8 Mar 2022
3 dk okuma süresi
Mobil uygulama pazarı hızla büyüyor ancak kuruluşların başarıya ulaşmak için mobil uygulamaları güvenli ve hızlı bir şekilde geliştirmesi gerekiyor.
Mobil uygulamalar, dijital çağda işletmeler için büyük fırsatlar sunuyor. Statista verilerine göre, 2018'de 365 milyar dolar olan mobil uygulama gelirleri önümüzdeki yıl 935 milyar doları aşacak.
Mobil uygulama geliştirme, kurumsal yazılım geliştirmeden oldukça farklı bir alan. Mobil uygulamalar genellikle bulutta yerel geliştirilir, birçok farklı işletim sistemi ve cihaz için tasarlanır, Android ve iOS arka uç mikro hizmetlerine bağlı çalışır. Öte yandan, yazılım geliştiricileri mobil uygulamaları güvenli ve hızlı bir şekilde geliştirme baskısıyla karşı karşıya. Ancak mobil uygulamaların benzersiz gereksinimlerini göz önünde bulundurduğumuzda, bunun dile kolay bir iş olduğu ortaya çıkıyor.
Günümüzde mobil uygulamalar tüm sektörlerdeki işletmeler için önemli bir rol oynuyor. Bu durum, uygulamalar güvenlik sorunlarına karşı savunmasız kaldıklarında ve siber suçlular tarafından ihlal edildiklerinde, işletmelerin günlük operasyonlarında büyük kesintilere sebep olabiliyor. Mobil uygulama, işletmenizin diğer bileşenlerinden daha az önemli değil. Bir uygulamanın güvenliğine yönelik tespit edilmesi zor olan ihlaller yıkıcı etkilerde bulunabiliyor.
Uygulama güvenliğini geliştirici sağlamalı
Güvenlik ne yazık ki mobil uygulama geliştirme sürecinin ikincil bir gerekliliği olarak ele alınıyor. Birçok geliştirici, Google ve Apple’ın sunduğu standart koruma seviyelerine güvenerek, uygulamalarının güvenliğini ikinci plana atıyor. Ancak işin aslı, uygulamaların güvenliğini sağlamak geliştiricilerin sorumluluğudur.
Yazılım geliştiricilerinin, geliştirme sürecinin daha başında uygulamaları güvenli hale getirmek için adımlar atması gerekiyor. Özellikle geliştiricilerin güvenlik değerlendirmelerini yazılım geliştirme yaşam döngüsüne entegre etmeleri, yerleşik güvenlik ilkelerini izlemeleri ve kanıtlanmış verimliliğe sahip çözümler kullanmaları önem arz ediyor.
Mobil uygulama geliştiricileri, uygulamalarının güvenliğini sağlamak için en basit güvenlik kurallarına uyarak işe başlayabilirler. Bunlar kodu gizlemek, gerekmedikçe JavaScript’i devre dışı bırakmak, hassas bilgileri şifrelemek ve kontrol sistemleri geliştirmek şeklinde sıralanıyor. Bunlar, bir uygulamanın uzun vadede güvenli kalması için faydalıyken, uygulamaların birden fazla platform için geliştiriliyor olması, tüm cihazlarda güvenliği tahsis etmeyi zorlaştırıyor.
Mobil uygulamaların güvenliği kadar kullanıcı verilerinin korunması da geliştiricilere düşüyor. Cihazlar hızla eskidiği için güvenliği donanım odağında sağlamak verimsiz olabiliyor. Bunun yerine, örneğin çok faktörlü kimlik doğrulama gibi bağlantılı teknikler, kullanıcıların uygulamalardaki verilerinin platform bağımsız korunmasını kolaylaştırıyor. Uygulamalar tarafından işlenen verilerin de yalnızca yetkili kullanıcıların erişimine izin verilecek şekilde saklanması gerekiyor. Bunun için verileri şifrelemek büyük önem taşıyor.
Mobil uygulama testleri, geliştirme sürecinin kritik bir bölümünü oluşturuyor. Uygulamaların çeşitli donanım ve işletim sistemleriyle çalışma esnekliğini korumak, tüm cihazlarda kabul edilebilir kullanılabilirlik ve güvenlik seviyelerinde tutmak için mobil uygulama testleri uygulanmalı. Birçok geliştirici, güvenliği sıkı tutmak için sıfır güven yaklaşımlarını benimseyerek uygulama geliştiriyor. Bu yaklaşım, her şeyin güvensiz olduğu fikrine dayanıyor ve kullanıcılar ile makinelerden gelen istekleri güvenlik bakış açısıyla ele alıyor.
Değişen ihtiyaçlara yanıt vermek
Farklı kullanıcı ihtiyaçları nedeniyle mobil uygulama geliştirme gereksinimleri de büyük ölçüde değişiyor. Mobil uygulama geliştiricileri donanım, platformlar ve işletim sistemleri dahil olmak üzere sürekli değişen mobil ekosistemdeki çalışmalarını kolaylaştırmak için yerel kütüphanelere odaklanıyor.
Otomasyon, mobil uygulama pazarının değişen ihtiyaçlarını karşılamanın anahtarı olarak görülüyor. Yerel bulut teknolojileri, fizibilite için önemli bir rol oynuyor. Geliştiricilerin artık uygulamalarını çeşitli platformlarda aynı anda başlatma ve test etme şansı var. Bu sayede daha fazla ölçeklenebilirlik ve güvenilirlik elde edilebiliyor. Kuruluşlar, mobil uygulama geliştirme sürecinin başından itibaren güvenliğin entegre edilmesini sağlamak için geliştiricileri güvenli kodlama yönergeleri konusunda eğitmeli ve geliştirme sürecinin tüm aşamalarında düzenli testler yapmaya teşvik etmeli.
Bir uygulamanın doğasında bulunan riskler üzerinde kontroller yapmak için üçüncü taraf kitaplıklardan faydalanılabilir. Üçüncü taraf kitaplıklardaki riskleri ve lisans yükümlülüklerini kontrol eden düzenli taramalar yapmak, platformlar ve işletim sistemleri için uyumluluk prosedürlerini yerine getirmek için bir zorunluluk olarak öne çıkıyor.
Arka uç iletişimi için geliştirilen uygulama programlama arayüzleri (API'ler), geliştiricilerin üstesinden gelmesi gereken başka bir zorluk. Verileri sabitken olduğu kadar hareket halindeyken de güvende tutmak için uygun şifreleme mekanizmaları kullanmak neredeyse bir zorunluluk haline geliyor.
İlgili Postlar
Güçlü Şifre Nasıl Oluşturulur?
17 Eki 2022
Güvenlik