Ağ performansınızı optimize etmek için 8 ipucu

Bant genişliği hesaplamalarına ve kapasite planlamasına rağmen, ağlar genellikle bant genişliğini verimli bir şekilde tüketmez. Bu yazımızda kurumsal ağlarda bant genişliği kullanımını optimize etmek için bazı ipuçlarını bulabilirsiniz.

Kurumsal ağlar, görev açısından kritik uygulamaları desteklemek için bant genişliğine ihtiyaç duyar. Ancak çeşitli faktörler bu bant genişliğinin verimli bir şekilde kullanılmasını engelleyebilir.

Bant genişliği, bir ağ bağlantısının veri aktarmak için sahip olduğu maksimum kapasitenin bir ölçümüdür. Bant genişliği hız anlamına gelmez. Verim terimi, verilerin iletim hızını belirtir.

Ağ yöneticileri bant genişliği gereksinimlerini hesaplamak ve kapasite planlaması için ellerinden geleni yapsalar da, genellikle bant genişliğini tüketen ve trafik akışını yavaşlatan sorunlar ortaya çıkar. Bu yavaşlamalar performansı düşürebilir, kullanıcı deneyimini olumsuz etkileyebilir ve hatta gelir kaybına bile neden olabilir. Bu nedenle ağ ekipleri bant genişliği kullanımlarını ve ağ performanslarını izlemek ve optimize etmek için proaktif adımlar atmalıdır.

Ağ bant genişliğinin verimli kullanımını engelleyen faktörler

Ağ yöneticileri ve mimarları, ağlarını yeterli miktarda bant genişliğine sahip olacak şekilde tasarlarlar. Bir ağ yeterli kapasiteye sahip olsa bile bant genişliğini verimli bir şekilde kullanamayabilir. Çoğu zaman, ağ tıkanıklığı ve darboğazlar ortaya çıkarak gecikme sorunlarına ve paket kayıplarına neden olur.

Verimsiz bant genişliği tüketimine neden olan bazı faktörler şunlardır:

·       Eskimiş yönlendiriciler, anahtarlar ve kablolar

·       Yanlış kablolama stratejileri

·       Yazılım hataları

·       Kötü amaçlı yazılımlar

·       Çok fazla depolama ve ağ kaynağı tüketen büyük boyutlu uygulamalar

·       Uygulamalar için uygun olmayan bant genişliği tahsisi

·       Zayıf ağ tasarımı

·       Zayıf VLAN (VLAN) yönetimi

Yavaş bir ağın bir yıl içindeki maliyetini hesaplamak için aşağıdaki formül kullanılır:

Maliyet = Saat cinsinden yıllık üretkenlik kaybı x Ortalama saatlik ücret x Ağdaki çalışan sayısı

Ağ bant genişliği nasıl optimize edilir?

Ağ ekipleri bant genişliği gereksinimlerini hesaplarken, ağlarındaki uygulamaları ve kullanıcıları desteklemek için yeterli bant genişliğine sahip olma konusunda dikkatli davranırlar. Öte yandan ağ yöneticileri, işletmenin ihtiyaç duymadığı kapasite için para israfına yol açabilecek aşırı bant genişliği tahsisinden kaçınmaya da dikkat ederler.

Aşağıda ağ ekiplerinin bant genişliğini daha verimli bir şekilde tahsis etmek için uygulayabilecekleri sekiz ipucunu görebilirsiniz.

1. Ağ verilerini toplayın ve temel çizgiler oluşturun

Ağı değerlendirmeden önce bant genişliği iyileştirmelerinin nerede yapılacağını bilmek zordur. Ağ yöneticilerinin atabileceği ilk adımlardan biri, ağdaki kullanıcıların ve uygulamaların bant genişliğini nasıl tükettiğini anlamak için ağ verilerini toplamak ve analiz etmektir.

Ekipler, uygulamaların nasıl performans gösterdiğini, ne zaman kullanıldıklarını ve son kullanıcı beklentilerini ne derece karşıladığını belirleyebilir. Ağ yöneticileri ayrıca trafiğin nereden kaynaklandığını ve nereye gittiğini gözlemlemeli, harici ve dahili akış modellerini değerlendirmelidir.

Veri tüketimi ve bant genişliği kullanımının ortalamalarına bakmak yerine, ekiplerin en yoğun dönemleri belirlemesi daha yararlı olacaktır. Örneğin, ekipler ay sonu görevleri, muhasebe kapanış süreçleri, maaş bordrosu veya yüksek müşteri talebi dönemleri gibi bant genişliği kullanımında patlama yaşanması muhtemel olayları hesaba katmalıdır.

Ekipler bu verileri Basit Ağ Yönetimi Protokolü (Simple Network Management Protocol), görünürlük ve analiz yazılımı, ağ yönetimi ve izleme platformları gibi çeşitli araçlardan toplayabilir.

Ağ ekipleri bu verileri toplayıp analiz ederek bant genişliği tüketimine ilişkin bir taban çizgisi oluşturabilir. Bu taban çizgileri, ağ performansı ve gelecekteki yapılandırma değişiklikleri için bir ölçüt oluşturur ve güvenlik politikalarının oluşturulmasına yardımcı olur. Ayrıca, ekipler kablolama, elektronik ve anahtar bağlantı noktaları da dahil olmak üzere ağ altyapısını da denetleyebilir.

2. Ağ topolojisinin haritasının çıkarılması

Ekipler ağlarında bant genişliği kullanımına ilişkin bir temel oluşturduktan sonra mevcut ağ topolojisinin haritasını çıkarabilirler. Bu süreç, cihazların birbiri ile nasıl bağlandığını ve trafiğin ağ boyunca uygulamalara ve kullanıcılara nasıl gidip geldiğini görmelerini sağlar. Bu sayede tipik olarak belirli rotalar boyunca meydana gelen darboğazları ve yavaşlamaları keşfedebilir ve bu tıkanıklığı azaltmak için tasarımlarını nasıl yeniden yapılandıracaklarını değerlendirebilirler.

Bir ağ, uygulamaların, bulut hizmetlerinin ve gelen trafiğin büyümesini desteklemek için ölçeklenemeyen eski bir topoloji de kullanıyor olabilir. Bu durumda ekipler farklı bir ağ topolojisi tasarımının uygulanıp uygulanmayacağını değerlendirmelidir.

3. VLAN ve alt ağları değerlendirin

Ekipler ağ topolojilerini değerlendirdikten sonra ağlarındaki VLAN'ları ve alt ağları değerlendirebilirler. Örneğin, ağ yöneticileri daha sıkı güvenlik ve uyumluluk gereksinimleri olan finans departmanı için bir VLAN ve İK, satış ve müşteri desteği için başka VLAN'lar oluşturabilir.

Bu segmentlerdeki uç noktalar kendi VLAN'ları veya alt ağları dışında iletişim kurabilirken, verileri öncelikle kendi grupları içinde aktarırlar. Bu, genel ağ boyunca akan gereksiz trafiği en aza indirir ve böylece tüketilen bant genişliği miktarını azaltır. VLAN'lar ve alt ağlar ayrıca bir yedeklilik ve güvenlik katmanı da sağlar.

4. Yük dengeleme ve önbelleğe alma kullanın

Yük dengeleme ve yük paylaşımı gibi hizmetler, trafiği birden fazla ağ yoluna dağıtarak performansı artırabilir ve bant genişliğinin daha verimli kullanılmasını sağlayabilir. Yük dengeleme, ağın trafikteki ani aşırı yüklenmeleri yönetmesini ve paketleri verimli bir şekilde yönlendirmesini sağlar.

Ağ ekipleri ayrıca gereksiz veri alımını ortadan kaldırmak ve paketleri birden fazla bağlantıya hızlı bir şekilde göndermek için önbelleğe alma ve bağlantı birleştirme de uygulayabilir.

5. Politikalarınızı ve önceliklendirmelerinizi belirleyin

Ağ ekipleri, toplanan verileri ve oluşturulan temel çizgileri kullanarak hangi uygulamaların, kaynakların ve kullanıcıların bant genişliği önceliğine ihtiyaç duyduğunu değerlendirebilir. Örneğin, yöneticiler iş için gerekli olan VoIP ve iletişim araçları gibi gerçek zamanlı uygulamalara öncelik vermelidir. Ekipler bu uygulamalar için yüksek bant genişliği planlaması yapmalıdır.

Ayrıca, ağ yöneticileri Netflix veya e-posta ekleri gibi yüksek düzeyde bant genişliği tüketen belirli web sitelerini, kaynakları ve uygulamaları engellemek için politikalar oluşturabilir. İzleme araçları, hangi kaynakların aşırı bant genişliği kullandığı hakkında bilgi sağlayabilir ve yöneticiler daha sonra bu hedeflere erişimi kaldırabilir veya engelleyebilir.

Diğer bant genişliği yönetim yöntemleri arasında, ağdan geçerken görev açısından kritik paketlere öncelik veren trafik şekillendirme ve hizmet kalitesi (QoS) yer alır. Ekipler, bant genişliği için birbirleriyle rekabet etmemelerini ve kaynakları tüketmemelerini sağlamak için uygulamalarda QoS öznitelikleri ayarlayabilir.

6. Ağ yükseltmelerini en uygun zamanda yapın

Ağ bant genişliğini optimize etmek için bir başka etkili strateji de ağ yükseltmelerini, yapılandırma değişikliklerini, yedeklemeleri ve yamaları kullanıcıların ağda bulunma olasılığının daha düşük olduğu saatlerde planlamaktır. Örneğin yöneticiler yedeklemeleri gece saatlerinde planlayabilirler. Başka bir husus da hangi cihazların veya işletim sistemlerinin otomatik güncelleme ayarlarına sahip olduğunun değerlendirilmesidir.

7. İzleme araçlarının uygulanması

İzleme araçları, ağ yöneticilerinin aşırı bant genişliği tüketen uygulamaları tespit etmelerine ve aşırı yüklenen rotaları belirlemelerine yardımcı olur. Diğer göstergelerin yanı sıra cihaz durumu, cihaz envanteri, performans, uyarı ve izinsiz giriş tespiti hakkında da faydalı ölçümler sağlarlar.

8. Geleceğe bakın

Son olarak ekipler, uygulama değişiklikleri, buluta geçiş ve işletim sistemi yükseltmeleri gibi olası değişiklikler için uzun vadeli planlar yapmalıdır. Bu değişikliklerin trafik artışını, güvenlik gereksinimlerini ve yönlendirme politikalarını nasıl etkileyebileceği de göz önünde bulundurulmalıdır.

Kimse gelecekte neler olacağını tam olarak bilemese de güvenilir ve esnek bir plana sahip olmak, bant genişliği kullanımlarını ve ağ performanslarını ayarlamak için daha iyi bir strateji kurmaya yardımcı olur.