19 Oca 2023
4 dk okuma süresi
Akıllı telefonların yaygınlaşmasıyla birlikte mobil uygulamalar her geçen gün daha da gelişiyor. Yapay zeka (AI), makine öğrenimi (ML), nesnelerin interneti (IoT) ve bulut bilişim gibi teknolojilerin mobil uygulamalarla entegrasyonu, yepyeni deneyimlerin ve uygulamaların önünü açıyor. Yakın gelecekte mobil bilişim alanında pek çok yeni trendin ortaya çıkması bekleniyor.
Nesnelerin interneti, imalattan tıbba, tarımdan enerjiye kadar pek çok sektörde aktif olarak kullanılıyor olsa da mobil uygulamalarda asıl devrim, evlerdeki cihazların kullanımında yatıyor. Buzdolapları, klimalar, ev güvenlik sistemleri ve daha pek çok cihaz, IoT tabanlı mobil uygulamalarla yönetiliyor. Yakın gelecekte bu uygulamaların sayısı artmakla birlikte, giyilebilir cihazlar, trafik sensörleri, otonom araçlar gibi alanlarda IoT daha da yayılacak. Kısacası akıllı telefon kullanan insanların yolları, yakın gelecekte IoT ile daha çok kesişecek.
Geride bıraktığımız 2022 yılında yapay zeka tabanlı teknolojiler hiç olmadığı kadar popüler hale geldi. Yakın gelecekte mobil uygulamalarda da sıklıkla yapay zekanın izlerini göreceğiz. 2017’den bu yana mobil uygulamalarda kullanılan yapay zeka, işletim sistemlerinin sesli asistanları başta olmak üzere şimdiye dek pek çok mobil platformda karşımıza çıktı. Mobil bilgi işlem endüstrisinin paydaşları, rekabette öne geçebilmek için yapay zekayı ve makine öğrenimini uygulamalarda daha fazla değerlendirecek.
Yapay zeka, makine öğrenimi ve nesnelerin interneti gibi teknolojiler ile entegre edilen gelişmiş mobil uygulamalar, son derece karmaşık yapıdadır. Bu sebeple sıradan uygulamalara göre çok daha fazla bilgi işlem kaynağı ve depolama alanı gerektirirler. Ancak mobil cihazlar, yüksek sistem ihtiyaçları için dizayn edilmemiştir. Bulut tabanlı mobil uygulamalar, gelişmiş mobil yazılımların talep ettiği sistem kaynaklarını kolaylıkla sağlayabilir. Maliyet avantajı, yüksek performans ve güvenilirlik, büyük hacimli verilerle çalışabilme ve yüksek işlem gücü gibi avantajlar sağlayan bulut tabanlı mobil uygulamalar, yapay zeka, nesnelerin interneti ve makine öğreniminden daha fazla yararlanmaya imkan tanır.
Mobil ağ ile internetin buluşup trafiği aktardığı bir kesişme noktası olarak tanımlanan mobil sınır bilişim, 5G’nin hayatımıza girmesiyle birlikte hızla gelişecek. Artırılmış sanal ve karma gerçeklik uygulamalarından, gerçek zamanlı analitik çözümlere, drone izleme ve algılamadan, oyunlara kadar pek çok noktada mobil sınır bilgi işlemin avantajlarını görmek mümkün olacak.
Beşinci nesil ağ bağlantısı olan 5G, tüm dünyada büyük bir hızla yayılıyor. Yapay zeka, makine öğrenimi ve nesnelerin interneti gibi gelişmiş teknolojilerin mobil uygulamalarla buluşmasına yardımcı olacak olan 5G, son derece yüksek hacimli veri transferine olanak tanıyacak. Yüksek hızlı kablosuz bağlantılardan düşük gecikme sürelerine, gelişmiş bant genişliğinden gerçek zamanlı veri işlemeye kadar 5G, mobil uygulamalar için pek çok faydayı beraberinde getirecek.
Gerçek görsellerin dijital bileşenlerle entegrasyonu olarak tanımlanabilecek olan artırılmış gerçeklik (AR), mobil platformlarda hızla yayılıyor. Son kullanıcılara gerçek gibi görseller sunan sanal gerçeklik (VR) de mobil uygulama endüstrisinin geleceği konumunda. Üretici firmalar, kullanıcıların AR ve VR deneyimini geliştirmeye çalışıyor. Geçmişte ağırlıklı olarak oyunlar için kullanılan bu teknolojilerin artık çok daha geniş kullanım alanları mevcut. Mimariden eğitime, 3 boyutlu tasarımdan yazılım navigasyonuna kadar pek çok noktada AR ve VR'dan faydalanılıyor. Yakın gelecekte bu teknolojilerin daha sık ve etkili kullanıldığı mobil uygulamalarla karşılaşacağız.
Mobil e-ticaret (M-ticaret) ve mobil ödemelerin büyüme hızı her geçen gün artıyor. M-ticaret uygulamaları, çevrimiçi pazarlama ve hareket işleme için son derece popüler bir hale geldi. Mobil alışveriş, e-ticaret ve m-ticaretin artmasıyla birlikte ödeme tabanlı mobil uygulamalara olan ilgi de arttı. Yakın gelecekte Apple Pay ve Google Pay gibi çözümlerde artış olacağını öngörmek mümkün.
Günümüzde siber güvenliğin önemi her geçen gün artıyor. Gelişen mobil pazarda, mobil uygulama güvenliği de özellikle mobil ödeme ve m-ticaretin yaygınlaşmasıyla birlikte her zamankinden daha değerli hale geldi. Bu nedenle geliştiriciler, yeni bir uygulamayı tüketicilere sunmadan önce güvenliği en yüksek öncelik olarak görüyor. Son yıllarda mobil güvenlikte trend, biyometri uygulamaları haline geldi. Mobil uygulamalarda kullanılan en popüler biyometrik güvenlik çözümleri ise; yüz tanıma, parmak izi tarama ve ses tanıma olarak sırlanıyor.
Mobil uygulamalar, ulaşım yönetimi ve takibi için çok kullanışlı olmasından dolayı lojistik ve taşımacılık alanlarında muazzam potansiyele sahipler. Günümüzde pek çok lojistik ve ulaşım odaklı mobil uygulama görmek mümkün. Araba kiralama, trafik izleme ve rota optimizasyonu uygulamaları gibi tüketiciye yönelik olanların yanında, yakıt izleme, araç takibi ve filo yönetimi gibi iş dünyasına yönelik uygulamalar da bulunuyor. Lojistik yönetimi uygulamaları gelecekte büyük artış gösterecek ve ulaşım endüstrisine yardımcı olacaktır.
İşletmeler, Android ve iOS gibi yerel uygulamalara kıyasla platformlar arası mobil uygulamaları daha çok tercih ediyor. Her işletim sistemi için ayrı mobil uygulama geliştirmek pahalı olduğundan, en uygun maliyetli çözüm, her platformda çalışabilen platformlar arası bir mobil uygulama geliştirmekten geçiyor. Yakın gelecekte platformlar arası uygulamaları çok daha sık göreceğiz.
Akıllı telefonlar, tabletler ve diğer akıllı cihazlar dahil olmak üzere katlanabilir cihazların cazibesi her geçen gün yükseliyor. Bu teknolojinin temel avantajı olan ekran boyutunun %200'e kadar artması, uygulama geliştiricilerine büyük iş düşürüyor. Artık mobil uygulamalar, bu yeni ekran biçimine uyumlu olmak zorundalar. Ayrıca katlanabilir cihazlar sayesinde geliştiriciler, daha büyük ekranlar ve esneklik için daha yenilikçi çözümler geliştirme fırsatına sahipler.
Giyilebilir cihaz sektörü hızla büyüyor. En popüler giyilebilir cihazlar arasında akıllı saatler, aktivite takipçileri, vücut sensörleri, Google Glass ve akıllı bileklikler yer alıyor. Artık uygulama geliştiriciler için giyilebilir cihazlar da önemli bir pazar konumuna ulaştı. Giyilebilir cihazlara yönelik uygulamalar, daha küçük ekran boyutlarıyla uyumlu, kullanıcı arayüzlerine ve sensörler aracılığıyla yakalanan verileri ağdaki cihazlarla değiş tokuş etme yeteneğine ihtiyaç duyuyor. Yakın gelecekte giyilebilir cihazlara yönelik yenilikçi uygulamaları daha sık göreceğiz.
İlgili Postlar
Bulut maliyet yönetimi nedir?
31 Eki 2024
Dijital DönüşümYapay zeka şeffaflığı nedir?
28 Eki 2024
Dijital Dönüşüm