30 Ara 2021
3 dk okuma süresi
Sektör fark etmeksizin tüm kurumlar nesnelerin interneti cihazlarıyla elektrik harcamalarını azaltabilir ve binaları daha sürdürülebilir hale getirebilir. Bu blog yazımızda, IoT’nin elektrik tüketimini nasıl azalttığına mercek tutuyoruz.
Çevresel sürdürebilirlik günümüzün en hararetli tartışma konularından bir tanesi. Tartışmalar çoğunlukla elektrik enerjisinin üretimi, dağıtımı ve kullanımı üzerinde yoğunlaşıyor. Güneş panelleri ve rüzgar türbinleri gibi yenilenebilir enerji teknolojileri, çalışma ve yaşam tarzlarımızın çevreye etkilerini bir nebze hafifletiyor ancak henüz tamamen yenilenebilir enerjilere geçmekten bir hayli uzak görünüyoruz. Ülkeler karbon salınımlarını azaltmak için iddialı hedefler belirlerken, nesnelerin interneti ve veri analizi teknolojileri çevreyi korumak için kurumlara ve bireylere yeni imkanlar tanıyor.
Nesnelerin interneti, evlerde ve iş yerlerinde enerji tüketiminin gözlemlenmesine, tüketimi azaltacak değişiklikler yapılmasına ve verimliliğin artırılmasına olanak tanıyan bir dizi kabiliyete sahip. Bu önemli ve faydalanılması gereken bir kabiliyet çünkü enerji tüketiminin çevre üzerindeki etkilerine endüstriyel operasyonların yanı sıra evler ve iş yerleri de katkıda bulunuyor. Büyük bir bina yılda ortalama 230 bin kWh elektrik tüketiyor. 2021 Aralık dönemi ulusal tarifesine göre Türkiye’de 1 kWh elektriğin birim fiyatı evler için 0,47 lira, iş yerleri için ise 0,70 liraydı. Yuvarlak bir hesap yaptığımızda, büyük bir şirket binasının ortalama yıllık elektrik maliyeti 160 bin liranın üzerinde gerçekleşiyor. Dolayısıyla, elektrik tüketiminin yüzde 10 veya 15 gibi ufak bir oranda azalması bile şirketlere büyük tasarruflar sağlayabilir. Bu nesnelerin internetiyle başarılabilir bir tasarruf hedefi.
Şirketler, bir bina genelinde dağıtılan IoT sensörleriyle enerji tüketimlerine dair gerçek zamanlı verileri toplayabilir ve analiz edilmeleri için veri merkezine aktarabilir. Makineler, klima sistemleri, su ısıtma sistemleri, büyük soğutma üniteleri veya aydınlatma sistemleri gibi büyük cihazlar tek tek izlenebilir. Bu cihazlardan toplanan enerji tüketim verileri zaman içerisinde yeterli seviyeye ulaştığında, yapay zeka algoritmaları IoT verilerini analiz edebilir, daha önce fark edilmeyen ve yüksek gelen faturalarla anlaşılan, geçmiş trendlerin ardındaki spesifik sebepleri saptayabilir.
Toplanan ve analiz edilen büyük veri, enerji tasarrufu yollarını belirlemek için de kullanılabilir. Gerçek zamanlı veriler arızalı, verimsiz çalışan veya arızalanacak ekipmanların fark edilmesini sağlayabilir, büyük sistemler tarafından tüketilen enerji miktarındaki sıra dışı hareketleri gözler önüne serebilir. Şirketler, elde ettikleri bu bilgileri bakım onarım çalışmaları gerçekleştirmek ve ekipmanlardan kaynaklanan enerji israfını önlemek için kullanabilir. Tesis yöneticileri, bir bina genelinde enerji tüketimindeki eğilimleri inceleyerek, enerji kullanımı iyileştirilebilecek hedef alanları belirleyebilir.
Akıllı termostatlar, ısıtma ve soğutma maliyetlerini azaltmak için kullanılabilecek işlevsel IoT sensörlerinin başında geliyor. Hassas sıcaklık kontrollerine ve gelişmiş işlevlere sahip olan modern IoT destekli termostatlar, bina sakinlerinin alışkanlıklarına ve binanın doluluk durumuna göre sıcaklığın nasıl ayarlanması gerektiğini geçmiş veriler aracılığıyla öğrenebilir. Bu sensörlerin topladığı verilerle oluşturulan aylık veya sezonluk enerji raporları, enerji tüketimine dair daha fazla görünürlük elde edilmesini ve tüketim kalıplarının anlaşılmasını sağlar. Akıllı termostatlar, vatandaşlara hizmet veren okul ve hastane gibi kamusal alanlarda daha iyi hizmet sunmak ve kamu bütçesinden tasarruf etmek için de kullanılabilir.
IoT'yi enerji verimliliği için kullanmanın bir başka yolu ise akıllı aydınlatma sistemleri. Wi-Fi özellikli tasarruflu LED lambalar enerji programlarına, ortam ışığına, harekete veya sese göre açılıp kapanabilir. Örneğin, yalnızca içerisinde insan bulunan alanların aydınlatılması ve aydınlatmanın gün ışığına göre ayarlanması enerji israfını önler.
Çoğu zaman evlerdeki ve ofislerdeki odalar içlerinde kimse olmasa bile tüm gün boyunca ışıklar açık kalır. Akıllı aydınlatma sistemlerinin programlanabilir özellikleri, ışıkların açık olduğu süreyi düzenleyerek bu tasarrufun iş yükü yaratılmaksızın gerçekleştirilmesini sağlar. Akıllı aydınlatma sistemleri sayesinde elde edilen enerji tasarrufu hem işletmelerin kârlılığını hem de çevreyi olumlu etkiler. Akıllı aydınlatma sistemleri kapalı alanların yanı sıra sokak lambalarına da uygulanabilir.
Her ne kadar elektrik tüketimiyle alakalı olmasa da çevreye katkısı nedeniyle akıllı atık yönetimi de dikkat çekici bir IoT sistemi. Yerel sensörler aracılığıyla çöp kutularının ve atık konteynerlerinin gerçek zamanlı doluluk oranlarını gözlemleyen bu sistem, yerel yönetimlerin atık toplama saatlerini, rotalarını ve süreçlerini çevreye asgari etkiyi yapacak şekilde düzenlemesine olanak tanıyor. Bir akıllı şehir sistemi olan akıllı atık yönetimi sayesinde, henüz dolmamış konteynerlere uğramak zorunda kalmayan atık kamyonlarının karbon salınımı azaltılabilir.
İlgili Postlar
Bulut maliyet yönetimi nedir?
31 Eki 2024
Dijital Dönüşüm