Son yıllarda havacılık endüstrisi büyük bir dönüşüm geçiriyor. Yapay zeka teknolojilerinin sürece dahil olmasıyla hem uzay araştırmalarında hem de savunma alanında yepyeni fırsatlar ortaya çıkıyor.
12 Eyl 2023
2 dk okuma süresi
Son yıllarda havacılık endüstrisi büyük bir dönüşüm geçiriyor. Yapay zeka teknolojilerinin sürece dahil olmasıyla hem uzay araştırmalarında hem de savunma alanında yepyeni fırsatlar ortaya çıkıyor. Tamamen yapay zeka tarafından kontrol edilen uydular, Ay ve Mars’ta kalıcı yerleşim, uzay araştırmaları ve savunma noktasında atılacak adımlar için henüz net bir tarih belirtilmiyor olsa da, artık bu fikirlerin masada olduğu biliniyor.
Uydular sayesinde iletişim, navigasyon ve uzaktan algılama alanlarında uzun yıllardır büyük gelişmeler yaşanıyor. Geçmişte Mars’taki keşif araçlarıyla Dünya arasındaki iletim sürelerinin uzunluğu, ciddi bir probleme yol açıyordu. Keşif araçları, güvenli bir şekilde nereye ve nasıl gidecekleri konusunda yönlendirmeye ihtiyaç duymalarına karşın, iletim sürelerinin uzunluğundan dolayı akıcı bir bilgi akışı kurulamıyordu. Yapay zeka teknolojilerindeki ve bilgisayar çiplerindeki gelişmeler, artık bu zorlukların üstesinden gelinmesini sağlıyor.
Günümüzde uydular geçmişte olmadığı kadar akıllı hale geliyor. Havacılık ve uzay şirketleri, belirli bir hedefe ulaşabilmek için iş birliği yapabilen ve bilgi paylaşabilen bir uydu ağı kurmayı planlıyor. Bu sayede uyduları pasif gözlemci olmaktan çıkarıp, uzayda ne aramaları gerektiğini bilen akıllı sistemler haline getirilmesi düşünülüyor. Ek olarak uyduların, altyapılarındaki bir bileşenin arızalandığını fark etmeleri ve diğer uydularla iletişim kurmalarına izin veren otonom yetenekler de yapay zeka sayesinde mümkün oluyor.
Havacılık ve uzay programlarının amaçları arasında artık, Ay’da ve Mars’da insanların kalıcı olarak bulunması da yer alıyor. Geçmişe nazaran uzay programlarının amaçları ve uygulayıcıları farklılık gösteriyor. Eskiden uzay programları genellikle ABD’nin inisiyatifindeyken bugüne baktığımızda pek çok devlet ve şirket, bu alanda çalışmalar yürütüyor. Araştırma firması Statista’nın verilerine göre 2018’de Dünya’nın yörüngesinde 2027 tane çalışır durumda uydu varken 2022’de bu sayının 6905’e ulaştığı belirtiliyor.
Havacılık sektörü de Ay’da uzun vadeli operasyonlar kurmayı planlıyor. Aydaki su miktarının yaşamı destekleyebileceği ve orada önemli faaliyetlerin devam etmesini sağlayacak kadar güçlü roket yakıtı üretilebileceği öngörülüyor. Ek olarak bol miktarda su kaynağının bulunabileceğine inanılan Ay’ın güney kutbuna yapılacak bir ziyaret de, uzun vadede değerlendiriliyor.
Yapay zeka ve havacılık teknolojilerindeki gelişmeler, turistik bir sefer olarak uzay yolculuğunu mümkün kılıyor. Ancak yüksek fiyatları nedeniyle uzay yolculuğu henüz yeterince tercih edilmiyor. Yine de teknoloji dünyasının ilerleme hızı düşünüldüğünde, gelecekte ortalama bir vatandaşın uzay yolculuğuna çıkabilmesini sağlayacak maliyetler bir hayal gibi görünmüyor. Uzay yolculuğunu daha uygun fiyatlı ve erişilebilir kılmak için havacılık endüstrisi yeni teknolojileri araştırıyor ve test ediyor.
Yapay zeka alanında yaşanan gelişmeler havacılık sektörünü derinden etkiliyor. Uçak üretiminden hava trafiğine kadar pek çok noktada yapay zekanın avantajlarından yararlanılması planlanıyor. Yapay zekanın havacılığa getirdiği en büyük değişimlerden biri olan otonom uçuş sistemleri, pilot hatalarını minimuma indirerek uçuş güvenliğini artırıyor. Bu sistemler aynı zamanda yakıt verimliliğini de artırarak, havayolu şirketlerinin işletme maliyetlerini düşürüyor.
Yapay zeka ayrıca kestirimci bakım noktasında da havayolu şirketleri tarafından kullanılıyor. Böylelikle muhtemel arızalar önceden tespit ediliyor ve buna göre önlem alınmasıyla yolculuklar daha güvenli hale geliyor.
Yakın gelecekte hava trafiğinde de yapay zekanın kritik bir rol üstlenmesi bekleniyor. Havaalanları ve hava trafiği kontrol merkezleri yapay zeka tabanlı analizler sayesinde daha hızlı ve verimli bir şekilde trafiği yönetebilme potansiyeli vadediyor. Ayrıca hava durumu tahminlerinde de yapay zeka kullanımının, hava trafik yönetimini daha güvenli ve tahmin edilebilir hale getirebileceği öngörülüyor.
Yolcu deneyimi için de yapay zekadan destek alınması muhtemel gözüküyor. Yolculara daha kişiselleştirilmiş hizmetler sunmak için yapay zeka destekli sohbet robotları ve öneri sistemleri kullanılması bekleniyor. Yolcuların seyahatleri boyunca soracakları sorulara hızla yanıt alabilmeleri ve ihtiyaçlarının sohbet robotları vasıtasıyla yetkililere iletilmesi, daha rahat ve keyifli yolculukların oluşmasına yardımcı olacağı tahmin ediliyor.
İlgili Postlar
Bulut maliyet yönetimi nedir?
31 Eki 2024
Dijital Dönüşüm