve sevkiyat süreçlerini de depo yönetimi hizmeti veren şirketlerle çalışarak hafifletebilir ya da ortadan kaldırabilirsiniz. Stoğunuzu sizin yerinize tutan ve sipariş üzerine paketleyip gönderimini yaparak üzerinizden iş alan bu modern iş ortakları, işinizin farklı yönlerine eğilmenizi kolaylaştırır.
Mevcut müşterilerinizi değerlendirin
E-ticaret markanızın pazarlamasından sonsuza dek siz sorumlu olamazsınız. Girişiminizin ilk birkaç gününü sosyal medya gönderileri, blog yazıları ve pazarlama kampanyalarıyla uğraşarak geçirmiş olsanız da işiniz büyüdüğünde, bu süreci yönetmeniz zorlaşır.
Mevcut müşterilerinizi pazarlama unsurlarına dönüştürmek, e-ticaret işinizi ölçeklendirmenin verimli yollarından birisidir. Kullandığınız e-ticaret platformunun satın alma işleminden hemen sonra müşterilerden inceleme talep eden bir e-posta gönderme özelliği olması kuvvetle muhtemel. Ancak çoğu müşteri bu e-postayı henüz ürünü denemediği için görmezden gelecektir. Bir hafta sonra bir takip e-postası ile onları görüş belirtmeye teşvik edebilirsiniz. E-postanıza bir indirim kodu eklerseniz, bu konudaki başarınız artacaktır.
Müşterilerin bir ürününüzü tavsiye etmesi, eşsiz bir viral pazarlama etkisi yaratır. Gerçekten iyi ürün incelemeleri ve öneriler aldığınız bir müşteriyi takdir etmek ve sitenizde referans metni olarak kullanmanız, müşteri sadakatini artıracağı gibi yeni marka elçileri yaratmanızı da sağlar.
Otomasyonun gücünden faydalanın
E-ticaretin en cezbedici yanlarının başında birçok hizmeti sağlamak için otomasyon teknolojilerinden yararlanılmasına olanak tanıması gelir. Web sitenizdeki sohbet özelliğini, e-posta pazarlama özelliklerini ve hatta fiyatlandırmalarınızı bile dijital araçlarla otomatik hale getirebilirsiniz. Otomasyon müthiş bir büyüme stratejisidir çünkü iyi planlandığı takdirde müşterilerinize sunduğunuz deneyimi otomatik olarak yineleyebilmeyi sağlar.
E-ticaret işinizdeki hangi süreçlerin otomasyona bağlanması gerektiğine karar verirken, bir sürecin insan dokunuşu gerektirmeyecek şekilde tekrarlı işlerden oluşup oluşmadığını değerlendirmeniz, işlerin sonradan aksamaması adına önem taşır. Örneğin her hafta müşterilerinize birkaç e-posta gönderiyorsanız, bu işi kaliteden ödün vermeden kolaylıkla otomasyona bağlayabilirsiniz. Aynı prensip, gün aşırı sitenizde yaptığınız sabit ayarlar, sosyal medya paylaşımları ve hatta geleneksel muhasebe süreçleri için de geçerlidir. Tüm bu saydığımız süreçler ve daha fazlası için farklı özellikler sunan çok sayıda dijital araç mevcut.
Dış kaynaklardan faydalanın
Daha önce sipariş karşılama ve gönderim sürecini nasıl dış kaynaklara tahsis ederek gerçekleştirebileceğinize değinmiştik. Ancak dış kaynak kullanımıyla kolaylaştırabileceğiniz ve belki de maliyetini düşürebileceğiniz tek süreç bu değil. Tıpkı otomasyon gibi, dış kaynak kullanımı da e-ticaretinizi büyütmek ve ölçeklenebilir yapıya ulaştırmak için verimli bir stratejik araçtır.
Dış kaynak kullanımı basit bir prensibe dayanır: Yönetilmesi zorlu ve maliyetli olan süreçleri, avantajlı teklifler sunan, işin ehli profesyonellere tahsis edin. Size sunulan teklifleri değerlendirirken, e-ticaret işinizin gelecekte yaşayabileceği talep artışını da hesaba katın. İşiniz büyüdükçe zamanınızın da değeri artacak. Dış kaynak kullanımı, büyüyen işinizin değişen zorluklarının tecrübeli profesyonellerce üstlenilmesini sağlar.
İlgili Postlar