16 Nis 2020
2 dk okuma süresi
Dünyada bulut bilişim hızla yükselen bir trend haline geldi. Covid-19 salgını, bulut bilişim uygulamaları ve sistemlerinin öncelikli ihtiyaç haline gelmesini ve tüm sektörlerin odağında bulut bilişimin olmasını sağladı. Bulut teknolojisi hem bireysel kullanıcılar hem de ticari firmalar tarafından yaygın kullanılmaya başlandı ve bu sayede bilişimin gelişimine katkı sağlanmış oldu.
Koronavirüs (Covid-19) salgını nedeniyle tüm dünyada üst düzey önlemler alınıyor. Bu doğrultuda içinde bulunduğumuz bu olağanüstü dönemde iş yapış şekillerimiz çok kısa bir sürede değişti. Covid-19 ile birlikte pek çok şirket evden çalışma modeli kullanmaya başladı.
Mevcut durum bazı şirketler için gelenekselden uzaklaşıp dijital çağa ayak uydurmak için fırsat haline gelirken böylesine büyük çaplı bir kriz ortamı için uygun iş süreklilik planları, güvenlik politikaları olmayan ve teknolojik altyapısı olmayan şirketler için risk haline geldi. Asıl dikkat çeken nokta ise Covid-19 ile bulut teknolojisi farkındalığının artması oldu.
Covid-19 salgınının yarattığı kriz dönemi tedarik zincirlerine bağlı üretimin sekteye uğramasına neden olurken bulut esaslı yazılım hizmetlerinde artış görülüyor. Önceleri şirketler, piyasa durumu ve şirketin durumuna göre dijitalleşme çabalarını durdurabiliyordu. Dijitalleşmeyi geciktirme kararı, uzaktan çalışmaya ani geçişle birlikte şirketler için kötü verilmiş bir kararın sonucu oldu.
BT liderleri için uzaktan erişime geçiş operasyonel bir yük anlamına da geliyor. Planlanan yatırımların ertelenmesi ve kurum kaynaklarının önemli bir kısmının uzaktan erişim için kullanılması, güncellemelerin yapılması gibi zaruri işlemleri aksatabiliyor.
BT personelinin uzaktan erişim sağlayan personele destek vermek için çalışması diğer alanlardan gelen talepleri yerine getirmek için çalışmasına engel oluyor. Bu noktada kurum kaynaklarının ne yöne kanalize edileceğinin kurum tarafından önceliklendirilmesi büyük önem taşıyor. Bu durumda da üst yönetimin gerekli yönlendirmeleri yerine getirmesi gerekiyor.
Covid-19 döneminde tüm bu risklerin yanı sıra bulut bilişim tarafında hiç olmadığı kadar talep artışı hatta patlaması meydana geldi. Örneğin, Microsoft bulut hizmetlerinde yüzde 775 artış yaşandı. Zoom, Slack, Google Meet, Microsoft Teams, Office 365 ve Atlassian gibi uygulamalar da uzaktan erişim talebinin artmasıyla büyük ilgi gördü.
Bu durum iş liderlerinin bulut bilişim yazılımlarını “kurtarıcı” olarak gördüğünü gösteriyor. Gartner’e göre dünya çapındaki bulut geliri 2020’de 266,4 milyar dolara yükselecek. Önümüzdeki birkaç yıllık dönemde de bulut bilişim ve iletişim yazılımları için yatırım yapılacağı anlaşılıyor. İyi yönetilmiş bir kriz işletmelere paha biçilmez değer katacaktır.
Kritik iş süreçlerine ve sistemlerine sahip kurumların göz önünde bulundurması gereken en önemli operasyon iş sürekliliği ve yedekleme, İnnova’nın Felaket Kurtarma, İş Sürekliliği ve Yedekleme Çözümleri ile güvence altına alınıyor.
İnnova, bilişim sektöründe faaliyet göstermeyen işletmelerin, orta katman yönetiminin de “manage service” kapsamında yönetilmesini sağlıyor. Donanım altyapısından en yüksek verimi, sanallaştırma ile elde etmek isteyenler de tercihini İnnova Sanallaştırma ve Konsolidasyon Çözümü'nü kullanmaktan yana yapıyor.
Bir projenin teslim edilmesinden sonra kurumun güçlü bir servis desteğine sahip olmasının önemi, Sunucu Sistemleri Çözümü ile pek çok avantaj sağlanabileceğini gösteriyor. İnnova’nın depolama verimini artıran yönetim hizmeti Veri Depolama Sistemleri Çözümü en iyi depolamaya zahmetsizce kavuşmanıza yardımcı oluyor.
Veritabanı yönetim stratejilerinin belirlenmesi ve uygulanması konusunda da İnnova’nın uzman DBA ekibine güvenebilir etkin ve sürdürülebilir bir veri tabanıyla yönetim stratejilerini başarıya dönüştürebilirsiniz.
İlgili Postlar
Bulut maliyet yönetimi nedir?
31 Eki 2024
Dijital DönüşümYapay zeka şeffaflığı nedir?
28 Eki 2024
Dijital Dönüşüm