23 Eki 2024
4 dk okuma süresi
Dijital dönüşüm dünyasında teknoloji trendlerinin inişler ve çıkışlar yaşaması oldukça normal bir durum olarak karşılanıyor. Bununla birlikte son dönemde yapay zekâ trendinin iş dünyasında yarattığı heyecan ve değişim rüzgârı daha önce yaşanan tecrübelere hiç benzemiyor. Yapay zekâ teknolojisini iş süreçlerine dahil etmekte erken davranan şirketlerin beklentilerinin karşılığını tam olarak alabilmesi için dijital esnekliğe daha fazla odaklanması gerekiyor. Sektörler arasında dönüştürücü bir güç olarak ortaya çıkan yapay zekâ teknolojisinin giderek daha geniş çapta benimsenmeye başlaması, global çapta yaşanan dijital dönüşüm hareketinin başarıya ulaşmasında önemli bir rol oynuyor. Bu büyük fırsat aynı zamanda atılacak her adımda dikkatli olmayı, doğru planlama yapmayı ve beklentileri doğru belirlemeyi de zorunlu kılıyor.
Şirketler temel faaliyet süreçlerini iyileştirmek için dijital teknolojileri benimsemeye başladıkça tüm iş süreçlerinde temel değişiklikler yapmak zorunda kalıyor. Şirketlerin yapısında ve stratejisinde devrim yaratmayı amaçlayan uzun vadeli değişim arayışları, dijital dönüşüme daha disiplinli bir yaklaşımla bakmayı gerektiriyor. Yöneticilerin değişimi ara sıra yaşanan bir süreç olarak değil yönetim işlerinin ana parçası olarak görmeleri gerekiyor. Değişimin sürekli olduğu dijital dönüşümde, değişim yönetimini diğer yönetim görevlerinden ayrı bir şekilde yürütmemek gerekiyor.
Peki, şirketler mevcut yapay zekâ destekli değişikliklere uyum sağlamalarına ve beklenmedik durumlara hazırlanmalarına olanak tanıyan anlamlı bir değişim yaklaşımını nasıl tanımlayabilir? Bu sorunun cevabı dijital esnekliği anlamakta ve güçlendirmekte yatıyor.
Konu ne olursa olsun bir dijital stratejinin başarısında kurumun esneklik yeteneği kritik bir rol oynuyor. Dijital dönüşüm bağlamında bakıldığında bir kuruluşun beklenmedik durumlar veya dijital ortamdaki değişiklikler karşısında uyum sağlama ve gelişme yeteneğini belirleyen de esneklik yeteneği oluyor.
Yapay zekâ teknolojisinin yarattığı dönüşüme başarılı bir şekilde uyum sağlayabilmenin yolu da yapay zekanın yakıtı diyebileceğimiz verilerin rolünü iyi anlamaktan geçiyor. Yapay zekadan elde edilecek faydayı en üst seviyeye çekmek verilerin kalitesi, doğruluğu ve kullanılabilirliği ile doğrudan bağlı oluyor. Bu nedenle verilerin toplanması, depolanması ve yönetilmesine yönelik esnek bir yaklaşıma sahip olmak zorunlu oluyor.
Veri odaklı karar vermeye yönelik daha akıllı yaklaşımlar geliştirmek, kuruluşların birden fazla veri kaynağını bir araya getirme, verilerdeki hataları filtreleme, tekrarlanan modellerden anlamlı içgörüler çıkarma için gereken yetenekleri oluşturmasını gerektiriyor. Veri esnekliğine yönelik geniş bir yaklaşımın oluşturulması makine zekasının (machine intelligence) merkezinde yer alan veriye dayalı içgörüyü mümkün kılıyor.
Makine zekâsı tamamen yeni değer kaynakları elde etmek için makine öğrenimi ve yapay zekanın bir kombinasyonundan yararlanarak büyük hacimli verileri anlamlandırabiliyor. Makine zekâsı doğal dil işleme, görüntü tanıma, algoritmik tasarım ve diğer teknikleri kapsıyor. Bu teknikler kullanılarak örüntüler çıkarılıyor ve öğrenilen bilgiler birbirine bağlanarak harekete geçiliyor.
Dijital dönüşüm kurum genelinde değişimi desteklemek için bazı çabalar gerektiriyor. Uygulamada yapay zekayı geniş ölçekte sunmanın başarılı olması için ele alınması gereken altı önemli esneklik noktası bulunuyor.
• Sistem esnekliği: Sistemlerin ve çözümlerin hataya toleranslı, uyarlanabilir ve yanlış çalıştığında büyük sorunlara neden olmayacak şekilde tasarlanması.
• Siber esneklik: Sistemlerin ve verilerin dış tehditlerden korunması ve bilgilerin yalnızca uygun güvenli mekanizmalar aracılığıyla görülmesinin sağlanması.
• Bilgi esnekliği: Tüm bilgilerin doğru, uygun ve sorumlu bir şekilde elde edildiğinden emin olmak için yönetişim ve yönetim süreçlerinin oluşturulması.
• Organizasyonel esneklik: Gerekli tüm yasalara, standartlara ve yönergelere uyarken hızlı aksiyon alınmasını sağlayan yönetim ve karar alma uygulamalarının oluşturulması.
• Operasyonel esneklik: Çalışma ortamı değiştikçe, sistemler bozuldukça veya paydaş talepleri arttıkça beklenen performansın gösterilmeye devam edilmesi.
• Çalışan esnekliği: Tüm çalışanların ve diğer paydaşların kısa vadede en iyi performansı göstermelerine destek olurken uzun vadede sağlık ve refahlarının korunması.
Esneklikle ilgili bu altı bakış açısına dikkat etmek büyük ölçekte yapay zekaya geçerken büyük önem taşıyor. Bu konular yapay zekâ ile dijital dönüşümü yönetmek için tam bir çerçeve oluşturuyor.
Dijital dönüşüm faaliyetlerinin değişime karşı daha dirençli hale gelmesi için yukarıda saydığımız altı perspektif kullanılarak aşağıdaki sorulara yanıt aramak gerekiyor.
• Değişime uyum sağlamaya ne kadar hazırsınız?
Dijital ortam sürekli olarak geliştiği için yeni teknolojiler, trendler ve müşteri beklentileri her zaman ortaya çıkıyor. Esnek bir dijital strateji işletmelerin yeni fırsatları yakalamasına, değişen koşullara uyum sağlamak için kaynakları yeniden düzenlemesine ve riskleri etkili bir şekilde azaltmasına olanak tanıyor.
• Değişimle ilişkili riskleri ne kadar iyi yönetiyorsunuz?
Esneklik kuruluşların dijital girişimleriyle ilişkili riskleri belirlemelerine ve yönetmelerine yardımcı oluyor. Bu başlığın altında potansiyel güvenlik açıklarının değerlendirilmesi, sağlam güvenlik önlemlerinin uygulanması ve siber saldırılar, sistem arızaları veya doğal afetler gibi aksaklıklar durumunda yedekleme planlarının oluşturulması yer alıyor. Dirençli bir dijital strateji riskleri azaltmayı uygulamanın ayrılmaz bir parçası olarak görmeyi gerektiriyor.
• Sürekliliği sağlamak ve kesintilerden etkilenmemek için hangi süreçlere sahipsiniz?
Esneklik bir kuruluşun kesintilerden hızlı bir şekilde kurtulmasını sağlayarak iş sürekliliğini sağlıyor. Esnek bir dijital strateji herhangi bir kesintiyi hızlı bir şekilde ele almak ve normal operasyonları geri yüklemek için felaket kurtarma planları, yedekleme çözümleri ve proaktif izlemeyi içeriyor.
• Değişimi yönetirken müşteri güvenini ve memnuniyetini nasıl geliştirebilirsiniz?
Esneklik tüm dijital kanallarda müşteri güvenini ve memnuniyetini korumak için büyük önem taşıyor. Kuruluşlar müşterilerine kesintisiz hizmet veya ürün sağladığında itibarlarını artırıyor ve müşteri sadakatini teşvik ediyor. Esneklik, günümüzün birbirine bağlı ve rekabetçi dijital öngörülemeyen durumlarda bile müşteri beklentilerinin tam olarak karşılanmasını sağlıyor.
• İnovasyon ve büyümeyi teşvik etmek için pozitif değişimi nasıl teşvik edebilirsiniz?
Esneklik bir kuruluş içindeki kişileri deneme ve yenilik yapma konusunda güçlendiriyor. Başarısızlıklardan ve aksiliklerden öğrenme kültürünü teşvik ederek sürekli iyileştirme anlayışını destekliyor. Esnek bir dijital strateji yeni teknolojilerin, iş modellerinin ve büyüme fırsatlarının keşfedilmesini teşvik ederken kuruluşların yol boyunca karşılaşabilecekleri aksaklıklardan da hızla kurtulmasını sağlıyor.
Günümüzün dijital ekonomisinde belirsizliklerin sonu gelmediğinden esneklik her başarılı yapay zekâ stratejisinin temel bileşenlerinden biri olarak görülüyor. Kuruluşların belirsizliklerin üstesinden gelmesini, değişime uyum sağlamasını, riskleri yönetmesini, sürekliliği korumasını, müşteri güveni oluşturmasını ve inovasyonu teşvik etmesini sağlıyor.
Yapay zekanın benimsenmesi hızlandıkça veri esnekliğini sağlamak önemli bir ilk adımı oluşturuyor. Şirketler esnekliği dijital girişimlere dahil ederek hızla gelişen dijital ortamda uzun vadeli yapay zekâ başarısı için ellerini güçlendirebiliyor.
İlgili Postlar
Bulut maliyet yönetimi nedir?
31 Eki 2024
Dijital DönüşümYapay zeka şeffaflığı nedir?
28 Eki 2024
Dijital DönüşümStratejik inovasyon nedir?
25 Eki 2024
Dijital Dönüşüm