19 Ağu 2022
2 dk okuma süresi
İştirak kelimesi ortak olmak, ortaklık etmek, bir işe birlikte katılmak anlamlarına gelir. Ticari hayatta bir şirketin bir başka şirketin sermayesinde payının bulunması durumunu tanımlamak için iştirak kelimesi kullanılır. Büyük şirketler genellikle ürettikleri ürünler ya da verdikleri hizmetlerle ilgili alanlarda faaliyet gösteren daha küçük ölçekli şirketlerde sermaye payı katılımı aracılığıyla belirli bir hisse sahibi olarak ortaklık kurma yolunu tercih ederler.
Bir şirketin yatırım yaparak belirli bir oranda hissesine sahip olduğu diğer şirketlere o şirketin iştiraki denir. Yatırım yapan taraf genellikle ana şirket olarak bilinirken yatırım yapılan şirketler için iştirak tanımlaması yapılır.
Bir şirketin iştirak kurma yolunu tercih etmesinin temel olarak iki sebebi olabilir. Eğer bir şirketin karlılığı yüksekse ve finansal açıdan varlıklarını değerlendirmek için alternatifler arıyorsa bir başka şirketin hisselerinden bir kısmını satın alarak iştiraki yapabilir. Böylece gelecekte yüksek getirisi olacağı öngörülen şirketlere hisse yatırımı yapılarak bir ortaklık kurulmuş olur. İştiraklerin ikinci amacı ise bir şirketin kendi ürettiği ürün ya da hizmetleri geliştirebilecek diğer şirketlere yatırım yaparak değer yaratabilmektir.
Ayrıca kurumların tam mükellefiyete dahil şirketlere sermaye ile ortaklık etmesi sayesinde elde edilen kazançlar, Kurumlar Vergisi Kanunu uyarınca vergilerden muaf olur.
Şirketler arasında kurulan iştirak ilişkisi bağlı ortaklık ve bağımsız ortaklık olmak üzere iki farklı türe ayrılır.
Ana şirketin ortaklık kurduğu şirkette %50'den fazla oy hakkına sahip olması durumu bağlı ortaklık olarak tanımlanır. Bağlı ortaklıklar hem doğrudan hem de dolaylı yollardan kurulabilir. Sermaye Piyasası Kurulu mevzuatına ve Banka Kanunu’na göre birbirleri ile bağlı ortaklık kurmuş olan şirketler, hukuki açıdan ayrı birer şirket olsalar da tek bir finansal grup olarak değerlendirmeye alınır.
Büyük şirketler, genellikle yeni bir şirket ile giriş yapmanın çeşitli nedenlerle zorluklar barındırdığı pazarlara girmek için bağlı ortaklık kurma yolunu tercih ederler.
Ana şirket, iştiraki olan şirketlerin yönetim kurulu üyelerinin çoğunluğunu atama ve istediği zaman da değiştirme gücüne sahip olduğu için hem finansal kararlarda hem de işletmenin genelini ilgilendiren konularda uygulanacak stratejileri belirleme hakkına da sahip olur.
Ana şirketin ortaklık kurduğu şirkette %50'den daha az oy hakkına sahip olması durumu bağımsız ortaklık olarak tanımlanır.
İki şirketin karşılıklı olarak birbirlerinin hisselerinin en az %25’ine sahip olması durumuna karşılıklı iştirak adı verilir.
Bağımsız ortaklıklarda yönetim kurulu çoğunluğu iştirak kurulan şirketin kontrolünde kaldığı için alınacak kararlarda ana şirketin etkisi sınırlı olacaktır.
İştirakler hesabı, şirketlerin iştirak yaptıkları şirketlerin yönetim süreçlerine katılmak amacıyla satın aldıkları ortaklık payını ve pay senetlerini takip ettikleri hesaba verilen isimdir.
Ana şirketin iştirak etme amacıyla sermaye taahhüdünde bulunması ve yeni bir hisse senedi alması durumunda iştirak hesabına borç olarak kaydedilir. Benzer şekilde hisse senetlerinin satılması ise alacak olarak yazılır.
Sermaye taahhüdü ile iştirak kurulması durumlarında, taahhüt edilen sermaye miktarı hesaba borç olarak yansırken, İştirakler Sermaye Taahhütleri hesabına alacak olarak yansır.
İştirakler hesabı ile tam ve dar mükelleflerin sahip olduğu anonim şirketi hisse senetleri, limited şirket iştirak hisseleri, sermayesi hisselere ayrılmış komandit şirket ortaklık payları ve adi ortaklık payları ifade edilir.
İlgili Postlar