Yeşil BT için en iyi 8 uygulama

Bir veri merkezini çevre dostu hale getirme süreci, güç ve kaynak kullanımını optimize etmekle başlıyor. Bu süreç, eski teknolojilerin yenilenmesinin yanında yeşil BT tedarikçileriyle iş birliği gibi adımları da içeriyor. ABD Enerji Bakanlığı, veri merkezlerinin tipik bir ofis binasından 10 ila 50 kat daha fazla enerji tükettiğini ve ülkenin toplam elektrik kullanımının yaklaşık %2'sini oluşturduğunu belirtiyor. Uluslararası Enerji Ajansı (IEA) ise 2021'de dünya çapında tüketilen elektriğin %1,3'ünün veri merkezleri tarafından kullanıldığının altını çiziyor.

Günümüzde veri merkezi sahipleri, artan çevresel kaygılar ve şirketlerdeki ESG (Çevresel, Sosyal ve Yönetişim) girişimleri nedeniyle karbon ayak izlerini azaltmak zorunda kalıyor. Yeşil bilişim yoluyla veri merkezlerinin çevresel etkisinin azaltılması, enerji ve BT maliyetlerini düşürerek iş sürdürülebilirliği açısından büyük fayda sağlıyor. Bu noktada veri merkezlerini hem çevresel hem de ticari faydalarla enerji açısından daha verimli ve sürdürülebilir hale getirmek için uygulanabilecek sekiz adım bulunuyor. 

1-Temel enerji kullanımını takip etmek

Veri merkezini daha verimli hale getirmek için mevcut güç tüketimini takip ederek başlamak gerekiyor. Genel elektrik kullanımını izlemek ve sonrasında gelecekteki kullanımı tahmin ederek hesaplamalar yapmak, veri merkezinin bugününü ve yarınını anlamaya yardımcı oluyor. Örneğin kullanımı HVAC (Isıtma, Havalandırma ve İklimlendirme), sunucu, altyapı, ağ ve depolama tüketimine ayırarak temel tüketim seviyelerini belirledikten sonra,  daha iyi güç yönetimi ve veri merkezinde yapılacak bir takım değişiklikler yoluyla enerji verimliliğini artırmanın yollarının analiz edilmesi gerekiyor.

2-Sunuculardan en iyi verimi almak

Veri merkezindeki tüm sunucuları 7/24 çalıştırmak verimliliği son derece olumsuz etkiliyor. Bazı sunucular yalnızca günün belirli saatlerinde istekleri işliyorken, diğerleri uygulamaları nadiren çalıştırıyor veya artık herhangi bir amaca hizmet etmiyor. Sonuç olarak ihtiyaç olmayan veya yeterince verimli çalıştırılmayan bu sunucular enerji maliyetlerine doğrudan etki ediyor. Sunucu izleme araçları, sistem yöneticilerinin daha az makinede birleştirilebilecek işlevleri belirlemeleri için kullanımın izlemesini sağlıyor. 

3-Sıcaklığı doğru ayarlamak

Veri merkezi HVAC sistemleri çoğunlukla gerekenden daha fazla klima kullanacak şekilde tasarlanıyor. Ancak yeni veri merkezi sistemleri daha yüksek sıcaklıklarda da güvenle çalışabiliyor. Dolayısıyla HVAC yükünü azaltmak için genel sıcaklık seviyesi biraz daha yüksek tutulabiliyor. Bu noktada aşırı ısı ve nemin BT ekipmanına zarar vermesinin önüne geçmek için veri merkezine yönelik soğutma ihtiyaçlarının doğru bir şekilde hesaplandığından emin olmak kritik önem taşıyor.

4-Veri merkezini yeniden düzenlemek

Veri merkezinin verimliliğini, enerji tüketimi ve sıcaklık gereksinimlerine göre yeniden düzenleyerek artırmak mümkün oluyor. Bu noktada ısı seviyesi daha yüksek olan varlıkları bir araya getirerek HVAC havalandırma yerleşiminin avantajlarından yararlanmak için sıcak ve soğuk koridor yapılandırmaları gibi akıllı düzenler tercih ediliyor. Bu tür bir düzenleme için tesisteki havalandırma giriş ve çıkışını tespit etmek ve bu doğrultuda bir planlama yapmak gerekiyor. Ayrıca daha sıcak bölgelere ek soğutma üniteleri yerleştirmek de çözümler arasında yer alıyor.

5-Daha eski varlıkları daha verimlileriyle değiştirmek

Eski veri merkezi varlıkları, yenilerine kıyasla çoğunlukla daha fazla güç tüketiyor ve daha fazla ısı üretiyor. Ayrıca eski cihazlar daha düşük fiziksel tolerans sunuyor. Buna karşın yeni sunucular, anahtarlar, raflar ve HVAC teknolojileri, genellikle enerji açısından daha verimli işlemcileri ve bileşenleri içeriyor. Verimliliği daha da artırmak isteyen veri merkezleri, kullanılan fiziksel teknolojilerin sayısını azaltmak için fiziksel sunucuları sanal sunucularla değiştirmek veya bazı kaynakları buluta taşımak gibi çözümlere yöneliyor.

6-Akıllı tesis yönetimi araçlarına yatırım yapmak

BT hizmet yönetimi süreçleri, güç tüketimi ve veri yükleri de dahil olmak üzere veri merkezleri hakkında çok sayıda bilgi toplanmasını ve depolamasını gerektiriyor. Bu veriler analiz edilerek, varlık kullanımını optimize etmek için çevresel kontrol sistemine uygulanabilecek içgörüler elde ediliyor. Bu sayede güç tüketimi ve HVAC yükleri azalıyor.

Yapay zekâ destekli izleme araçları, enerji verilerini analiz etmek ve güç kullanımına yönelik verimlilik tahmin modeli oluşturmak için makine öğreniminden yararlanıyor. Birçok işletme, sürekli sıcaklık verilerini besleyen IoT sensörlerinin yanı sıra veri merkezlerinde HVAC işlevlerini yönetmek için yapay zekâ araçlarını kullanıyor. Yazılım daha sonra verileri analiz ediyor ve sıcaklıkların her zaman optimum seviyelerde kalmasını sağlamak için HVAC sistemini otomatik olarak yönetiyor. Google bu teknolojiyi kullanarak veri merkezi soğutma sistemlerindeki enerji tüketimini %40 oranında azaltıyor.

7-Yeşil enerji teknolojilerine odaklanmak

Veri merkezlerinden kaynaklanan karbon emisyonlarını azaltmak isteyen kurumlar, jeotermal soğutma, rüzgar enerjisi ve hidroelektrik enerji gibi yeşil enerji alternatiflerini değerlendiriyor. 

8-Yeşil BT sağlayıcılarıyla partner olun

Yeşil teknolojiler sunan BT tedarikçilerinin yanı sıra süreçleri daha sürdürülebilir hale getirmeye yardımcı olacak kurumlarla ortaklık kurmak, veri merkezleri için verimliliğin artmasına yardımcı oluyor. Bu sayede veri merkezleri hem sürdürülebilirlik hem de enerji verimliliği düzeylerini kontrol altında tutma imkanına kavuşuyor.