16 Mar 2021
3 dk okuma süresi
Buluta geçmeye karar verdiğinizde, bir sonraki adım hangi hizmet modelinin ihtiyaçlarınıza uygun olduğunu belirlemektir. Söz konusu seçim, kuruluşunuzun bulut ortamı ve uygulamaları üzerinde ne kadar kontrol istediğine bağlıdır.
Yaygın bulut bilişim modelleri
Bulut bilişimde üç kapsayıcı model vardır:
IaaS (Infrastructure as a Service): Üçüncü taraf bir sağlayıcı, sunucular, ağ iletişimi ve depolama gibi temel altyapı bileşenlerini sağlar ve bakımını yapar. IaaS kullanıcıları işletim sistemini, verileri, iş yüklerini ve uygulamaları yönetir ve izler.
SaaS (Software as a Service): Üçüncü taraf bir sağlayıcı, müşterinin uygulamalarını barındırır. SaaS sağlayıcıları, kullanıcıların kendi altyapıları ile yazılımlarını kurma ve çalıştırma ihtiyacını ortadan kaldıran tüm bakım ve desteği üstlenir.
PaaS (Platform as a Service): Üçüncü taraf bir sağlayıcı, uygulama geliştirme platformları ve araçları sağlar. Bu ortamlardan kullanıcı kuruluş sorumludur. PaaS sağlayıcısı, temel altyapıyı sağlar ve yönetir.
Bugünkü yazımızda öne çıkan iki model olan IaaS ve SaaS’a odaklanacağız ancak bu ikilemde ufak da olsa bir rolü olan PaaS’a da kısaca değineceğiz.
Hangi bulut modeli size daha uygun: IaaS mı Saas mı?
Daha fazla kontrol ve özelleştirme için bir IaaS modeli mi tercih etmelisiniz, yoksa daha düşük fiyat etiketi ve daha az yönetim sorumluluğu olan bir SaaS modelini mi? IaaS veya SaaS'nin doğru seçim olup olmadığını belirlemek için, bulut mimarları maliyet konusunda dikkatli olurken, aynı zamanda kullanıcı ihtiyaçları ve özelleştirme konularını da dikkate almalıdır.
Maliyete değil kullanıcılara öncelik verin
BT'de çok sık olarak teknolojiyi kullanıcılar yerine yönetimsel kararlar yönlendirir. Bunun yerine, IaaS ile SaaS arasında karar vermek için kullanıcıların ihtiyaçlarını başlangıç noktası olarak değerlendirin.
Yönergeler ve istisnalar ile kullanıcılara yüksek kabiliyetler sunan bir bulut hizmeti modeli seçin. Kullanıcılarınızın isteyebileceği yetenekleri düşünün. Belge yönlendirme akışındaki veya veri girişi seçeneklerindeki değişiklikler gibi küçük istekler bile arka uçta muazzam miktarda çalışma gerektirebilir. Eğer bu yetenekler büyük ölçüde fark edilmeyecek veya kullanılmayacaksa, SaaS muhtemelen daha uygun olacaktır.
Örneğin, birden çok bulut ortamını kullanmanın gizli zorluklarından birisi, hepsinin farklı arayüzlere sahip olmasıdır. Bu da birlikte çalışma kabiliyetini baltalar. Farklı SaaS platformları ile birlikte çalışmak güç hale gelir, ancak IaaS ile bunlar tek bir arayüzde toplanarak, çalışanların işini kolaylaştırır.
Ne olursa olsun, IaaS ve SaaS ile ilgili kararlar BT ile sınırlı olmamalıdır. Mimarların herhangi bir bulut geçişinden önce en doğru seçimi yapabilmek için kullanılan uygulamaların geliştiricileri, operasyon sorumluları ve son kullanıcılarla çalışması gerekir.
Buluta geçiş, keyfi özel raporlar ve ayarlar talep eden kullanıcılar tarafından sekteye uğratılabilir. Geçişten önce kuruluşunuzun ihtiyaçlarının net bir resmine sahip olun ve daha sonra iletişim kurmaya devam edin, böylece başka ayarlamalar ve ödünlerden haberdar olabilirsiniz.
BT bakış açısının planlama aşamasında baskın olduğundan emin olun, aksi takdirde işler çok fazla talep ve gereksinimle kontrolden çıkabilir. Bu durum, özellikle çok daha fazla özelleştirme sunan IaaS için geçerlidir.
Maliyeti bağlama oturtun
Maliyet hesaplamaları, IaaS ve SaaS karşılaştırmasının ayrılmaz bir parçasıdır. Ancak seçimin yalnızca bu faktör üzerinden yapılmasına izin vermeyin. Aksi takdirde, günün sonunda çalışmayan bir modele sahip olabilirsiniz. Ya onu düzeltmek için daha fazla harcarsınız ya da başka bir rotaya gitmek zorunda kalırsınız. Her halükârda, daha az maliyet için girdiğiniz bu yoldan yatırımınızı kaybederek çıkarsınız.
Genelde bulut altyapısı kullanmak, uygulama aboneliği almaktan daha pahalıya gelecektir, ancak işletmelerin bulut altyapısını maliyetine karşın tercih etmelerinin ardında farklı ihtiyaçları yatar. Burada önemli bir nokta da kullanıcıların iş yaparken ihtiyaç duydukları esnekliktir ve IaaS ile SaaS arasında seçim yapma kararınızı yönlendirmeye yardımcı olacaktır.
Modelinizi seçtikten sonra, sermaye giderlerinden operasyonel olanlara geçmeye hazırlanırken bütçe sorumlulukları, idari genel giderler ve diğer hususlar gibi daha karmaşık görevlere geçin. Bu aşamada BT departmanının yeni bulut ortamında farklı bütçe ve raporlama yapılarını işlemek için esneklik göstermesi ve kendini geliştirmesi gerekecektir.
PaaS, IaaS ve SaaS ikileminin neresinde yer alıyor?
IaaS ve SaaS arasında bir orta yol tercih ediyorsanız PaaS kesinlikle geçerli bir seçenektir. SaaS'tan daha fazla esneklik sağlarken, IaaS'ın birçok operasyonel yükünü ortadan kaldırır. Ancak PaaS her derde deva değil ve kaldı ki bu yüzden diğer iki model kadar popüler olamadı. Bunun nedeni kısmen PaaS’ın ikilemin her iki tarafından da özellikler taşıdığı halde hiçbir alanda diğerleri kadar öne çıkamaması. Bu karakteristik özelliği nedeniyle kuruluşunuzu ihtiyaçlarınızı yeterince karşılamayabilecek yarım önlemlerden oluşan bir dengeleme çabasına zorlayabilir. Ancak yine de PaaS, SaaS ve IaaS modellerinin her ikisinin de yetersiz kaldığı çok istisnai durumlarda en iyi seçenek olabilir.
Bugün için plan yapın
İhtiyaçlar sürekli değişir ve sonuç olarak uygulama yığını ve tasarım da genellikle değişir. Yazılım tutarlılığını yıllar önceden planlamak gerçekçi değildir. Asla kullanmayacağınız bir özelleştirme için daha fazla ödemek zorunda kalabilirsiniz. Bu durumda, uygulamanız şu anda herhangi bir özelleştirme gerektirmiyorsa, SaaS modeli daha iyi ve daha ucuz bir seçenek olacaktır. Ancak BT ekibinizin bir uygulamayla ilgili bir geçmişi varsa ve onu başarılı bir şekilde özelleştirebiliyorsa, buluta geçiş bu durumu değiştirmemelidir. Bu senaryolarda IaaS ideal seçimdir çünkü zaten işe yarayan şeyi yapmaya devam etmek için yeni bir platform görevi görür.
İlgili Postlar
Bulut maliyet yönetimi nedir?
31 Eki 2024
Dijital Dönüşüm