31 Eki 2022
2 dk okuma süresi
Araştırma şirketi Gartner’ın hazırladığı bir rapora göre 2026 yılına kadar çok uluslu şirketlerin yaklaşık %70’i jeopolitik riskleri azaltmak için faaliyet gösterdikleri ülkelerin bazılarını değiştirmek zorunda kalacak. Bu şirketlerde görev alan CIO’ların da dijital altyapı stratejisi ve regülasyonlar konusunda önemli inisiyatifler alması gerekecek.
Ekonomi ve güvenlik gibi konularda uluslararası rekabette üstünlük elde etmenin yolu bilişim teknolojilerinde güçlü bir ekosisteme sahip olmaktan geçiyor. Bu durum CIO'lar için yeni zorlukların yanı sıra yeni fırsatlar da yaratıyor.
Devletlerin iç ve dış politikadaki tutumlarını yönlendiren temel faktörlerden biri olan jeopolitik kavramı, ülkelerin coğrafi konumları, nüfus yapısı, doğal kaynakları ve topoğrafya özellikleri ile ilişkilendiriliyor. Jeopolitik, devletlerin coğrafi özellikleriyle uyguladıkları politika arasındaki ilişkileri inceleyen bilim dalı olarak da biliniyor.
Dijital jeopolitik ve yıkıcı etkisi
Dijital jeopolitik şu anda CIO'ların ele alması gereken en yıkıcı trendlerden biri olarak görülüyor. Ticaret savaşları, hükümetlerin getirdiği yeni regülasyonlar, vergi düzenlemeleri ve yerel mahkemelerin verdiği cezalar yüzünden küresel operasyonlarında aksamalar yaşayan şirketler yeni çözüm yolları arayışına giriyor.
ABD, Avrupa ve Asya-Pasifik bölgesinde 273 katılımcının yer aldığı bir ankete göre, şirketlerin yönetim kurullarının yaklaşık %41'i, performanslarına yönelik en büyük risklerden biri olarak jeopolitik güç değişimlerini ve düzensizliği görüyor.
Veri egemenliği CIO'lar için kilit bir odak alanı olacak
Gartner'a göre, dijital egemenlik ve faaliyet gösterilecek yeni lokasyonlarda yerel bir teknoloji ekosisteminin geliştirilmesine yardımcı olmak, uluslararası şirketlerin CIO'larının ana odak alanları arasında yer alacak. CIO'ların uluslararası düzenlemelerden sürekli haberdar olması ve şirketlerinin BT uygulamalarının bu düzenlemelere uygun olmasını sağlaması gerekecek.
Çoğu hükümet veya yönetim, jeopolitik risklerden kaçınmak için sağlam bir yerel teknoloji endüstrisi kurmaya çalışırken, CIO'ların hükümetlerle proaktif bir şekilde etkileşim kurarak bu fırsatları da değerlendirmesi gerekecek.
Jeopolitik durum tedarikçi seçimini etkileyebilir
CIO'ların jeopolitik nedenlerle karşılaştıkları bir diğer sorun da güvenlik politikaları nedeniyle bir ülkede belirli teknolojilerin veya satıcıların kullanımına getirilen kısıtlamalar olarak karşımıza çıkıyor.
Bu politikalar, CIO'ların sadece izin verilen belirli tedarikçilerden alım yapmaya zorlanmasına yol açıyor.
CIO'ların bu sorunu aşmak için, kilit tedarikçilerin değişen hükümet kısıtlamalarına maruz kalma durumlarını düzenli olarak takip eden bir tedarikçi ve teknoloji risk merkezi kurmaları faydalı olacaktır.
CIO'lar ayrıca, siber uzayın yönetimi üzerinde kontrol sahibi olmak isteyen ülkelerin giriştikleri rekabetten dolayı, şirketlerinin uluslararası operasyonlarını etkileyecek zorluklarla daha fazla mücadele etmek zorunda kalacaklar.
Her ne kadar CIO'lar bu konuda hükümetler üzerinde fazla söz sahibi olamasalar da yıllık bir güncelleme toplantısı düzenleyerek, siber uzaydaki uluslararası rekabetin şirket operasyonlarına etkileri konusunda şirketlerinin yönetici ekibini bilgilendirebilirler.
İlgili Postlar
Bulut maliyet yönetimi nedir?
31 Eki 2024
Dijital DönüşümYapay zeka şeffaflığı nedir?
28 Eki 2024
Dijital Dönüşüm