Yapay Zeka (AI) Destekli Organizasyonlar
19 Haz 2019
2 dk okuma süresi
Bazı organizasyonlar için yapay zeka (Artificial Intelligence - AI) kullanımı kurumsal fırsatların keşfi, yapay zekanın potansiyelini görme merakı ve olası kullanım örneği denemeleri ile başlamıştır. Yapay Zeka’nın nabzının yoklandığı bu süreçte değerli tecrübeler elde etmek, örnekler yaratmak şansı doğuyor. Bu da şirketlerin gündemi takip eden, hızlı karar alan ve bu tarz gelişen teknolojileri erken benimseyerek bir adım önde yer alanlar arasına girmesine olanak sağlıyor. Tabi, şirketlerin gerçek bir yapay zeka destekli organizasyon yaratabilmek için insan kaynağı ile makineler arasındaki etkileşimi detaylı bir şekilde gözden geçirmesi gerekiyor. Ayrıca yöneticilerin “data” odaklı karar alma süreçlerini desteklemek amacıyla makine öğrenmesi ve bilişsel araçların kurulumunu da dikkate almaları faydalı bir sonuç oluşturacaktır. Böylece yapay zeka şirketlere yeni fırsatlar ve iş modelleri sunabilecek, mevcut potansiyellerini artırma şansı yaratacaktır. Bunları küçük adımlar olarak görebilirsiniz, ancak değiller. Sektörler geliştikçe yapay zeka teknolojileri standartlaşacak, başarı için birer strateji olmaktan çıkıp yapay zeka destekli organizasyonlar oluşturmaya dek gidecek.
Deloitte Analytics kıdemli danışmanı T. H. Davenport yapay zekanın tam kapsamlı kullanımını kitabı “The AI Advantage”da 3 aşamalı bir yolculuk olarak tanımlıyor.
İlk aşamada, Davenport’un tanımıyla “Desteklenen Zekâ” (Assisted Intelligence) sayesinde şirketler büyük ölçekli veri programları, bulut teknolojilerinin gücü ve bilimsel yaklaşımlarla veriye dayalı kararlar alarak, bu durumu avantajlı bir hale çevirebiliyor. Bugüne geldiğimizde ise yapay zeka (Artificial Intelligence) konusunda öncü olan şirketler şimdiden bir sonraki aşama olan ve temeli makine öğrenmesine (Machine Learning – ML) dayanan “Artırılmış Zekâ” (Augmented Intelligence) üzerinde çalışmaya başlamış durumdalar. Yapay zekânın üçüncü kullanım aşaması ise daha da gelişerek önümüzdeki yıllarda karşımıza çıkacak. Yaşanan değişimlere bakacak olursak, üçüncü evrede “Otonom Zekâ”yı (Autonomous Intelligence) daha fazla konuşacağız gibi görünüyor. Zira süreçlerin dijitalleştiği ve daha otomatize olarak gelişimini sürdürdüğü günümüzde botlar, makineler ve entegre sistemlerin oluşturup, işlediği bilgi üzerine inşa edilecek bir üçüncü aşama göreceğiz.
Yapay zekâ destekli organizasyonlar kendilerini bu şekilde dönüştürürken, desteklenen zekâdan, artırılmış zekâ aşamalarına ve oradan da tam otonom zekâya dek sürecek olan gelişim evreleri büyüyen bir trend olarak varlığını koruyacak gibi görünüyor. Bu sayede insanlar ve makineler birlikte çalışarak dijital sistemler tasarlamaya devam ederken, veriye dayalı içgörüler kullanmaya devam edecekler.
Teknoloji trendleri geçtiğimiz 10 yıl içerisinde yapay zekâ (AI) ve diğer bilişsel teknolojilerin ortaya çıkmasıyla gelişerek, yıkıcı (disruptive) potansiyellerinin keşfedilmesini sağlamıştır.
Öyle ki, Deloitte’ın bu duruma dayanarak 2018 yılında yaptığı bir araştırmaya göre yapay zekânın en belirgin 5 faydası şöyle sıralanmaktadır:
1. Mevcut ürünleri geliştirmek
2. Organizasyon içi operasyonları iyileştirmek
3. Daha iyi kararlar verebilmek
4. Organizasyon dışı operasyonları iyileştirmek
5. Çalışanların daha yaratıcı olabilmeleri için boş zaman yaratabilmek
Günümüz iş dünyasındaki verimliliği destekleyerek önemli bir atılım imkânı sağlayan tüm bu yapay zekâ gelişmeleri gelecekte yaşanacak “Otonom Zekâ”ya doğru olan yolculuğu sürdürmeye sadece birkaç sebep durumunda. Rekabetçi üstünlük sağlamak için siz de şirketinizde yapay zekâ kullanımını planlamaya başlayarak ilk adımları atabilirsiniz.
Kaynak: Deloitte Tech Trends 2019
İlgili Postlar