6 Haz 2014
2 dk okuma süresi
Sosyal medyada şikayet eden müşterilerin %20'si ilk bir saat içinde geri dönüş bekliyor. Bunun anlamı şu: Siz bir işletme sahibi olarak müşterinizin ne hissettiğini ya da yaşadığını bilemezken, müşterinizi çoktan rakiplerinize kaptırmış olabilirsiniz.
Müşterinin ‘kral’ olduğu iş hayatında oldum olası söylenen bir şeydir… Müşterilerin ihtiyaçları ve beklentileri daima kurumların çalışma anlayışına yön verdi, vermeye de devam ediyor. Ama teknolojinin yalnızca kurumları değil, bireyleri de fazlasıyla kuşattığı günümüze kadar, müşteriler ihtiyaçlarıyla ve talepleriyle kurumlara bu kadar net bir şekilde yön vermemişti.
Bugün tam anlamıyla müşterinin altın çağında yaşıyoruz. İnsanların satın alma biçimleri, tüketicilerin davranışları ve ürün veya hizmetin beklentilerini karşılamadığı durumdaki aksiyonları belirgin şekilde değişiyor. Müşterileriniz dışarıdayken, gezerken ya da çalışırken dünyanın en büyük bilgi bankasını ve hipermarketini, akıllı telefon olarak ceplerinde taşıyorlar. Onlara sunduğunuz vaatleri sorgulamaları, başkalarından fikir almaları, ihtiyaçlarını kıyaslamaları anlık ve olağan bir şeye dönüştü bile.
Bugün müşterilerin %70’i gerçek veya sanal mağazanızdan içeri girmeden kararlarını vermiş durumdalar.
Müşteri artık ürün ya da hizmet aldığı ya da birlikte iş yaptığı şirketlerle ilişkilerinde çok büyük bir kontrole sahip. Siz şimdiye kadar bunun farkına varmış olabilirsiniz veya olmayabilirsiniz, ama gerçek bu…
Müşterileriniz sizi sessizce terk ediyor…
Bu nedenle bu yeni dönemde müşteriyi doğru anlamanız çok daha önemli. Çünkü beklentilerini karşılamadığınızı gördüklerinde sizden çok çabuk uzaklaşıyorlar, üstelik siz bunun farkına bile varamıyorsunuz. Yapılan araştırmalara göre mutsuz müşterilerin yüzde 96’sı, yani neredeyse tamamı ürün veya hizmetlerinizle ilgili bir şikayet söz konusu olduğunda bunu size iletmek yerine sessizce uzaklaşmayı tercih ediyor.
Sosyal medyada şikayet eden müşterilerin %20’si ilk bir saat içinde geri dönüş bekliyor
Bunun anlamı şu: Siz bir işletme sahibi olarak müşterinizin ne hissettiğini ya da yaşadığını bilemezken, müşterinizi çoktan rakiplerinize kaptırmış olabilirsiniz.
İşte bu nedenle müşterinin sizi tercih ederken duyduğu hissi anlamak yönetmek şirketler için çok önemli. Bunun için işinizi müşteriyle değişik kanallardan bağlantılı ve hızlı tepki veren, esnek bir yapıda kurgulamanız gerekiyor.
Üstelik sadece müşteri taleplerine yanıt vermeniz de yeterli değil. Bu talepleri öngörebilme yeteneğine bir an önce kavuşmanız gerekiyor. Kısacası, rekabet edebilmek için işletmenizi ‘dinamik’ bir işletmeye dönüştürmeniz şart.
Dynamics CRM ile ideal çözüm
Microsoft Dynamics CRM’in size sunduğu araçlar sayesinde, kaynaklarınızı en verimli şekilde kullanarak, detaylı müşteri bilgileri, analizler ve raporlar eşliğinde en az hatayla en ideal müşteri ilişkileri yönetimini (CRM) kurgulayabilir iş akışları ile süreçlerinizin verimliliğini artırabilirsiniz ve bu müşterilerinizi daha iyi anlamanız için size yepyeni fırsatlar sunabilir. Microsoft Dynamics en önemli artılarından biri de kullanıcı alışkanlıklarına paralel arayüzler getirmesi… Çünkü pek çoğumuz her gün bir şekilde Microsoft ürünleriyle temas ediyoruz.
Diğer bir deyişle, halihazırda Microsoft Office verimlilik uygulamalarını kullanıyorsanız, e-postalarınızı Outlook ile gönderip alıyorsanız Microsoft Dynamics CRM ve diğer Dynamics ürünlerini kullanmaya da hazırsınız demektir.
İlgili Postlar