Veri merkezi yöneticileri, 5G ağların nasıl çalıştığını, altyapıda ne gibi değişiklikler yapılması gerektiğini ve hangi avantajları getireceğini öğrenerek kendilerini bekleyen büyük değişime hazırlık yapabilirler.   

5G ağları ile birlikte IoT cihazları, dijital servisler ve kullanıcılar arasındaki bağlantı çok daha hızlı bir şekilde gerçekleşecek. Veri merkezleri, sahip oldukları sanal sunucularını bulut servislerine taşımamaları halinde rekabette geriye düşme tehlikesi ile karşı karşıyadır. Bu nedenle mevcut altyapılarını yükseltmeyi planlamaları, yeni mimari yaklaşımlar geliştirmeleri ve kesintisiz bir 5G ağ yönetimi için nasıl bir otomasyon kuracaklarını öğrenmeleri gerekir.

5G nedir?

5G, kablosuz hücresel ağlar için en son mobil ağ teknolojisi olarak tanımlanabilir. Konumlarından bağımsız olarak makineleri, nesneleri, cihazları, insanları ve sistemleri birbirine bağlamak için tasarlanmıştır. 5G ağları, daha yüksek veri iletim hızı, daha düşük gecikme süresi, daha fazla güvenilirlik, artırılmış ağ kapasitesi ve kullanılabilirlik sunar.

5G teknolojisi, mobiliteyi daha kolay hale getirmek için sanallaştırılmış mimariler kullanır. Mobil kullanıcılar ve cihazlar, yeniden kimlik doğrulaması yapmak veya herhangi bir ayarı değiştirmek zorunda kalmadan ağ içinde bağlı kalarak rahatça hareket edebilirler. Bu sayede otonom araçlar, sanal gerçekliği temel alan uygulamalar ve devasa IoT sistemleri gibi teknolojileri hayata geçirmek mümkün olur.

5G ağları ayrıca daha iyi coğrafi kapsama alanı sunar ve yeterli geniş bant bağlantısı olmayan yerlerde veya talebin mevcut kapasiteleri aştığı yoğun kentsel alanlarda bağlantıyı iyileştirebilir. Dağıtılmış erişim mimarisini desteklemesi sayesinde veri işleme süreçlerini ağın uç noktalarına yaymaya yardımcı olur. 

5G ağlar nasıl çalışır?

5G teknolojisi, ağ mimarisinin birden çok bölümünü kapsar. Genel olarak 5G ağlarının iki ana bileşeni vardır: radyo erişim katmanı ve çekirdek ağ katmanı. Dağıtım stilleri, 5G ağına ve temel mimariye bağlıdır.

Radyo erişim ağı (Radio Access Network); baz istasyonları, yönlendiriciler, akıllı telefonlar veya otonom araçlar gibi cihazların bağlandığı küçük hücrelerden ve makro hücrelerden oluşur. 

Küçük hücre kümeleri, yalnızca kısa mesafeler kat edebilen yüksek hızlı, yüksek bant genişliğine sahip bir spektrum kullanır. Küçük hücreler, konutlar ve kurumsal uygulamalar için genişletilmiş kapsama alanını idare eden tipik olarak kısa menzilli kablosuz baz istasyonlarıdır. Yapılandırmalarına ve dağıtımlarına bağlı olarak ağ tıkanıklığını ortadan kaldırabilir, veri çıkışını artırabilir ve ağ kapsamını genişletebilirler.

Makro hücreler ise cihazlara ve küçük hücrelere geniş kapsama alanı sağlamak için çoklu giriş, çoklu çıkış (MIMO) antenlerini kullanır. Makro hücreler, birden fazla bağlantının aynı anda büyük miktarda veri gönderip almasını sağlarlar. Bu sayede daha fazla kullanıcı aynı anda ağa bağlanabilir.

5G ağının koordinasyonu, bulut tabanlı sistemler, makine öğrenimi ve yapay zekâ gibi güçlü bilgi işlem sistemleri ve mimarileri gerektirir.

5G teknolojisi veri merkezlerini nasıl etkiliyor?

5G ağlarının işlemesi, depolaması ve dağıtması gereken büyük miktarda veri, veri merkezlerinde bir yük oluşturabilir. Bu durum da bilgi işlem kapasitesi, depolama, bağlantı ve uç bilgi işlem desteği gibi ilgili altyapılara olan talebi artırır.

Birçok veri merkezi yöneticisi, 5G'nin kullanıma sunulması söz konusu olduğunda “bekle ve gör” yaklaşımı benimsemiştir. 

Bazı ağ donanımları ve yazılımları, sanallaştırma ile daha hızlı ve daha verimli olacak şekilde şimdiden iyileştirilmiştir. Bu teknoloji, halihazırda giderek artan 4G kullanımını destekler ve mevcut 5G ağ altyapısını idare etmek için ölçeklendirilebilir.

5G ve veri merkezlerinin geleceği

Veri merkezi yöneticileri, gelecekte artması beklenen 5G ağ taleplerine hazırlıklı olmalıdır. Ağ ekipmanları üreticisi Cisco’ya göre, 5G'nin 2023 yılına kadar ortalama 575 Mbps hız ile dünyadaki mobil bağlantıların %10'undan fazlasını oluşturacağı tahmin ediliyor. Bu da günümüzdeki ortalama mobil bağlantı hızının 13 katından daha fazlasına ulaşılacağı anlamına geliyor.

Veri merkezleri, ağ anahtarları ve yönlendiriciler gibi görece daha basit yapıdaki ağ donanımlarını 5G özellikli olanlarla değiştirerek şimdiden geleceğe hazırlık yapmaya başlayabilirler. 5G'nin sanallaştırma ve yazılım tanımlı ağ oluşturma gibi mevcut teknolojiler üzerindeki etkilerini araştırarak artacak iş yükleri için gerekli önlemleri alabilirler.

Ayrıca veri merkezi yöneticileri, küresel ağ operatörleri ve ana OEM satıcıları tarafından kullanılan Açık RAN ​​standartları hakkında daha fazla bilgi edinmelidirler. Veri merkezi çalışanlarının bu tür standartlara aşina olmaları gerekir. Bu nedenle ilgili çalışanların gerekli eğitimleri alması sağlanmalı ve bu alanlarda uzmanlığa sahip kişilerin işe alımı planlanmalıdır. 

Özetlemek gerekirse kesintisiz veri aktarımı, düşük gecikme süresi ve sorunsuz iletişim sağlamak için büyük veri merkezleri arasında 5G mimarisi ve 5G teknolojisini destekleyici teknolojilerin kullanımı giderek artacaktır.