12 Tem 2021
4 dk okuma süresi
Uygulama alanı yaygınlaştıkça hayatımızdaki dönüştürücü etkisi de artan yapay zekanın iş ve günlük yaşamımızda geleceğimiz açısından önemini örneklerle ele aldık.
Yapay zeka, insan zekasını taklit ederek elde ettiği verilerle yinelemeli olarak kendisini geliştirme niteliklerine sahip sistemler veya makineler anlamına gelir. Bir başka deyişle yapay zeka söz konusu robot ya da bilgisayar sistemlerinin insan zekasına özgü davranışları taklit etme yeteneği olarak da tarif edilebilir. Yapay zekayı tek başlık altında ele almak doğru değildir. Makine öğrenimi (Machine learning), Derin öğrenme (Deep learning) gibi kavramlar yapay zekayı oluşturan kapsayıcı terimlerdir. Yapay zeka sistemleri insan zekası ile ilişkili planlama, öğrenme, akıl yürütme, problem çözme, bilgi temsili, algılama, hareket ve manipülasyon ve daha az ölçüde sosyal zeka ve yaratıcılık gibi davranışları gösterebilir. Bilişim sektöründe yapay zeka ifadesi yerine İngilizce artificial intelligence kavramının akronimi olan AI sözcüğü sıklıkla kullanılır.
Yapay Zeka uygulama alanları nelerdir?
Günümüzde yapay zekanın hayatımızda dokunmadığı alan yok gibidir. Siri ve Alexa gibi sesli kişisel asistanlardan, güçlü tahmin yeteneklerine sahip davranışsal algoritmalara ve otonom araçlara kadar hem günlük yaşamda hem de iş dünyasında yapay zekanın kullanımına dair bir çok örnek var. Bununla birlikte yapay zekanın hala emekleme aşamasında olduğunu da söylememiz gerek. Hali hazırdaki sistemlerin birçoğu henüz önceden tanımlanmış senaryolar veya kullanıcı davranışlarına göre tepki veren algoritmalarla çalışıyor. HBO'nun popüler dizisi Westworld veya Alex Garland'ın Ex Machina filminde karşımıza çıkan ve kendi kendine öğrenebilen yapay zeka teknolojilerin günlük yaşamdaki kullanımı henüz çok sınırlı. İş dünyasındaki kullanımı ise bazı endüstrilerde giderek yaygınlaşıyor. Gelin AI’ın iş ve gündelik hayattaki kullanım alanlarına dair somut örneklere bakalım.
Online alışverişte yapay zeka
Perakende ve e-ticaret, yapay zeka uygulamalarının son kullanıcıya belki de en fazla dokunan kullanım alanlarının başında geliyor. Örneğin Amazon hesabınızdaki ürün önerileri, hangi ürünleri satın alma olasılığınızın daha yüksek olduğunu belirlemek için karmaşık yapay zeka algoritmalarının gerçek zamanlı bir uygulamasından başka bir şey değildir. Yapay zeka uygulamaları e-ticarette özellikle müşteri deneyimini geliştirmek için giderek daha fazla kullanılıyor. Türkiye’de yapay zekanın en yaygın kullanım alanlarının başında gelen e-ticaret sitelerinde bulunan sohbet robotlarının çoğu, AI tarafından destekleniyor ve bir dizi genel müşteri sorusuna anında yanıt vermek üzere programlanıyor.
Sağlıkta yapay zeka
AI günümüzde hastalıkların teşhis ve tedavisi, tıbbi görüntüleme, ilaç yönetimi, ilaç keşfi ve robotik cerrahi dahil olmak üzere çok çeşitli sağlık hizmetleri için kullanılıyor. Bu noktada Microsoft, Google, Apple ve IBM gibi dev şirketlerin geliştirdiği yapay zeka teknolojilerinin sağlık sektörüne katkısı büyük önem taşıyor. Örneğin, IBM’in Watson uygulaması, bir tedavi planının seçilmesi için kritik olabilecek bir dizi yapılandırılmış ve yapılandırılmamış veriyi analiz ederek hasta için tedavi alternatifleri önerebiliyor. Benzer şekilde, biyofarma şirketi NuMedii tarafından geliştirilen “”İlaç Keşfi için Yapay Zeka” (AIDD) adlı bir platform, hastalıklar ve ilaçlar arasındaki bağlantıyı tespit etmek için büyük veri ve yapay zekadan yararlanıyor.
Finansta yapay zeka
Bankacılık ve Finansal Hizmetler sektörü, yapay zeka uygulamalarının yaygınlaşması ile büyük bir dönüşüm geçiriyor. Finansal hizmetlerde birçok senaryoda artık insan aracılarının yerini saniyeler içinde kredi başvurularını işlemek için akıllı yazılım robotları alıyor. Benzer şekilde, Robo-finans danışmanları, müşterilere doğru yatırım kararlarını önermek için birden çok veri düzeyini birkaç saniyede eliyor. Müşteri deneyimini iyileştirmek ve müşterilerin verilerine dayalı sigorta planları ve ürün önerileri oluşturmak için sigorta sektöründe AI tabanlı sohbet botları kullanılıyor. Diğer yandan ekonomi uzmanları eldeki verinin analizi ile gelecekteki ekonomik düzenleri tahmin etmeye çalışıyorlar.
Lojistik ve taşımacılıkta yapay zeka
Lojistik ve taşımacılık endüstrisi de, yapay zeka ile iş süreçlerini dönüştürüyor. Makine öğrenimi ve tahmine dayalı analitiğin kullanımı, tedarik zinciri yönetimini dönüştürerek sorunsuz bir süreç haline getirdi. Büyük şirketler, depolarındaki ürünleri sınıflandırmak ve paketlemek için yapay zeka destekli robotlar kullanıyor. Ayrıca, en hızlı sevkiyat rotasını bulmak için de AI algoritmaları giderek daha fazla kullanılıyor. Öte yandan sürücüsüz araçların yaygınlaşması taşımacılık sektörü için bir devrim olacak. Bu alandaki uygulamalar birçok ülkede hala araştırma ve deneme aşamasında olsa da yapay zeka temelli otonom sürüşün hayata geçmesi ile tüm süreç daha güvenli hale gelecek.
Yapay Zeka neden önemlidir ve avantajları nelerdir?
Günümüzde hem insanlar hem de makineler tarafından üretilen veri miktarının her geçen gün katlanarak artması, şirketlerin bu verilere dayanarak kararlar almasını zorlaştırıyor. Yapay zeka tam da bu noktada, tüm bilgisayar öğreniminin temelini oluşturur ve tüm karmaşık karar verme süreçlerinde rolü insan çalışanlardan alarak robot çalışanlara verir. Hata şansı sıfıra yakın olan yapay zeka sistemleri bir iş sürecinde en iyi karara varmak için ilgili kombinasyonları ve permütasyonları hesaplamada son derece etkilidir. Makine öğrenme ve derin öğrenme alanındaki gelişmelerle birlikte iş dünyasında tüm karar mekanizmalarında yakın gelecekte baş rolü yapay zeka teknolojilerinin alacağını söyleyebiliriz. Yapay zeka uygulamaların endüstri bağımsız tüm iş süreçlerine getirdiği avantajları şöyle özetleyebiliriz:
Bir görevi gerçekleştirmek için harcanan zamandan tasarruf edilmesini sağlar. Çoklu görev desteği ile mevcut kaynaklar için iş yükünü hafifletir.
Önemli maliyet harcamaları olmadan karmaşık görevlerin yürütülmesini sağlar.
Kesintisiz 7 gün 24 saat çalışır ve kesinti süresi yoktur.
İş süreçlerinde farklı görevleri yerine getiren çalışanların verimliliğini artırır.
Kitlesel pazar potansiyeline sahiptir ve sektörler arasında kullanılabilir.
Süreci daha hızlı ve daha akıllı hale getirerek karar verme süreçlerini kolaylaştırır.
Yapay Zeka tarihçesi
Rasyonel sonuçlar elde etmek için bir dizi kuralı keşfeden Aristoteles ve ilk kendi kendini kontrol eden, akılcı, ancak akıl yürütmeyen makinenin MÖ 250'de İskenderiye Ctesibius tarafından yapımı, yapay zeka düşüncesinin tarihteki ilk referansları olarak kabul ediliyor. Teknoloji dünyası tarafından bugün kabul edilen becerileri açısından değerlendirdiğimizde ise yapay zeka kavramının II. Dünya Savaşı sırasında kripto analizi gereksinimleri ile üretilen elektromekanik cihazlar sayesinde doğduğunu söyleyebiliriz.
Yapay zekanın fikir babası makine zekâsını "Makineler düşünebilir mi?" sorunsalını ortaya atarak tartışmaya açan Alan Mathison Turing'dir. Bununla birlikte yapay zeka terimi ilk kez 1956 yılında Dartmouth Konferansı'nda John McCarty, Marvin Misky ve Claude Shannon tarafından kullanıldı. Bu bilim insanları, yapay zekayı daha önce insan zekası gerektirdiği düşünülen bir makine tarafından gerçekleştirilen herhangi bir görev olarak tanımlamıştır.
1997 yılında dünya satranç şampiyonu Garry Kasparov'un IBM tarafından "Deep Blue" isimli bilgisayara yenilmesi, 2011’de IBM'in "Watson" adındaki bilgisayarının bir televizyon yarışma programında rakiplerini yenmesi ve yine 2016 yılında Google’ın geliştirdiği "AlphaGo" adlı programın dünya "Go" şampiyonu Lee Sedol'ü yenmesi insanın yapay zekaya bakışı ile ilgili dönüm noktaları oldu.
İlgili Postlar
Bulut maliyet yönetimi nedir?
31 Eki 2024
Dijital DönüşümYapay zeka şeffaflığı nedir?
28 Eki 2024
Dijital DönüşümStratejik inovasyon nedir?
25 Eki 2024
Dijital Dönüşüm