En önemli 5 siber güvenlik açığı ve alınacak önlemler

En önemli 5 siber güvenlik açığı ve alınacak önlemler

10 Nis 2023

3 dk okuma süresi

 

Siber güvenlik alanında tehditler her geçen gün artıyor. SQL enjeksiyonu, hassas verilerin kötüye kullanımı, kimlik avı ve DDoS saldırıları, en sık rastlanan siber tehditler arasında yer alıyor. Güvenlik ekipleri, gün geçtikçe daha karmaşık saldırılarla karşı karşıya kalıyor. Bu tehditlerin bazıları en gelişmiş siber güvenlik ekiplerini bile çaresiz bırakıyor. 

Peki, veri ihlallerine yol açabilecek siber güvenlik açıkları nasıl kapatılabilir? Kimlik avı, kötü amaçlı yazılım, DDoS ve parola ele geçirme saldırıları gibi potansiyel siber güvenlik tehditlerine karşı ne gibi önlemler alınabilir? Bu yazımızda kurumların siber savunma dirençlerini güçlendirmeleri için 5 ipucundan bahsedeceğiz. 

Zayıf uç nokta güvenliği

Pek çok işletme, genellikle virüslerden korunmak için bir tür uç nokta korumasına sahiptir. Ancak siber saldırganlar sıfırıncı gün açıklarından her geçen gün daha sık yararlanıyor. Kullanılan uç nokta güvenlik savunmalarının çoğu, son kullanıcıları ve sunucu platformlarını hedef alan gelişmiş kötü amaçlı yazılımlar ve izinsiz girişlerle mücadelede yetersiz kalıyor. 

Sebepler

Birçok faktör güvenlik açıklarına dönüşen yetersiz uç nokta güvenlik zafiyetlerine yol açabilir. Standart antivirüs çözümleri, günümüzde artık yeterince etkili kabul edilmiyor. Siber saldırganlar, bu tür standart lisanslı yazılımları kolayca aşabiliyor. Kötü niyetli kişiler genellikle uç noktada, çoğu araç tarafından izlenmeyen olağandışı faaliyetler neticesinde yakalanıyor. Buna karşın birçok uç nokta güvenlik çözümü, güvenlik ekiplerine dinamik olarak yanıt verme veya araştırma yeteneği sunmuyor.

Çözümler

Günümüzde daha fazla işletmenin yeni nesil antivirüs, davranışsal analiz ve yanıt yeteneklerini içeren uç nokta algılama ve yanıt araçlarına yatırım yapması gerekiyor. Söz konusu araçlar esnek önleme ve algılama seçeneklerinin yanı sıra, kötü amaçlı davranışların kapsamlı bir analizini sağlıyor. Geleneksel antivirüs çözümleri yerine gelişmiş araçlar kullanmak, uç nokta güvenliğinde açıkları minimuma indiriyor.

Zayıf veri yedekleme ve kurtarma çözümleri

Artan siber tehditler arasında en ürkütücü olanı, fidye yazılımı saldırılarıdır. Giderek artan bu tehdit, işletmelerin veri yedekleme ve kurtarma konusunda kapsamlı çözümlere ihtiyaç duymasını sağlıyor. Pek çok kuruluş, güçlü yedekleme ve kurtarma seçeneklerinin olmaması nedeniyle ciddi tehlikelerle karşı karşıya kalıyor.

Sebepler

Birçok işletme, veritabanı çoğaltma, depolama senkronizasyonu veya arşivleme gibi yedekleme ve kurtarma çözümlerini ihmal ediyor. 

Çözümler

Fidye yazılımı saldırılarından en az hasarla kurtulabilmek için şirketlerin çok yönlü yedekleme ve kurtarma stratejilerine ihtiyacı var. İşletmelerin, veri merkezi depolama anlık görüntüleri ve replikasyonu, veritabanı depolaması, disk yedeklemeleri ve bulut tabanlı depolamalar gibi çözümlerden yararlanması gerekiyor. 

Zayıf ağ segmentasyonu ve izleme

Pek çok siber saldırgan, ilk erişimden sonra sistemlere tam erişim elde etmek için zayıf ağ segmentasyonu ve izlemeye güvenir. Bu son derece yıkıcı etkilere sebep olabilecek siber güvenlik açığı, birçok kurumsal ağda uzun yıllardır gözlemleniyor. 

Sebepler

Erişim trafiğinin izlenmemesi gibi alt ağ izleme eksikleri, söz konusu güvenlik açığının temel sebeplerindendir. Özellikle büyük şirketlerde, yüzlerce ve hatta binlerce sistem, ağ içinde aynı anda iletişim kurup trafik oluşturabileceği için bu kolay bir girişim değildir. 

Çözümler

İşletmeler, alt ağlardaki sistemler arasındaki ağ erişimini dikkatli şekilde kontrol etmeye odaklanmalıdır. Beklenmedik DNS’ler, belirgin bir kullanım sebebi olmayan sistemden sisteme iletişim ve ağ trafiğindeki tuhaf davranışlar, siber güvenlik ekiplerinin odak noktası haline gelmelidir. Proxy’ler, güvenlik duvarları ve mikro segmentasyon araçları, trafik ve sistem iletişimleri için kısıtlayıcı politikalar oluşturmaya yardımcı olabilir. 

Zayıf kimlik doğrulama ve kimlik bilgisi yönetimi

İhlallerin en yaygın nedenlerinden biri, pek çok kurumda güçlü bir kimlik bilgisi yönetimi çözümünün bulunmamasıdır. Çalışanlar aynı parolayı pek çok defa kullanır ve bu durum kimlik doğrulama sürecini zayıflatır. 

Sebepler

Zayıf kimlik doğrulama ve kimlik bilgisi yönetimi, yönetişim eksikliğinden ve kimlik bilgisi yaşam döngüsü politikasından kaynaklanır. Bu durum kullanıcı erişimi, parola ilkeleri, kimlik doğrulama arabirimleri ve denetimleri gibi hizmetleri kapsar. 

Çözümler

Pek çok şirkette, söz konusu tehditle baş etmek adına katı parola politikaları uygulamak çözüm sağlayabilir. Daha uzun ve karmaşık parolalar, parola kimlik doğrulaması, hassas verilere ve adreslere erişmek için çok faktörlü kimlik doğrulama, söz konusu tehdidi önemli ölçüde ortadan kaldırır. 

Zayıf güvenlik bilinci

Kullanıcıların sosyal mühendislik saldırılarına yeterince duyarlı olmaması işletmeler için problem olmaya devam ediyor. Pek çok araştırma, son kullanıcı hatalarının ihlallerde en büyük tehdit olduğunu ortaya koyuyor. En sık rastlanan sosyal mühendislik saldırısının ise kimlik avı olduğu bildiriliyor. 

Sebepler

Sosyal mühendislik saldırılarının başarılı olmasının nedeni, siber güvenlik farkındalığının düşük olmasından kaynaklanıyor.

Çözümler

İşletmelerin kimlik avı testleri ve diğer sosyal mühendislik saldırıları için düzenli olarak eğitimler düzenlemesi gerekiyor. Güvenlik bilincini güçlendirmeye yardımcı olacak pek çok eğitim programı bulunuyor. Eğitimlerin belli bağlamlara ve iş süreçlerine yönelik olması kritik önem taşıyor. Bu noktada yöneticilerin, testlerdeki başarı ve başarısızlık oranlarını takip etmeleri ve iyileşme için gereken önlemleri almaları gerekiyor.

İlgili Postlar

Akıllı ev güvenlik sistemleri ve IoT'nin rolü

Akıllı ev güvenlik sistemleri ve IoT'nin rolü

23 Nis 2024

Güvenlik
Başarı Hikayeleri
Teknik Destek ‍
444 5INV
444 5 468 ‍
info@innova.com.tr