Nesnelerin İnterneti, Yapay Zekâ ve Verinin Gücü

Nesnelerin İnterneti, Yapay Zekâ ve Verinin Gücü

20 Ağu 2019

4 dk okuma süresi

Son yıllarda gündemden düşmeyen “Büyük Veri” konusu yapay zekâ uygulamalarının da gelişmesiyle daha önemli bir kavram haline dönüştü. Günlük yaşamın vazgeçilmez bir parçası olan elektronik cihazlar, gelişen teknolojinin de etkisiyle eskisinden daha akıllı bir şekilde veri biriktirebiliyor. Üreticiler de cihazlarına ekledikleri sensörler ile bütün işlemleri kayıt altına alıp bu verileri cihazların üzerlerinde tutabiliyor.

 

Diğer yandan mobil internet teknolojilerinin gelişimine paralel olarak akıllı cihazların internete bağlanmaya başlaması ile paylaşılan veri trafiği son yıllarda muazzam bir büyüme gösteriyor. Önümüzdeki dönemde 5G’nin hayatlarımıza girmesi ile birlikte internete bağlanabilen akıllı cihazların sayısı büyük bir ivme kazanarak artmaya devam edecek. Öyle ki, gündelik yaşamda sıkça kullandığımız buzdolabı, çamaşır makinası, klima ve hatta kahve makinası gibi cihazlar çoktan internete bağlanmaya başladılar. Bu tip cihaz sahibi olan kullanıcıların zaman içinde davranışlarına oranla oluşturduğu veriler, Nesnelerin İnterneti (IoT, Internet of Things) teknolojisi sayesinde kullanılan markanın merkezi Büyük Veri (Big Data) ortamlarında bir araya geliyor.

 

Bir araya gelen büyük hacimli veriler ise Yapay Zekâ (Artificial Intelligence) algoritmaları sayesinde işlenerek verilerden anlamlı sonuçlar çıkarılabiliyor. Önümüzdeki dönemde daha fazla akıllı cihazın (akıllı beyaz eşyalar, akıllı otomobil/motosikletler ve hatta akıllı ayakkabılar gibi) sisteme dahil olması ile birlikte artış ivmesi daha da yükselerek devam edecek. Örneğin, Statista’da Mayıs 2019’da yayımlanan bir istatistiğe göre 2030 yılına gelindiğinde dünya çapında nesnelerin interneti bağlantılı cihaz sayısının 50 milyarı bulması öngörülüyor. Yine Statista’da yer alan IDC kaynaklı bir veriye göre de, 2025 yılına gelindiğinde nesnelerin interneti teknolojisini kullanan cihazların 79.4 zettabayt (ZBs) veri yaracağı tahmin edilmekte. Bu durum da verinin işlenmesi için daha çok veri saklama ve veri işleme gücüne ihtiyaç duyulacağının bir göstergesi olarak karşımıza çıkıyor.

 

Markaların Fark Yaratabilmesi İçin Fırsat

 

Markalar da oluşan bu veri ile rekabet ortamında kendilerini avantajlı bir konuma taşıyabilir, avantajı fırsata çevirebilirler. Büyük veri ve yapay zekâ uygulamaları ile kullanıcılarını daha iyi analiz eden şirketler, müşterilerinin ihtiyaçları doğrultusunda daha tutarlı ürünler, servisler ve kampanyalar oluşturabilir. Müşterilerinin kullanım alışkanlıklarını anlık veriler üzerinden öğrenebilen ve doğru bir şekilde anlamlandırabilen markalar, tıpkı popüler internet platformlarında olduğu gibi kullanıcı alışkanlıklarını, ilgi alanlarını ve beğenilerine göre kullanıcıların sevecekleri türden içerikleri, henüz talep edilmeden onlara sunma imkânı kazanabiliyor. Bu sayede marka sadakatini destekleyerek, hizmet kalitesindeki verimlilik artırılabiliyor. Bu verimliliğe örnek vermek gerekirse, akıllı aydınlatma ve ısınma sistemlerini düşünebilirsiniz. Bu konuda kendilerini bir hayli geliştiren bazı markalar bulundukları pazarı yönlendirmeye başlamış durumdalar.

 

Yakın gelecekte dayanıklı tüketim malları üreten firmalar, evlerimizde kullandığımız pek çok ekipmanı daha akıllı versiyonu ile internete bağlanır şekilde üretmeye başlayacaklar. Nesnelerin interneti ile internete bağlı beyaz eşya ve küçük ev aletleri gibi evlerimizde her gün kullandığımız cihazların yaratacağı veriler yardımıyla kullanıcının ihtiyaçları ve kullanım alışkanlıkları analiz edilerek, doğru hedef kitleye, daha doğru ürünler/servisler sunulabilmesi sağlanacak. Bu cihazlar kullanıcı alışkanlıklarını makine öğrenmesi yada Derin Öğrenme (Machine Learning , Deep Learning) altyapısı vasıtasıyla kendileri öğrenerek henüz kullanıcılar cihazlar ile ilgili bir işlem yapmadan kendi kendilerine ilgili kararları alabilecek, aksiyona geçebilecekler.

Örnek olarak; evlerimizde kullandığımız buzdolapları, içerisindeki sensörler yardımı ile kullanıcıların ihtiyaçlarını, kullanım alışkanlıklarını takip ederek öğrenecek ve içerisindeki yiyeceklerin miktarı kullanım alışkanlıklarına göre beklenen seviyenin altına düştüğünde otomatik olarak sipariş oluşturabilecektir. Yine aynı akıllı cihazlar üzerindeki sensörlerden oluşan veriler toplayarak, cihaz üzerindeki oluşan normal dışı durumları takip edilecek ve cihaz arıza oluşturmadan önce servis ihtiyacını belirleyebilecektir.

 

 

Yapay Zeka İnsanın Yerini Mi Alıyor?

 

Bulut teknolojilerin gelişimiyle yaygınlaşan nesnelerin interneti, insanlar arasında giderek popülerleşen akıllı cihazlar ve bunların sonucu olarak oluşan büyük veri adını verdiğimiz o dev verinin anlamlandırılması son derece zorlu ve karmaşık gelebilir. Son yıllarda gelişimini hızlandıran yapay zekâ algortimaları tam da bu noktada derdimize çare oluyor. Hatta Deloitte’un hazırladığı 2019 Teknoloji Trendleri raporunda, 2019 yılı sonunda şirketlerin %70’inin bulut teknolojileri tabanlı yapay zekâ kabiliyetlerini benimseyeceği, %65’nin de bulut tabanlı yapay zekâ uygulamaları geliştirebilecekleri tahmin ediliyor.

 

Akıllı cihazlardan toplanan büyük veri üzerinden yapılan yapay zekâ analizleri ile daha doğru sonuçların alınabilmesini sağlamaya başladı bile. Yıllar içinde gelişen “Yapay Zekâ” (AI – Artificial Intelligence) algoritmaları özellikle dilleri işleme, makine çevirisi, görüntü işleme ve istatistikleri anlamlandırma konularında şirketlere bir adım öne geçme fırsatı yaratıyor. Kurumlardaki pazarlama birimleri de yapılan bu analizler sayesinde pazar ihtiyaçlarını net bir şekilde görerek pazarın ihtiyacına yönelik ürün, hizmet ve kampanyaları hazırlayabiliyor. Peki “Bu durumda yapay zekâ insanın yerini mi alacak?” sorusu aklınızda uyanmış olabilir. Yakın gelecekte pazarlama birimlerinin sağladığı avantaj, büyük veri ve yapay zekâ yardımıyla artacak, fakat bu durum insan kaynağına ihtiyaç duyulmayacağı anlamına gelmiyor. Bilakis anlanlamlarılan bu büyük veriyi yorumlayarak pazara doğru değerleri üretmek için yine insan kaynağına ihtiyaç olacak.

 

Güvenilir Stratejik Ortak İhtiyacı

 

Nesnelerin interneti, büyük veri ve yapay zekâ konusunda teknolojik devrimler yaşanırken, kurumunuza bu dönüşümü sağlayacak güvenilir bir ortak arıyorsanız, uzman kadromuzla kurumunuzun dijital dönüşüm iş ortağı olarak yanınızdayız.

 

Büyük veri yönetiminde danışmanlık, süreç tasarımı, gerekli ortamın oluşturulması, IoT cihazların sağlanması ve nesnelerin interneti platformunun kurulması ile yapay zekâ algoritmalarının geliştirilmesi için İnnova’nın profesyonel ekiplerinden yararlanın, kurumunuzu geleceğe güvenle taşıyın. Bugünden planlamak için bize ulaşın.

İlgili Postlar

data_literacy

Veri okuryazarlığı nedir?

7 Eki 2024

Büyük Veri
Başarı Hikayeleri
Teknik Destek ‍
444 5INV
444 5 468 ‍
info@innova.com.tr