Bulut tabanlı İK uygulamaları ve performans yönetimi başarısı

Performans yönetimi çalışanların performansını iyileştirmeyi amaçlayan, kurumsal stratejik hedeflerle uyumlu sorumlulukları, öncelikleri, performans ve gelişim beklentilerinin iletişimini gerçekleştiren sürekli bir insan kaynakları sürecidir. Performans yönetimi birçokları için yıllık performans değerlendirmeleri olarak algılanırken, etkili bir performans yönetimi süreci bundan çok daha ileriye gider. Performans yönetimi iletişim süreci, beklentilerin netleştirilmesini, hedeflerin belirlenmesini, çalışanlara geri bildirim sağlanmasını ve sonuçların gözden geçirilmesini içerir.

Stratejik planlama ve performans yönetimi bütünsel süreçleri

Stratejik planlama, etkili bir performans yönetimi yaklaşımının ayrılmaz bir parçasıdır. Bir kurum veya kuruluşun kaynaklarını üç ile beş yıllık bir zaman çizelgesinde önceliklendiren ve odaklayan güvenilir, kapsamlı bir plan oluşturma eylemidir. Stratejik planlama, istenen hedeflere doğru ileriye bakarken, performans yönetimi ise ulaşılan başarılara bakar. Stratejik planlama ve performans yönetiminin birleşimi, iş süreçlerinden istenen net sonuçların elde edilmesini sağlar. Stratejik plan, performans ölçüm kriterlerini tanımlarken, performans yönetimi ise stratejik planı hedefte tutan geri bildirimleri sağlar. Aralarındaki bağlantı her iki süreci de güçlendirir.

İyi bir iş gücü planlaması nasıl yapılmalı?

İş gücü planlaması, bir organizasyonun hedeflerini yerine getirmek için doğru yerde, doğru becerilere sahip doğru kişilerle çalışmasını sağlamak için iş gücü arz ve talebini analiz ve tahmin etme, planlama, eksikleri değerlendirme ve yetenek yönetimi hamlelerini belirleme sürecidir. Etkili bir iş gücü planlaması için stratejik planlamadan yola çıkmanız ve aşağıdaki 4 ana adımı yerine getirmeniz gerekir:

Tedarik Analizi: Mevcut ve gelecekteki iş gücünüzün nasıl değişeceğini inceleyin. Sahip olduğunuz iş gücünün mevcut stratejinizi ne kadar iyi desteklediğini, her seviyedeki çalışan sayısını, belirli pozisyonları doldurmanın zorluğunu ve yerel yetenek havuzlarının veya işe alım ortaklarının ihtiyacınız olan özel yeteneği sağlamaya yardımcı olup olamayacağını değerlendirin.

Talep Analizi: Bu aşama, kuruluşunuzun mevcut ve gelecekteki yetenek gereksinimlerini anlamanıza yardımcı olur. Kilit pozisyonları doldurmak için gereken personel sayısını ve işinizi etkileyecek düzenlemelerde veya politikalarda beklenen değişiklikleri, kaynaklardan yararlanma fırsatlarını ve kuruluşun iş yükünün nasıl değişebileceğini göz önünde bulundurun.

Mevcut Durum Analizi: Bu aşamada iş gücü boşluklarını belirlemek için arz ile talebi karşılaştırır, ardından en kritik olanlara öncelik verirsiniz. İşletmenin rekabet gücünü korumak için bu boşlukları nasıl ele alabileceğini, hangi işlerin bulunması zor becerilere sahip olduğunu, emekliliğin çalışan sayınızı nasıl etkilediğini düşünün.

Çözüm Analizi: Çözüm analizi, iş gücünüzdeki eksikleri gidermek ve kuruluşunuzun hedeflerine ulaşmasını sağlamak için faaliyetler ve müdahaleler uyguladığınız aşamadır. Planlama yeteneklerinin nasıl geliştirileceğini, eylem adımlarını belirlemek için verilerin nasıl kullanılacağını, hangi metriklerin riskleri en iyi şekilde ortaya koyduğunu ve en önemli iş gücü planlama ihtiyaçlarını hesaba katmalısınız. Ayrıca işe alma, eğitim (veya yeniden eğitim), şarta bağlı personel alımı, yarı zamanlı veya geçici işe alma ve dış kaynak (sözleşmeli çalışanlar veya danışmanlar gibi) gibi farklı istihdam seçeneklerini değerlendirin.

Pandemi ve sonrası bulut tabanlı İK uygulamaları

COVID-19 salgını, çalışma şekillerinde dramatik değişimler yarattı. Bunun bir sonucu olarak şirketler, çalışanların katılımını sağlamak, uzaktan çalışma modeline geçen iş gücünü desteklemek, üretkenliği artırmak ve daha çevik bir İK modeli benimsemek için bulut tabanlı İK teknolojilerinin potansiyeline daha fazla odaklandı.

ISG araştırma şirketi tarafından gerçekleştirilen güncel bir araştırmaya göre, şirketler pandeminin ortasında bulut tabanlı İK platformlarına geçişlerini hızlandırdı. Araştırma, bulut tabanlı İK uygulamalarının önümüzdeki dönemde artarak benimseneceğini öngörüyor. Dünya çapında 260 insan kaynakları profesyonelinin katıldığı ISG araştırmasına göre, katılımcıların yüzde 46’sı insan kaynakları uygulaması olarak bir yazılım (SaaS) platformu veya hibrit çözüm kullanırken, yüzde 20’si ise en az iki yıldır bulut tabanlı bir çözüm kullandıklarını belirtti. Araştırma, kuruluşların yüzde 57'sinin 2023 yılına kadar abonelik tabanlı bir SaaS veya hibrit insan kaynakları çözümü kullanmayı planladıklarını ortaya çıkardı. Şirketlerin yüzde 64'ü bulut tabanlı İK platformlarına yaptıkları yatırımdan ölçülebilir iş değeri elde ettiklerini belirtti.

2021 İK yönetiminde bulut tabanlı uygulamaların sağladığı avantajlar

Bulut tabanlı İK sistemleri, insan kaynakları verilerinin tek bir platformda toplanmasını sağlar. Uygulamanın kendisi ve verileriniz bir sistem sağlayıcısının sunucusunda barındırılır. Geleneksel İK sistemleri, BT uzmanlarından altyapı çalışmaları ve düzenli bakım gerektiren pahalı donanım ve yazılımları satın almanızı gerektirir. Bulut tabanlı sistemlerde ise tüm bunlar uzakta gerçekleşir, yeni ve geliştirilmiş sistem özelliklerine erişmek için ekstra bir efor sarf etmeniz gerekmez.

Bulut tabanlı İK uygulamaları işletmenize aşağıdaki avantajları sağlar:

Merkezi yönetim sistemi: Bulut tabanlı İK yazılımı ile tüm veriler ve işlevler tek bir yerde toplanır. Böylece işinizin ölçeği fark etmeksizin, dünyanın neresinde olursanız olun verilere erişebilirsiniz.

Esneklik: Bulut tabanlı İK uygulamaları şirketlere muazzam çeviklik sunar; uyarlanabilir yapıları sayesinde özelleştirme yoluyla işinizin ihtiyaçlarını tam olarak karşılarlar.

Maliyet etkinliği: Kendi sunucularınızda barındıracağınız ve donanım ile yazılım bakımlarını üsteleneceğiniz pahalı ve hantal bir sistem yerine, abonelik yöntemiyle sistemin avantajlarından faydalanabilir ve işinize odaklanabilirsiniz.

Zaman tasarrufu: İK süreçlerini ve görevlerini otomasyona bağlamak geleneksel yöntemlerle gerçekleştirilmesi gereken idari görevlerin sayısını azaltır. Bulut tabanlı İK sistemleri bunların çoğunu sizin için yöneterek zaman tasarrufu sağlar.

İşlevsellik iyileştirmeleri: Bulut tabanlı yazılımlar en güncel teknolojilere ve işlevlere sahiptir; yüksek performansla çalışmaları BT ekibinizin değil, hizmet sağlayıcısının sorumluluğundadır. Ayrıca, gelişmiş özelliklere çeşitli cihazlardan kolayca erişim imkanı sunarlar.

Yüksek güvenlik: Bulut tabanlı İK uygulamaları sayesinde kullanıcı erişimleri üzerinde tam denetime sahip olursunuz. Hizmet sağlayıcısının sunduğu modern güvenlik kabiliyetleri, istenmeyen ziyaretçilerin hassas bilgilerden uzak tutulmasını sağlar.

İçgörüler: Tüm bilgilerin ve analizlerin tek bir yerde depolanması, çalışanlarınız ve stratejileriniz hakkında detaylı içgörülere ulaşmanızı kolaylaştırır.

Tüm bu özellikler, şirketinizin işe alım süreçlerini kısaltır ve bu sürecin maliyetlerini düşürür. Sisteme her an her yerden erişebilmek, veri yönetimini kolaylaştırır ve verimliliği artırır. Bulut tabanlı İK uygulamalarının analitik yaklaşımı hata oranını en aza indirger.

SAP SuccessFactors ile insan kaynaklarında dijital dönüşüm

İnnova, 168 ülkedeki 60 iş kolundan 20 milyondan fazla profesyonel tarafından tercih edilen en popüler bulut tabanlı İK platformu SAP SuccessFactors’ün entegratörlüğünü üstleniyor. İK süreçlerinde başarılı sonuçlar alınmasını kolaylaştıran SAP SuccessFactors, çalışan performansının azami seviyeye yükseltilmesini sağlayan modüllerle çalışıyor. Uygulama ayrıca performans ve iş gücü takibi, süreç analizi, şirket içi analiz yönetimi gibi birçok İK ihtiyacına tek bir çözümle yanıt veriyor.

İnnova, geleneksel İK pratiklerini dijitalleştirmek isteyen kurumlara sistem entegrasyonunun yanı sıra danışmanlık da veriyor. Dijital dönüşümü gerçekleşen İK süreçleri, şirketlere kapsamlı raporlarla ihtiyaç ile kaynağı doğru değerlendirme ve özlük yönetiminden, çalışan taleplerine kadar tüm süreçleri tamamen dijital ortama taşıyor.

Bulut tabanlı bir uygulama olan SAP SuccessFactors, geleneksel uygulamalardan farklı olarak çok hızlı şekilde kullanıma hazır hale geliyor ve işlevlerini kullanıcı dostu arayüzler üzerinden sunuyor. Esnek bir sistem olması sayesinde, değişen ihtiyaçlarınıza göre ölçeklenebiliyor. Yılda dört kez otomatik olarak güncellenen SuccessFactors, İK süreçlerinizin sürekli en yüksek performans ve güvenlikle yürütülmesini sağlıyor. Verilerinizi güvenli SAP sunucularında muhafaza eden ve kullanımınıza sunan uygulama, donanım satın almanızı ve bakımlarını gerçekleştirmenizi gerektirmiyor.