Veri merkezlerinde enerji verimliliğini artırmanın 4 yolu

Güvenilir ve sürekliliği sağlanabilir enerji kaynaklarına erişebilirliği ifade eden enerji güvenliği, son yıllarda ortaya çıkan ekonomik ve jeopolitik gerilimlerden dolayı her zamankinden daha önemli hale geldi. Değişken uluslararası piyasaların küresel enerji ticaretini tehdit etmesi, enerji sektörü üzerinde dalgalanma etkisi yarattı. Enerji endüstrisindeki istikrarsızlık, yakın gelecekte daha önce eşi görülmemiş bir enerji krizine yol açabilir. Özellikle kömür, gaz ve petrol gibi kaynaklara bağımlılık, önümüzdeki yıllarda yeni ve sürdürülebilir enerji kaynaklarına geçişi zorunlu kılabilir.

Dünyanın en yoğun güç tüketen sektörlerinden biri olan veri merkezi pazarında, enerji güvenliği sürdürülebilirlik için anahtar konumunda yer alıyor. Güç yönetimine yönelik önemin artmasıyla kurumlar, veri merkezleri için daha verimli güç çözümleri uygulamaya odaklanıyor. Bu noktada şirketlerin, enerji israfını en aza indirecek bazı potansiyel çözümleri gündemlerine almaları gerekiyor. 

Kendi enerjisini üreten veri merkezleri

Veri merkezlerinin kendi tesislerinde enerji üretmesi, sürdürülebilirlik için büyük katkı sağlayabilir. Güç, elektrik şebekesinden BT ekipmanına geçerken, AC’den (alternatif akım) DC’ye (doğru akım) ya da tam tersi yönde birçok kez dönüşüm geçiriyor. Bu durum önemli ölçülerde güç kaybına sebep olabiliyor. Ancak veri merkezleri yerinde üretimi seçerse, yani kendi enerjilerini üretme yoluna giderlerse güç dönüşümünden kaynaklanan kayıpları da azaltabilirler. Ayrıca güç hattındaki iletim kayıpları da kontrol edilebilir ve böylece veri merkezlerindeki enerji yoğunluğu da artar. 

Veri merkezlerinin kendi enerjilerini üretmek için hidroelektrik jeneratörleri, güneş panelleri veya rüzgar türbinleri kullanılabilir. Sürdürülebilirlik ve yeşil teknoloji, geleceğin veri merkezleri için önemli bir itici güç olacaktır.

Alternatif güç kaynakları

Kurumların enerji tüketimini ve veri merkezlerinin karbon ayak izini azaltabilecek alternatif enerji kaynaklarına yönelmeleri büyük önem taşıyor. Yenilenebilir enerjiler, yerinde veya yakındaki yerel şebekelerde güneş panelleri, rüzgar türbinleri veya hidroelektrik jeneratörleri kurularak kullanılabilir. Ayrıca bu tür seçenekler geleneksel fosil yakıtların yerini alabilir. Enerji tüketimi konusundaki yoğunluklarından dolayı veri merkezleri, enerji sektörünün gidişatını kontrol etme gücüne sahiptir. Enerji fiyatlarının düşürülmesinden, sıfır karbon emisyonunun sağlanmasına, enerji güvenliğinin artırılmasından yeşil enerji çözümlerinin yaygınlaşmasına kadar veri merkezleri pek çok konuda yol gösterici olabilir.

Sıfır karbon teknolojileri

Şirketler için karbon emisyonlarını azaltmak öncelik haline geldi. Veri merkezi operatörleri nükleer enerjiyi sıfır karbonlu bir enerji kaynağı olarak benimsemeyi düşünüyor. Nükleer enerji ve hidroelektrik, sıfır emisyonlu enerji üretimine giden bir yol sunuyor.

Teknoloji şirketi Susquehanna International Group, ocak ayında Pensilvanya'nın kuzeydoğusunda nükleer enerjiyle çalışan bir veri merkezinin açılacağının duyurduduyurusunu yaptı. Bu sıfır karbonlu veri merkezi, 2,5 GW'lık nükleer santrale doğrudan bağlantısı olacak şekilde tasarlandı. Türünün ilk örneği olan bu veri merkezi, geleneksel elektrik iletim ve dağıtım tesislerine ihtiyaç duymadan çalışacak.

Isı kullanımı

Günümüzde veri merkezleri, dünya elektriğinin önemli bir bölümünü tüketiyor. Bununla beraber genellikle boşa harcanan muazzam miktarda ısı üretiyorlar. Bilgisayar sunucularının bu istenmeyen yan ürünü, doğru çabalarla ikincil kazanç haline gelebilir. Sıcaklık, potansiyel olarak evleri, ofisleri veya diğer tesisleri ısıtabilir. Ayrıca şehirler ve kentsel alanlarda akan yeraltı su sistemlerini ısıtmak için de kullanılabilir.

Örneğin, İsveç'te Stockholm Data Parks adlı bir girişim, insanların evlerini sıcak tutmak için şehrin veri merkezleri tarafından dışarı atılan ısıyı kullanıyor. Başka bir örnek de Hollanda'da mevcut. Switch Datacenters adlı veri merkezinde kullanılan sistem, sunucu ısısını yeniden değerlendirebilmek için doğrudan sıvı soğutma (DLC) kullanıyor. Şirketin verilerine göre, veri merkezi ısısının yaklaşık %97'sinin, bölgedeki evler ve ofisler tarafından kullanılabildiği öne sürülüyor.