28 Ağu 2015
5 dk okuma süresi
Nesnelerin interneti (IoT) artık, fitness bileklikleri, sensörler ve beacon’lar gibi hali hazırda kullanılmakta olan pek çok bileşeni sektörel gereksinimler için bir araya getirmeye hazır. Fiziksel mağazalarla online mağazaları birbirine bağlayabilen IoT bileşenleri, sinerji yaratarak ve stok-envanter-lojistik yönetimini iyileştirerek satışları artırabilme ve maliyetleri düşürebilme yeteneklerine sahip. Ancak bu yeteneklere en çok ihtiyaç duyan sektör olan perakende, henüz IoT’den tam anlamıyla faydalanmıyor.
En büyük sorununuz bilgisayar ekranında görülen envanter listesindeki malların gerçekten depoda olup olmadığına bakmak. Ekranla depo arasında kopukluk varsa depoya bakmaya giden satış görevlisi zaman kaybediyor, mallar yanlış yerde duruyor ve raflar, stokta ürün olduğu halde boş kalıyor.
Eskiden bu sorunları önlemek için kapalı devre kamera sistemi kullanıyorduk. Şimdi RFID etiketler (telsiz çipler), sensörler ve beaconlar var. Bu noktada etiketler pasif, beaconlar aktif olarak çalışıyor. Kısacası stok yönetimi için rafta başka, depoda başka cihazlar kullanmanız gerekiyor.
Yurt dışında yazılım destekli sensörlerin örnekleri var: Raflarda ürünlerin üzerindeki etiketleri okuyan sensörler, ürün kutusunda RFID etiketler mevcut. Bütün bunlar, özel yazılım yüklü akıllı ekranlardan izleniyor. Aynı zamanda dijital fiyat etiketi kullanılıyor. Böylece ürünün raftaki fiyatı ile kasadaki fiyatının farklı çıkması ihtimali ortadan kalkıyor ve müşterinin bundan dolayı olumsuz bir deneyim yaşamasının önüne geçilmiş oluyor. Ayrıca satış görevlisi rafta hangi üründen kaç tane olduğunu her zaman biliyor. Ürünler kaybolmuyor, yanlış yere konmuyor.
İşin sırrı ürün takibine daha üretim aşamasında başlamakta. Ürün çıkışını bilirseniz, sadece tedarik zinciriyle sınırlı kalmadan envanter takibini hızlandırırsınız. Böylece tedarik zincirindeki aksaklık ve gecikmelerden haberiniz olur.
Evet, doğru tahmin ettiniz: Burada dayanıksız tüketim mallarından, taze meyve-sebze gibi ürünlerden söz ediyoruz. Yurt dışından iki ünlü çikolata markası bunun için ürünlerin üzerine termometre yerleştirdi ve sıcaklık ile nemi takip etmeye başladı. Böylece ürünlerin bayatlamasını, çürümesini önleyen tedbirler alıyor (kısacası malı hemen tezgâha yönlendiriyor). Uçak kargosunda titreşim ve irtifa sensörleri kullanarak kristal kadehlerin bile kırılmasını önlemeniz mümkün. Hatta böylece kargo şirketinin ve tedarikçinin taşıma hatalarını tespit ederek, gerekirse onlara da bir bedel yansıtmanız olanak dahilinde...
Bu şekilde bayat bebek mamasını geri çağırmak ve kargoda hasar alan ürün iadesini kabul etmek gibi sorunlarla uğraşmak zorunda kalmazsınız. Aynı zamanda bozuk/hasarlı ürünlerin hangi mağazalarda olduğunu görerek ürün geri çağırma işlemini de hızlandırırsınız. RFID etiketleri ile ürün takibi yapmak tedarik zincirini daha iyi kontrol etmenizi sağlayacaktır.
“Takip” konusunu biraz daha genelleştirip, lojistik sektörüne de benzer şekilde katkı sağladığını da söyleyelim. Şu anda kısmen elektronik ortamda yapılabilen gönderi izleme, bu tür bir teknoloji sayesinde tüm gönderileri otomatik ve tam doğru olarak her an izlenebilir kılar. Üstelik, nakliye aracına yüklenirken üzerindeki barkodu taramayı unutan personel yüzünden de sıkıntı yaşamazsınız. Türkiye’deki kargo şirketlerinin böyle bir sisteme hemen geçmesi faydalı olur.
Gerek hırsızlar, gerekse kötü niyetli personel perakende zincirleri ve tekil satış noktaları için sorun olabilir. Nitekim Kuzey Amerika’daki perakendeciler sadece bu sebeple 2014 yılında 42 milyar dolar fire verdiler1. Peki IoT ile bu sorunu nasıl çözersiniz?
Bir ürünün gerçekten satıldığından emin olmak için sadece satış noktasına, dükkan ve tezgaha odaklanmayın. Buna ek olarak raflarda sensörler kullanın, tüm malları RFID etiket destekli SKU’larla, henüz ürün çıkış noktasındayken etiketleyin. Bütün bu sensör ve etiketleri özel bir yazılımla güvenlik kameralarına bağlayın. Böylece bir ürünün fabrika çıkışında, yolda, mağazada çalınmasının önüne geçin. Kısacası envanterinizi anlık olarak takip edin.
Bu durum müşteri ile ilişkilerinizi de iyileştirir. Örneğin ürün faturasını kaybeden müşteri ürün değiştirmek için o ürünü satın aldığını yine ispat edebilir ve siz de ürün satın almadığı halde sahtekârlık yapanları büyük ölçüde engellemiş olursunuz.
Harvard Business Review’da yayınlanan bir makaleye göre, yapılan araştırmalar, hem yakınlarda fiziksel mağazası bulunan hem de online satış yapan firmaların, fiziksel mağazası olmayan ya da uzakta olan firmalara göre daha fazla satış yaptığını ortaya çıkardı. Yani, fiziksel mağazalar online satışları artırıyor ve bu e-ticarette büyük bir avantaj... Öte yandan online satış ve pazarlamayla fiziksel satışlarınızı da artırabilirsiniz. Satış amaçlı olmasa da bir web sitesi ve/veya bir sosyal medya hesabı açarsanız mevcut ve potansiyel müşterilerinizin taleplerini ve beklentilerini, memnuniyetlerini internet üzerinden takip edersiniz.
Bir yandan sosyal medya, web sayfası, online mağazanızdan müşteri verilerinizi alırken, diğer yandan da mağazanızda kullandığınız sensörler, beaconlar, dijital tanıtım sistemleri, interaktif cihazlar yardımıyla, mobil uygulamalarla, çok değerli pazarlama verilerine ulaşabilir, ürün çeşitliliği, fiyatlandırma, mağaza konumlandırma gibi bir çok stratejik kararı çok daha verimli ve kolay alabilirsiniz.
Böylece, hangi müşterinizin daha çok hangi ürünlere ihtiyacı olduğunu veya hangi mağazalarınıza daha çok geldiğini önceden bilebilir, ve tam da ihtiyaç duyacakları ürünlerle ilgili promosyonları, kampanyaları, doğru zamanda göstererek, satış şansınızı çok büyük oranda artırabilirsiniz.
IoT, müşteriye ihtiyacı olan anda ulaşarak çapraz satış yapma ve daha pahalı ürünler satma şansını yükseltiyor. Beaconlarla mağazada müşteri davranışını takip edebilir, online alışveriş sepetinde ona ilgili ürünler gösterebilir ve elbette banner reklam kullanabilirsiniz.
IKEA gibi büyük zincir perakendeciler öteden beri müşterinin fiziksel mağazada gezinme performansını artırmaya çalışıyor. Bunun için raf düzeniyle ürün dizilimini ve gezinme koridorlarının planını değiştirerek müşteri trafiğini satışa maksimum pozitif etkiyi getirecek şekilde optimize etmeye çalışıyor. Ancak, bunlar güvenlik kamerası gözlemleri ve deneme yanılma yöntemiyle yapılıyor.
Oysa beaconlar ve sensör destekli kameralar, özel sensörlerle donatılmış zeminler, kişi sayma sistemleri, akıllı yazılımlarla birbirine entegre edilebiliyor. Böyle bir sistem yüz, hareket ve ses tanıma teknolojisi ile müşterilerin mağaza içinde gezinme modellerini analiz etmeye yarıyor. Böylece akıllı yazılımlar dükkan sahiplerine hem raf ve ürün dizilimi hakkında tavsiyelerde bulunuyor hem de mağazanın her metrekaresini en verimli şekilde nasıl kullanacağıyla ilgili ipuçları veriyor.
Örneğin, yurt dışında bazı tanınmış şirketler, müşterilerinin mağazalarındaki raflar arasında bulunan uygun noktalara özel dinlenme ve eğlence yerleri açarak, mini kafeteryalar ile tanıtım stantları ekleyerek IoT’nin büyük marketlerde neler yapabileceğini gösteriyor.
Siz de bundan yararlanarak müşterinin mağazalarda en çok dolaştığı yerlere reklam gösteren kurumsal TV sistemleri, akıllı dijital ekranlar ve özel ürünler yerleştirebilir veya gereksiz sıkışıklık yaratan rafları yeniden düzenleyebilirsiniz. Hatta ücretsiz yiyecek-içecek dağıtım noktaları oluşturabilirsiniz.
Çözüm sunan firmalara bugünden başvurup, işyerinde IoT teknolojisinin sağladığı yenilikleri kullanarak mağazanıza uygun kendi orijinal çözümlerinizi üretebilir ve rekabet gücünüzü ve satışları artırabilirsiniz.
1 2014 Global Retail Theft Barometer - $128 billion in retail shrinkage globally. "The New Barometer: A Study of the Cost of Merchandise Theft and Merchandise Availability for the Global Retail Industry 2013-2014", www.globalretailtheftbarometer.com, The Smart Cube and Checkpoint Systems, October 2014, http://netmap.com.au/files/Global%20Retail%20Theft%20Barometer%202014.pdf
İlgili Postlar
Bulut maliyet yönetimi nedir?
31 Eki 2024
Dijital DönüşümYapay zeka şeffaflığı nedir?
28 Eki 2024
Dijital DönüşümStratejik inovasyon nedir?
25 Eki 2024
Dijital Dönüşüm