Kurumsal dayanıklılığı artıran 3 teknoloji

Bir işletmenin kriz veya belirsizlik dönemlerinde ayakta kalabilme kapasitesini ifade eden kurumsal dayanıklılık, kurumun tüm faaliyetlerini kapsar. 2023’te pek çok işletme lideri, son yıllarda yaşanan pandemi, ekonomik belirsizlik ve savaşların etkilerini minimuma indirebilmek için kurumsal dayanıklılığını artırmaya odaklandı. Günümüz şartlarında işletmeler ancak kurumsal dayanıklılıklarını geliştirdiklerinde potansiyellerine ulaşabilir. 

Müşteri sadakati, çalışan bağlılığı ve geliştirme süreçleri, birçok şirketin ilerlemesini zorlaştıran sorunlardır. Ancak doğru çözümlerin kullanımı, bu problemleri daha meydana gelmeden engellemeye yardımcı olur. Kurumsal dayanıklılığı artırmak için işletmelerin yararlanabileceği bazı teknolojiler mevcut.

Müşteri sadakatini yapay zeka ile artırmak

Günümüzde işletmeler açıklanabilir yapay zekadan yararlanarak teknoloji çözümlerini bir adım ileriye taşıyabilirler. Yapay zeka sistemlerinin kararları nasıl aldığını, verileri nasıl kullandığını ve sonuçlarını nasıl ürettiğini anlamak için tasarlanmış bir yaklaşım olan açıklanabilir yapay zeka, insanların yapay zeka sistemlerini anlamalarına ve güvenmelerine yardımcı olur. Geleneksel makine öğreniminin aksine açıklanabilir yapay zeka, verilen tahminin arkasındaki neden sürecini açıklar. Bu ek içgörü, CIO’ların olumlu ya da olumsuz sonuçları, kaynaklarına kadar takip etmelerini sağlar. Bu sayede kurumlar, müşteri sadakatini artıracak verilere ulaşırlar. 

Örneğin, sigorta sektöründe açıklanabilir yapay zeka, müşterilerin sürekli değişen tercihlerine ayak uydurarak sigorta şirketlerinin rekabetçi pazarda önde kalmalarına yardımcı olur. Bir müşterinin rakip markaya geçebileceği bir senaryoda, sadece makine öğrenimiyle yenilgiyi kabul etmek kolaydır. Ancak açıklanabilir yapay zeka sayesinde müşterinin fiyat konusunda bilinçli olduğu ortaya çıkabilir ve bu durumda müşteri kaybetme riskini en aza indirmek için daha düşük fiyat sunulabilir. 

Açıklanabilir yapay zeka teknolojisi, ekiplerin müşteri ihtiyaçlarına bağlı kalma konusunda proaktif ve stratejik olmalarını sağlar. Böylece sadakati korur ve ekonomik belirsizlik sürecinde geliri artırmaya yardımcı olur.

Çalışan bağlılığını süreç otomasyonu ile geliştirmek

İşletmelerde günlük görevleri yerine getirmek, sürdürülebilirlik konusunda katkı sağlasa da başarı, çalışanların gerçekten önemli olana, yani müşteri ilişkilerini derinleştirmeye ve somut iş sonuçları sunmaya odaklanabildiğinde gelir. Süreç otomasyonu sayesinde kurumlar, çalışan/müşteri katılımı ve envanter yönetimi gibi hataya açık ve zaman alan görevleri basitleştirerek, iş akışlarını kolaylaştırabilir. Ayrıca otomasyon çözümleri sayesinde çalışanlar, pek çok rutin ve oyalayıcı görevden kurtularak, daha önemli ve yaratıcılık gerektiren sorumluluklarına odaklanabilir.

Perakende sektöründe, talep-çözüm sürecini kolaylaştırmak ve çalışan verimliliğini artırmak için süreç otomasyonundan yararlanılabilir. İade edilen mallar için geri ödeme almak, karmaşık ve ayrıntılı bir doküman süreci gerektirdiğinden, pek çok işletme için vakit alan zorlu bir süreçtir. Süreç otomasyon çözümleri ile insan çabasını, ilgili zamanı ve hataları ortadan kaldırmak mümkündür. Böylece müşteri deneyimi de gelişir. Günlük rutin sorumlulukları azalan çalışanlar, daha üretken ve başarılı bir iş gücü haline gelirler. 

Geliştirme süreçleri için karar otomasyonu kullanmak

Karar otomasyonu, işletmelerin belirli bir karar verme sürecini otomatikleştirmek için teknolojik araçlar ve sistemler kullanmasını ifade eder. Bu sistemler, veri analizi, yapay zeka, makine öğrenimi gibi teknolojileri kullanarak, karmaşık iş süreçlerinde karar verme süreçlerini daha hızlı, verimli ve doğru hale getirmek için tasarlanmıştır.

Karar otomasyonu, insan etkisini azaltarak karar verme sürecinde hataları en aza indirmek ve işletmelerin daha iyi sonuçlar elde etmelerine yardımcı olmak için kullanılır. Kuralların ve hesaplamaların kolayca ve karmaşık kod değişiklikleri olmadan güncellenmelerini sağlar. Karar otomasyonu ayrıca teknik olmayan kullanıcılara, karmaşık kural mantığını oluşturma, test etme, dağıtma ve yönetme yetkisi verir. Böylece BT departmanları, şirketlerin ihtiyaç duyduğu bant genişliğinin boşa harcanmasını engellemiş olur.