Dijital dönüşümde bizi neler bekliyor?

Dijital dönüşüm aslında neredeyse 30 yılı aşkın bir süredir şirketlerin gündeminde yer alıyor. Yıllar içinde hem çok sık dile getirilmesi hem de zaman zaman yanlış anlamda kullanılması sebebiyle biraz klişe olmaya başlayan dijital dönüşüm hakkında bazı gerçekleri şu şekilde özetleyebiliriz;

·       Dijital dönüşüm, dijitalleşme değildir; dijitalleşme, mevcut iş süreçlerine yeni teknolojileri uygulamaktır.

·       Dijital dönüşüm bir strateji değildir; çünkü her stratejinin bir bitiş noktası vardır ve bu noktaya ulaşmak için belirli bir süre içinde tasarlanmış bir dizi taktiği içerir.

·       Dijital dönüşüm sabit süreli bir proje değildir; üç ayda veya altı ayda bitmez, devam eden bir süreçtir.

·       Dijital dönüşüm zordur; her dijital dönüşüm çalışması başarıya ulaşmaz.

·       Dijital dönüşüm çok önemlidir; çünkü gelecek tamamen dijital dünyada şekillenecektir.

·       Dijital dönüşüm kullanılan teknolojiyi geliştirmekten ziyade stratejik düşünceyi geliştirmekle ilgilidir.

Dijital çağda BT stratejisi kurmak

Makro açıdan bakıldığında, internetin müzik endüstrisine yaptığı şey artık neredeyse diğer tüm endüstriler için de gerçek oluyor. İlerlemeye giden yol strateji kurmak ile başlar. Strateji kurmak da; müşteriler, çalışanlar, tedarikçiler ve paydaşlarla yapılan görüşmelerle başlar. Bu nedenle yöneticiler kendi aralarında dijital dönüşüm hakkında konuşmak yerine kurum genelinde ve hatta kurum dışında gerçekleşen konuşmalara daha fazla kulak vermelidir.

Sosyologlar insanların kendilerini ve etraflarındaki insanları zihinlerinde kategorilere ayırdıklarını söyler. Bu tür sınıflandırmalar kendilerini konuşmalar yoluyla ortaya çıkarır. Bu sınıflandırmaları açıkça ortaya koymak, geleceğe giden yolun başlangıç ​​noktasıdır.

Dijital dönüşüme doğru atılacak 4 adım

Otuz yılı aşkın bir süredir üzerinde çalışılan dijital dönüşüm projeleri, çalışanların teknoloji değişikliğine nasıl tepki verdiğine dair zengin bir veri seti sağladı. Buna bir nevi dijital etnografi de diyebiliriz. Dijital araçlarla büyüyen çalışanlar dijital yerliler, öğrenmeye ve değişime açık olanlar dijital göçmenler ve dijital araçlardan agresif bir şekilde kaçınan çalışanlar ise dijital mülteciler olarak tanımlanabilir. Bu üç grubun da özel bir liderliğe ihtiyacı vardır.

1. Stratejiye daha fazla zaman ayırın

Çalışma için ayrılan zamanın nereye harcandığına ilişkin yapılan araştırmalar, yöneticilerin toplam sürelerinin en az %20’sini strateji üzerine harcadığını gösteriyor. Yöneticilerin stratejiye kesinlikle daha fazla zaman ayırması gerekiyor.

2. Uyum tuzağına dikkat edin

ABD'de, GSYİH'nın kabaca %12'si mevzuata uyum için harcanıyor. Büyük belirsizliklerle karşı karşıya kalan birçok kuruluş, kendi stratejilerini oluşturmak yerine sadece mevzuata uyum çalışmaları yürütmeyi tercih ediyor.

3. Belirsizliği benimseyin

Gelecekte ne olacağı tam olarak tahmin edilemez ama geleceğe hazırlık yapılabilir. Büyük değişimlere neden olan trendleri zamanında yakalayabilmek önemlidir. İlerlemeye giden yol, değişim sinyallerini zamanında alabilmek için süreçleri iyileştirmekten geçer. Kırılma anlarını yakaladıktan sonra sıra bunlardan nasıl fayda sağlanabileceğini bulmaya gelir.

Örneğin, Paris’te giderek azalan otomobil kullanımı alışkanlığı ve evden çalışmanın yaygınlaşması ile çok sayıda yer altı otoparkı âtıl hale geldi. Bunu fırsata çeviren Cycloponics adlı yerel bir işletme, loş ışıklı ve çok büyük boş alanlara sahip bu otoparkları organik mantar yetiştirmek için kullanmaya başladı. Mevcut gelir modelinizin beklenmedik şekilde sekteye uğradığı durumlarda eldeki kaynaklardan değer yaratabilmek çok önemlidir. Belirsizliğin hiçbir zaman bitmeyeceğini bilmelisiniz.

4. Bir hikaye anlatın

Hepimiz gün boyu kafa karıştırıcı çok sayıda mesaja maruz kalıyoruz. Hem müşterileriniz hem de çalışanlarınız için nereden geldiğinizi, şu an nerede olduğunuzu ve nereye doğru gittiğinizi açıkça anlatan kişiselleştirilmiş mesajlar iletmeye çalışın.