5 Oca 2021
4 dk okuma süresi
COVID-19, tüm endüstrilerde dramatik değişimler yaratırken, salgının etkilerinden en büyük ölçüde etkilenen ise perakende sektörü oldu ve bu dönemin kurtarıcısı ise veri olarak görülmeye başlandı.
Büyük mağazacılar ve butik perakendeciler, tüketiciler salgın şartları ve kısıtlamaları nedeniyle zaruri olmayan harcamaları kestikçe ve çevrimiçi alışverişe geçiş yaptıkça, mağaza kapanmaları ve önemli iş kesintileri gibi sorunlarla karşı karşıya kaldılar.
Bazı müşteriler salgın sona erene kadar mağazalara dönmekten korkabilecekleri için perakendecilerin salgın sonrası için etkili bir plana ihtiyaçları var. Küresel yavaşlama aylar süren bir ekonomik durgunluk yarattı. Perakendeciler ise bu durumun ardından iyileşmek ve sıfırlanmak için uygulanabilir bir strateji bulmak gibi büyük zorlukla yüzleşiyorlar. Şimdilerde perakendecilerin çoğu ticaretin COVID-19 sonrası belirsiz geleceğini planlıyorlar.
Mağazacılar ve butik işletmeler tarihlerinin en zorlu dönemini yaşarken, bakkal ve market gibi tüketim ürünleri satan perakendeciler ise satışlarında müthiş bir artış gördü ve müşterilere yeni şekillerde hizmet vermelerinin gerekli olduğu gerçeğiyle yüzleşti. Birçok dev perakendeci, müşteri sağlığı ve güvenliğinin en yüksek önceliğe sahip olmasını sağlamak için çevrimiçi alışveriş uygulamaları ve eve teslim gibi çeşitli temassız alışveriş yöntemleri sunmaya başladı.
Veriyi değerlendiren yoluna daha güçlü devam edecek
İş türü ne olursa olsun, perakendeciler önümüzdeki yolu planlamaya çalışırken, zorlu ve yeni bir gerçeklikle karşı karşıya kalmış durumdalar. Ancak, COVID-19 salgını sonrası iyileşme ve uzun vadeli başarının anahtarı, aşırı satışlar veya tamamen dijitale geçişle ilgili olmayacak. Bunun yerine, veriyi daha iyi kullanan işletmeler başarı şanslarını artıracak.
Tarihsel açıdan bakıldığında verilerin perakende sektörünün zayıf noktası olduğunu söylemek yanlış olmayacaktır. Birçok perakendeci halen veriyi izlemek, analiz etmek ve kullanmak için zaman, personel ve maddi kaynaklardan yoksun. Yine de perakendecilerin tüketici ihtiyaçlarını daha iyi anlamalarına, e-ticaretten yararlanmalarına ve zaman içinde değişen müşteri davranış modellerini takip etmelerine yardımcı olma kabiliyeti nedeniyle, veri sürekli iş büyümesi için en büyük fırsattır.
Artık her perakendecinin müşteri sadakatini, güvenini, katılımını ve güvenliğini salgının ötesine taşımak için verilerden faydalanması gerekiyor.
Tüketicileri anlamak artık bir zorunluluk
Perakendecilerin en değerli verilerinin çoğu BT altyapısının kendisinde yatıyor ancak bulut bu verilere erişmede kritik bir rol oynuyor. Perakendeciler henüz buluta taşınmadılarsa, şimdi atılım yapmalarının tam zamanı.
Bulut yönetimi yalnızca görevleri ve bakımı basitleştirmek, operasyonel çalışma süresini iyileştirmek ve perakendecilerin talebe bağlı olarak ölçeklerini büyütmelerine ve küçültmelerine olanak tanımakla kalmıyor; aynı zamanda perakendecilerin müşteri odaklı girişimleri ilerletmek için müşteri verilerinin tüm potansiyelini ortaya çıkarmasına yardımcı oluyor.
Bulut tarafından yönetilen ağlar, ayrıntılı iç görüler elde etmek için çıkarılabilen ve mağaza içi müşteri katılımını geliştirmek, katma değerli deneyimler oluşturmak ve en önemlisi, müşterilerin sağlık ile güvenliğe yönelik taleplerini karşılamak için kullanılabilecek veriler sağlıyor.
Bulut platformları perakendecilerin gerçek zamanlı ve geçmiş müşteri eğilimlerini, mağaza içi ile çevrimiçi etkileşimleri ve pazarlama-satış promosyonlarının etkisini izlemesine olanak veriyor. Müşterilerle her etkileşim anlamlı olduğundan ve mağazadaki deneyimlerin tüketicilerin geri dönmesini sağlamak için güvenli bir şekilde optimize edilmesi gerektiğinden, bu artık inanılmaz derecede önemli bir hal aldı. Ek olarak, esnek ve ölçeklenebilir bir bulut altyapısına sahip olmak, perakendecilerin tüketici yoğunluğu yaşanan alışveriş günlerine hazırlanmalarına da yardımcı olacak.
Kişiselleştirilmiş deneyimlerle müşterileri geri kazanma
Verilerle ilgili en büyük zorluk, onları toplamak değil, kullanmaktır. Perakendeciler bulut tabanlı bir altyapıya sahip olduktan sonra kilit nokta, kişiselleştirilmiş deneyimler oluşturmak ve gelecekteki harcama eğilimlerini tahmin etmek için bu verilerle makine öğrenimi (ML) ve yapay zeka (AI) araçlarını beslemektir.
Perakendeciler ML/AI araçlarını kullanarak müşterileri hakkında daha fazla bilgi edinebilir; davranışları, tercihleri ve COVID-19 sırasında markayla nasıl etkileşim kuracakları konusunda fikir elde edebilir. Bu veriler, perakendecilerin pandemi sırasında kritik öneme sahip olan dağıtık bölgeler ve coğrafyalardaki mağazaları genelinde müşteri sağlığı ve güvenliği protokollerini uygulamalarını da kolaylaştırır.
Tahmine dayalı analitik verileri incelemek, tüketicilerin potansiyel davranışlarını ve ürün ilgi alanlarını gösteren modeller oluşturmak için ML ve AI araçlarından faydalanılabilir. Bu, perakendecilere fiyat optimizasyonundan beklenen envanter planlamasına ve hatta yeni ürün geliştirmeleri yürütmeye kadar çeşitli şekillerde yardımcı olacaktır. COVID-19, tüketici alışveriş modellerinde değişiklikler yarattığından, perakendeciler mevcut tüketicilerinin 360 derecelik bir görünümünü yakalamak için tahmine dayalı modeli kullanırken bu yılın iç görülerine de yer vermeliler.
Müşteri bağlılığı salgın sonrasına taşınacak
Perakendeciler, kitleleri demografik özelliklere, yaşam tarzına ve davranış faktörlerine (sadık, tekrar eden veya yeni müşteri) göre kategorilere ayırmak için veri analitik araçlarından faydalanabilirler. Bu kabiliyet, perakendecilerin tüketici dağılımlarını ve segment grubuna bağlı olarak ürünlerini nasıl pazarlamaları gerektiğini net bir şekilde anlamalarını sağlayacaktır. Müşterilerin ihtiyaçlarını yüksek doğrulukla saptayabilmek, COVID-19 sonrası perakende ortamı için pazarlama stratejilerini planlamak isteyen perakendeciler için olmazsa olmazdır.
Segmentasyon ile tüketiciler çevrimiçi sepet boyutuna, alışveriş yapma sıklığına ve mağaza ziyareti nedeni gibi farklı kategorilere göre de gruplanabilir. Salgının tüketicilerin alışveriş yapma şeklini değiştirmesiyle, kişiselleştirme ve segmentasyon kombinasyonu, perakendecilerin tüketici katılımı ile satışları artırmasına ve müşterileri uzun vadede elinde tutmasına yardımcı olacaktır.
COVID-19, geleneksel perakendenin temelini sarstı. Salgının endüstrinin büyümesi üzerindeki uzun vadeli etkilerini ise zaman gösterecek. Perakendecilerin salgın sonrasında karşılaşacakları senaryo, günümüzün kısıtlı bütçeye sahip tüketicisini ikna etmek için verilerini nasıl kullanacaklarını bağlı olacak. Bulut üzerine inşa edilmiş müşteri merkezli bir veri stratejisi geliştirmek, yeni normale doğru ilerlerken her iş liderinin öncelik listesinin başında yer almalıdır.
İlgili Postlar
Bulut maliyet yönetimi nedir?
31 Eki 2024
Dijital DönüşümYapay zeka şeffaflığı nedir?
28 Eki 2024
Dijital Dönüşüm