Yeni çalışma modelleri hızla gelişiyor

Yeni çalışma modelleri hızla gelişiyor

26 Ağu 2021

3 dk okuma süresi

Uzaktan çalışma, eksiden imkânsız gibi görünse de artık hayatımızın bir parçası. Belki de şu an siz de evde çalışırken, verdiğiniz kahve molasında bu yazıyı okuyorsunuz.

Geçmişten günümüze çeşitli krizler ve teknolojik gelişmelerle dönüşen çalışma hayatı ve iş gücü dinamikleri, yeni bir kırılmanın eşiğinde. COVID-19 normalleşme süreciyle birlikte kurumlar, kısmen veya tamamen ofislere dönüş yaparken bir yandan da yenilikçi çalışma modelleri hayata geçti. Uzaktan veya yarı zamanlı çalışma, dijitalleşen araçların kullanımı ve otomasyon gibi birçok unsur iş yapış şeklimizi orta ve uzun vadede değiştiriyor.

Esnek çalışma şartlarının yaygınlaşmasıyla, bilinen çalışan kavramı da birçok açıdan değişti. Artık çalışan kavramını tanımlamak için tam veya yarı zamanlı, dış kaynak, uzaktan çalışan, konu uzmanı gibi terimler kullanılıyor.

Uzaktan çalışma modeli, çalışma dünyasının geleceğini şekillendirecek unsurlardan bir tanesi olsa da yeni çalışma modelinin uzun vadede kullanılması, beraberinde bazı zorlukları da getirdi. Onları da şu şekilde sıralayabiliriz:

Kurumların yapısal düzenleme yapmaksızın hızlı bir şekilde uzaktan çalışma modeline geçmeleri, çalışanlar ve paydaşlar arasında verimlilik kaybına yol açma riski taşıyor.

Uzaktan çalışma modeli, beraberinde bazı güvenlik sorunları da getirdi. Etkileşimlerin büyük kısmının çevrimiçi gerçekleştiği bu dönemde kurumlar, siber saldırılara karşı her zamankinden daha savunmasız. Bu kapsamda saldırılardan kaçınmak ve riskleri azaltmak adına bilgi güvenliğinin artırılması vazgeçilmez bir hale geldi.

Bu çalışma şeklinin hayatımıza hızlı bir şekilde girmesiyle çalışanlar için iş ve özel yaşam arasındaki sınır bulanıklaştı. Ofiste geçirilen vakitlerin azalması bir yandan çalışanları evde bir düzen kurmaya iterken bir yandan da iş ve özel hayat çizgisinin kaybolmasına neden oldu.

Uzaktan Çalışma Kalıcı Hale mi Geliyor?

Bu alanda bir grup şirket ofislere geri dönüş planları yaparken, tam aksi yönde inisiyatif alanlar da var. Burada iki gruptan bahsedebiliriz. İlki, sular durulana kadar mümkün olduğunca uzaktan çalışmaya devam etmeyi düşünen şirketler. Bu şirketler daha uzun bir süre gerçek anlamda bir normalleşme olacağına inanmıyorlar ve biraz bekleyip sonrasında harekete geçmeyi planlıyorlar. İkinci grup ise radikal bir dönüşüme imza atmayı düşünen şirketler. Bu kurumlar, uzaktan çalışmayı artık kalıcı olarak benimsemeyi düşünen firmalar. Tabii bu tüm yerleşkelerin, departmanların, çalışanların bu yeni modele geçmesi anlamına gelmiyor. Geçiş, kısmen ya da en uç noktada tamamen olabilir. Yavaş yavaş başlayıp, yayılabilir.

Örnek vermek gerekirse Google, Salesforce, Facebook ve HSBC gibi dünyanın önde gelen büyük firmaları, bir süre önce kalıcı olarak evden çalışma sistemine geçeceklerini duyurmuştu.

Şirketlerde Yeni Trend: Uydu Ofisler

Evden çalışmaya ek olarak şirketler uydu ofis modelini de benimsemeye başladı. Peki uydu ofis size ne anlam ifade ediyor? Aslında bu ofis türü, bir şirketin ana merkezi haricinde başka konumlarda bulunan küçük şubeleridir. Yani tek merkezli algısını ortadan kaldırıyor. Kurumları, birden fazla küçük ofis kurmaya teşvik eden bir çalışma modeli olarak ön plana çıkıyor.

Bir kurumun en büyük beklentisi hedeflediği başarılara ulaşmaktır. Bunun için de personele sunulan imkanlar çok önemlidir. Günümüzün en büyük sorunu ise zamansızlık ve ulaşım problemleri. Aslında uydu ofis tüm bunlara çözüm oluyor. Şehrin farklı noktalarında kurumun küçük ofisleri faaliyette olacağı için ulaşım sorunu büyük oranda çözülüyor. Personel kendi konumuna en yakın ofise giderek işlerini halletme imkanı bulabiliyor. Bu da zamandan tasarruf yapılmasını sağlıyor. Bir diğer avantaj ise küçük ofislerin masraflarının genel merkeze kıyasla çok daha düşük olması.

Hibrit Çalışma Modeli Esneklik Sağlıyor

Hibrit çalışma modeli kısaca “yarı ev, yarı ofis”ten çalışma sistemi olarak özetlenebilir. Mesainin belirli süresini evde, belirli süresini ofiste çalışarak geçiren ofis çalışanları var. Böylece ofislerdeki kalabalık ortam durumu da hafiflemiş oluyor. İşverenin belirleyeceği sürelerde, çalışanlar evden çalışmaya devam ediyor. O sırada diğer ekip ofisten çalışıyor. Sonra yer değişimi oluyor, bir nevi vardiya gibi. Bir kısmı evdeyken bir kısmı ofiste, ötekiler ofisteyken diğerleri evde. Bu sistem ile ofis ortamında maksimum güven de sağlanmış oluyor.

Hibrit çalışma nerede ve ne zaman çalışılacağı konusunda çalışana daha fazla özgürlük veriyor. İdeal bir düzen sayılabilir mi? Evet, çünkü esneklik ve sosyallik dışında bağımsızlık da içeriyor. 

Öte yandan tamamen uzaktan çalışma ve tamamen ofiste çalışma düzenleri arasında seçim tartışmaları sürerken, Google, Akbank gibi şirketlerin de arasında olduğu pek çok işveren, hibrit çalışma düzeninin de içinde yer aldığı yeni çalışma modellerini açıkladı. Bu doğrultuda önümüzdeki dönemde çalışma modelini değiştiren işveren sayısının artacağını da söyleyebiliriz.

Yeni Çalışma Alışkanlıklarının Performans Etkileri

Yeni çalışma alışkanları, kişilerin performansını hem olumlu hem de olumsuz yönde etkiledi. Şöyle ki uzaktan çalışmada istenen performansın sağlanması için iyi planlama yapılıp yönetilmesi gerekiyor. Bu da kişileri bu konuda desteklemek, gerekli eğitimleri vermek ve onları motive ederek güçlendirmekle gerçekleşir.

Evden çalışma, esneklik, rahatlık, zaman kazanma gibi avantajlara sahip olsa da yüz yüze görüşememe, yeterli destek ve altyapı olanaklarının her zaman olmaması, teknik aksaklıklar, iş yaşam dengesi problemleri gibi birtakım dezavantajları da beraberinde getirdi.

Ancak şirketler avantajları gördükçe, bu tip çalışmalara daha fazla sarıldı. Aksayan noktaları tespit edip hızla çözümler ürettiler. Bu yeni çalışma modeline alıştılar ve onu benimsediler.

İlgili Postlar

Uretken-yapay-zeka-dijital-donusumu-nasil-etkiliyor

Üretken yapay zekâ günümüzde dijital dönüşümü nasıl etkiliyor?

30 Eki 2024

Dijital Dönüşüm
Başarı Hikayeleri
Teknik Destek ‍
444 5INV
444 5 468 ‍
info@innova.com.tr