Dijital dönüşüm sadece teknoloji demek değildir
7 Tem 2022
3 dk okuma süresi
Şirketler dijital dönüşüm çalışmalarına oldukça büyük bütçeler ayırıyor ancak bunların büyük bir bölümünün tam olarak karşılığını alamıyor. Şirketler, değişikliği önce genel iş stratejisine uydurmak gibi zor bir iş yapmaktansa, sadece belirli bir teknolojiyi iş süreçlerine uydurmaya çalışıyor. Dijital dönüşümün sadece teknoloji ile ilgili bir şey olmadığını bilerek hareket etmek, bu konuda yapılan girişimlerin başarısını da artırıyor.
Neden bazı dijital dönüşüm girişimleri başarılı olurken, diğerleri başarısız oluyor? Çoğu dijital teknoloji, verimlilik ve müşteri sadakati artışı için fırsatlar sunar. Bununla birlikte şirket çalışanlarının değişim için gerekli düşünce yapısına sahip olmaması ve mevcut organizasyonel yapıdaki hatalar nedeniyle dijital dönüşüm girişimleri başarısızlığa uğrayabilir.
Kurumların dijital dönüşümde başarıya ulaşması için takip etmeleri gereken 5 adımı bu yazımızda ele alıyoruz.
Dijital teknolojileri kullanarak kurumsal performansı artırmayı amaçlayan liderlerin genellikle akıllarında yapay zeka ya da makine öğrenimi gibi belirli bir araç vardır ancak dijital dönüşüm, daha geniş bir iş stratejisi tarafından yönlendirilmelidir.
Örneğin, fiziksel mağazaların dışında mobil alışveriş uygulamaları için de ürün tedarik etmeye karar veren bir şirketi düşünelim. Dikkatlerini hız, yenilik ve dijitalleşmeye odaklamaları gerekecektir. Yapacakları yatırımlar; ürünlerinin üretim sürelerini kısaltmayı, pazara çıkış hızını artırmayı ve ellerindeki verileri doğru kullanarak tedarik zincirini iyileştirmeyi sağlamalıdır. Somut hedefler belirlendikten sonra hangi dijital araçların kullanılacağına karar verilmelidir. Üretim sürelerini kısaltmak için sanal tasarım teknolojisinden faydalanılabilir. Böylece tasarım aşamasında bir prototip ortaya çıkarmaya kadar geçen süre yarı yarıya azaltılabilir. Ayrıca tedarikçilerin üretim verimliliğini artırmak için gerçek zamanlı veri izleme sistemi kurulabilir.
"Hız" veya "yenilik" sağlayacak tek bir teknoloji yoktur. Her bir kuruluş için en iyi araç kombinasyonu, sahip oldukları vizyona göre farklılık gösterecektir.
Dijital dönüşüm konusunda danışmanlık verenler genellikle herkese uyan tek tip çözümleri uygulama eğiliminde olur. Bunun yerine şirketinizin günlük operasyonlarında neyin işe yarayıp neyin işe yaramadığını iyi bilen çalışanlarınıza danışmanız çok daha iyi olacaktır.
Örneğin, verimliliği ve müşteri deneyimini iyileştirmek amacıyla iş akışlarını yeniden tasarlamak isteyen bir şirketi ele alalım. Danışmanlar, daha önceki deneyimlerine dayanarak muhtemelern izin-onay prosedürüne ilişkin iş akışları için merkeziyetsiz bir yaklaşım önerecektir. Bununla birlikte bu tür bir akış kullanmak her kurum için beklenen sonuçları vermeyebilir. Personelden alınan geri dönüşlerin dikkate alınması izin işleme süreçlerini önemli ölçüde kısaltabilir. Yeni teknolojilerin üretkenliği iyileştirmede yetersiz kalması teknolojideki kusurlardan değil genellikle içeriden alınan bilgilerin göz ardı edilmesinden kaynaklanır.
Dijital dönüşümün nihai hedefi müşteri memnuniyetini ve sadakatini artırmak olduğu için müşterilerden gelen geri dönüşleri derinlemesine incelemek gerekir. Yapılan işe ve bulunulan sektöre göre müşterilerinizden markanız ile ilgili geri bildirimler toplayabilir, iş ortaklarınızdan her bir departmanınızı değerlendirmelerini isteyebilirsiniz.
Yöneticiler genellikle tek bir araç veya uygulamanın müşteri memnuniyetini tek başına artırmasını umarlar. Bununla birlikte, çalışanların deneyimlerine göre müşteri memnuniyetini en üst düzeye çıkarmanın en iyi yolu, genellikle hizmet döngüsünün farklı noktalarında farklı araçlar kullanarak daha küçük ölçekli değişiklikler yapmaktan geçer.
Çalışanlar dijital dönüşümün işlerini tehdit edebileceğini algıladıklarında, bilinçli veya bilinçsiz olarak değişikliklere direnebilirler. Dijital dönüşümün etkisiz olduğu ortaya çıkarsa mevcut pozisyonlarını koruyabileceklerini düşünebilirler. Bu nedenle şirket yöneticileri, çalışanların uzmanlıklarını geliştirmek için dijital dönüşümü bir fırsat olarak görmeleri gerektiğini anlaşılır bir dille anlatmalıdır.
Start-up’lar çevik karar mekanizmaları, hızlı prototip oluşturmaları ve düz organizasyon yapıları ile bilinirler. Dijital dönüşüm süreci doğası gereği belirsizdir. Değişikliklerin geçici olarak yapılması ve ardından optimize edilmesi gerekir. Ayrıca kararların hızlı alınması ve organizasyonun her yerinden grupların sürece dahil olması gerekir. Bu nedenle kurumun geri kalanından biraz ayrı tutulan düz bir organizasyon yapısını benimsemek en iyisidir.
Çeviklik ve prototip oluşturma ihtiyacı, diğer değişim girişimlerinde olabileceğinden daha da belirgindir. Yöneticiler, hangi satıcıların hangi uygulamalarının kullanılacağına, hangi iş alanının bu yeni teknolojiye geçişten en iyi şekilde yararlanacağına ve geçişin aşamalı olarak yapılıp yapılmayacağına karar vermelidir. Çoğu zaman, en iyi çözümü seçmek, birbirine bağlı parçalar üzerinde kapsamlı denemeler gerektirir. Her kararın ilerlemek için birden fazla yönetim katmanından geçmesi gerekiyorsa, hatalar hızlı bir şekilde tespit edilemez ve düzeltilemez. Ayrıca, belirli dijital teknolojiler için ödeme, ancak işletmenin önemli bir kısmı yeni sisteme geçtikten sonra gerçekleşir.
Örneğin, küresel müşteri talebini toplamak için tasarlanmış bir bulut bilişim sistemi, yalnızca farklı ülkelerdeki mağazaların tümü aynı tür verileri düzenli olarak topladığında faydalı analizler üretebilir. Bu, farklı bölgelerdeki mevcut organizasyonel süreçlerdeki farklılıkları ortadan kaldırmayı gerektirir. Yeni bir teknolojinin nasıl kullanılacağına ilişkin ayrıntılar bir ülkedeki çalışanlar tarafından belirleniyorsa, diğer ülkelerdeki potansiyel uyumsuzlukların muhtemelen farkında olmayacaklardır.
İlgili Postlar
Bulut maliyet yönetimi nedir?
31 Eki 2024
Dijital DönüşümYapay zeka şeffaflığı nedir?
28 Eki 2024
Dijital DönüşümStratejik inovasyon nedir?
25 Eki 2024
Dijital Dönüşüm