Kurumların ürettiği veri miktarı her geçen gün artarken bu durum beraberinde daha yüksek depolama gereksinimini getirdiği gibi veri merkezlerinin yoğunluğunu da üst seviyeye taşıyor.
2 Ağu 2023
2 dk okuma süresi
Kurumların ürettiği veri miktarı her geçen gün artarken bu durum beraberinde daha yüksek depolama gereksinimini getirdiği gibi veri merkezlerinin yoğunluğunu da üst seviyeye taşıyor. Veri merkezlerinin daha fazla kullanılmasının bazı çevresel etkileri oluyorken kurumların maliyetlerini ve karbon ayak izlerini düşürmek için veri yönetiminde verimliliği artıracak yöntemler geliştirmesi gerekiyor.
Pazar ve tüketici verileri sunan Statista’ya göre 2020 yılında 64 zettabayt olan dünya çapındaki veri miktarı, 2025 yılında 180 zettabayta ulaşacak. İş dünyasındaki bu veri patlamasının dijital teknolojilerin yaygın olarak benimsenmesi, sosyal medyanın yükselişi ve bağlantılı cihazların ve sensörlerin çoğalması gibi nedenleri bulunuyor. Ayrıca veri depolama, işleme ve analitik alanındaki ilerlemeler, işletmelerin çok büyük miktarda veriyi gerçek zamanlı olarak toplamasını, depolamasını ve analiz etmesini mümkün kılıyor. Beraberinde daha kolay ve uygun maliyetli hale gelen bu uygulamalar, kurumların yeni içgörüler elde etme ve karar verme süreçlerini iyileştiriyor.
Artan veri kullanımı, veri merkezlerinin enerji bağımlılığını artırıyor ve çevre üzerinde önemli bir etkiye neden oluyor. İşletmeler karbon ayak izlerini azaltırken veri oluşturma ve depolamayı dengelemeye çalışıyor. Bu yıl pek çok işletme verimliliğini artırmaya, maliyetleri düşürmeye ve emisyonları azaltmaya yardımcı olmak için bazı veri trendlerini benimsiyor.
İşletmelere bilgi işlem kaynaklarını gerektiğinde hızla ölçeklendirme yeteneği kazandıran bulut bilişim, güvenilir yedekleme ve felaket kurtarma çözümleriyle öne çıkıyor. Ayrıca kritik iş uygulamalarına ve verilerine her yerden her zaman erişim sağlayarak dayanıklılığı artırıyor.
Güvenlik ve uyumluluğa öncelik veren bulut hizmeti sağlayıcıları, bu sayede işletmeler için siber tehdit ve veri ihlalleri risklerini en aza indiriyor. Ek olarak buluta geçiş, altyapı ve işletim maliyetlerinin düşürülmesini de sağlıyor. Pek çok hizmet sağlayıcı, kullandıkça öde gibi abonelik modelleri sunuyor. Bu sayede kurumlar pahalı donanım ya da yazılım çözümlerini satın almak zorunda kalmadan, bulut üzerinden hizmet alabiliyor. Kurumlar öngörülemeyen bir iş ortamında dayanıklılık oluşturmak, maliyetleri düşürmek ve operasyonel sürekliliği sağlamak için bulut bilişimi giderek daha fazla değerlendiriyor.
İşletmelerin rekabetçi kalabilmeleri için büyük önem taşıyan gerçek zamanlı analitiğin kullanımı giderek artıyor. Veri içgörülerine anında erişim sağlayan gerçek zamanlı analitik, hızlı karar almayı sağlıyor. Gerçek zamanlı analitik, markaların müşterilere kişiselleştirilmiş deneyimler sunmasına da olanak tanıyarak etkileşimi ve satışları artırıyor.
Bulut ortamı, bilgi işlem ve depolamanın ayrılmasını mümkün kılıyor. Verilerin uzun süreli depolamaya ihtiyaç duymadan üretildiği gibi işlendiği gerçek zamanlı analitik, optimum performans ve maliyet verimliliği sağlıyor. Kurumlar bu yaklaşımı değerlendirerek kaynak tahsisini optimize ediyor, maliyetleri en aza indiriyor ve geleneksel şirket içi bilgi işlem altyapısıyla ilgili kısıtlamaları ortadan kaldırıyor.
Bulut bilgi işlem, enerji tüketimini ve sera gazı emisyonlarını azaltarak çevresel, sosyal ve kurumsal (ESG) derecelendirmeleri optimize ediyor. Ayrıca bulut bilgi işlem, sunucu birleştirme, sanallaştırma teknolojisi ve enerji tasarruflu veri merkezleri aracılığıyla BT altyapısının karbon ayak izini önemli ölçüde azaltıyor.
Günümüzde pek çok işletme uzun uğraş gerektiren görevleri otomatikleştirmek, operasyonları kolaylaştırmak ve sürdürülebilirliği desteklemek için yapay zekayı iş süreçlerinde değerlendiriyor. Bu sayede insan müdahalesine olan ihtiyaç azalırken insana bağlı hatalar da büyük oranda ortadan kalkıyor. Yapay zeka ayrıca verimliliği artırıyor ve büyük miktarlardaki veriyi analiz ederek değerli içgörüler elde edilmesini sağlıyor. Süreçleri iyileştirmenin yanında maaliyet tasarrufu ve kaynak tüketimini azaltarak sürdürülebilir bir iş modeli sunan gömülü yapay zeka sistemleri, kurumlara operasyonel verimliliği artırma ve karar vermeyi geliştirme fırsatı sunuyor.
İlgili Postlar
Veri okuryazarlığı nedir?
7 Eki 2024
Büyük Veri