IoT ile maliyetlerden tasarruf etmenin 5 yolu

Teknoloji dünyasındaki gelişmeler işletmelerin verimliliklerini artırmak ve maliyetlerini düşürmek için yeni yöntemler aramalarını kaçınılmaz hale getiriyor. Kaynaklarını daha düşük maliyetle kullanarak daha yüksek verim elde etmek isteyen kurumlar nesnelerin interneti (IoT) teknolojisinden faydalanıyor. Fiziksel cihazların internet üzerinden birbirleriyle iletişim kurmasını sağlayan IoT, veri toplama, analiz etme ve bu verilere dayalı aksiyonlar alma konusunda devrim niteliğinde çözümler sunuyor. Bu çözümler, sadece operasyonel verimliliği artırmakla kalmıyor, aynı zamanda maliyetleri önemli ölçüde azaltarak işletmelere rekabet avantajı kazandırıyor.

Arıza süresini azaltarak maliyetleri düşürmek

Planlanmamış kesintiler hemen her sektörde önemli maliyetlere neden oluyor. Makineler arızalandığında tüm üretim hattı durma noktasına geliyor. Araştırma ve danışmanlık firması ITIC’ın raporuna göre, kurumların yüzde 98'i için bir saatlik kesintinin maliyeti 100.000 ila 300.000 dolar arasında değişiyor. Yine rapora göre kesinti sürelerinin ortalama maliyeti her yıl endüstrilere 2 milyon dolardan fazla kayba neden oluyor. Buna karşın lojistik hizmet sağlayıcısı DHL ve Cisco tarafından yapılan başka bir araştırma IoT'nin, önümüzdeki on yılda işletmelerin üretkenlik maliyetlerinde 1,2 trilyon dolar tasarruf sağlayacağını işaret ediyor. 

Arızaların oluşmasını bekleyip sonradan tamir etmektense arızalar oluşmadan önlem almak kurumlara çok daha az maliyet yükü getiriyor. İşletmeler bu noktada düzenli risk denetimleri yaparak önleyici bakımı tercih ediyor. Zenginleştirilmiş sensör verileri ve iyi planlanmış bir IoT paketi, ekiplerin hangi noktada arıza çıkabileceğini tam olarak bilmesini sağlıyor. Bu sayede kurumlar arıza ortaya çıkmadan önlem almak ve çözüm için harekete geçme fırsatı elde ediyor.

Gereksiz bakımlardan kaçınmak

Günümüzde hangi endüstride olursa olsun bakım genellikle reaktif olarak yapılıyor. Bakım yapılmadan önce ekipman veya süreçler arızaya maruz kaldıysa, parça ve bakım ekiplerinin gelmesini beklerken üretimde gecikmeler yaşanıyor. Bu duruma alternatif olarak düzenli bakım aralıkları planlamak da yüksek performansta çalışan parçaların değiştirilmesine, buna bağlı olarak üretim süreçlerinden feragat edilmesine yol açıyor.

IoT cihazları ve sensörler, bakım ekosistemi içinde makine kullanımı, enerji tüketimi ve parça envanteri gibi çeşitli parametreleri izliyor. İlgili ekipler, bir şeyler ters gitmeye başladığında sistem tarafından anlık olarak bilgilendiriliyor. Örneğin sensörler makine sıcaklığının dalgalandığını, çıktı kalitesinin düştüğünü veya gerektiğinden fazla kaynak tükettiğini bildirebiliyor.

Darboğazları tespit etmek ve düzeltmek

İş süreçlerinde darboğazların nerede gerçekleştiğini tespit etmek veya üretkenliği etkileme derecesini belirlemek her zaman kolay olmuyor. Buna karşın IoT, hangi alanların iş süreçlerini daha fazla yavaşlattığını hızlı bir şekilde tespit edebiliyor. Gerçek zamanlı doğru veriler, tıkanıklığı ortadan kaldırmak için eyleme geçirilebilir bilgiler ve süreçleri optimize etmek için iyileştirmeleri mümkün kılıyor. IBM'in araştırmasına göre, zaman bazlı önleyici bakımın yüzde 30'u gereksizken öngörücü bakım modeline geçildiğinde maliyetler yüzde 18 ila 25 oranında azalıyor. Örneğin büyük tesislerdeki HVAC (Isıtma, Havalandırma ve İklimlendirme) sistemlerinin izlenmesi ve otomatik olarak yönetilmesi, önemli bir tasarruf kalemi yaratıyor. 

Çalışanları koruma altına almak

Pek çok sektörde çalışanların zaman zaman güvenlik protokolünü göz ardı etmesi ve bunun sonucunda kazalar yaşanması gibi durumlara sık rastlanılıyor. IoT, gözden kaçan birçok soruna dair daha derin bir anlayış sunarak iş yerini daha güvenli hale getiriyor.

IoT özellikli cihazlar, bağlantı noktalarına gönderilen zaman, konum ve hareket verilerini topluyor. Bu sayede parametrelerin aşılmaya yakın olması durumunda kazaların meydana gelmesini önleyerek üstleri veya çevredeki diğer personeli bilgilendiriyor.

Uzun vadeli planlama ve stratejiyi geliştirmek

Bir projenin yaşam döngüsü boyunca tutarlı bir şekilde veri toplamak, operasyonlar ve önemli varlıklar hakkında büyük bir bilgi havuzu oluşmasına yol açıyor. Bu sayede yöneticiler, eyleme geçmek için para harcanmadan önce gelecekteki değişiklikler hakkında değerli bilgiler elde ediyor.