5 Tem 2023
4 dk okuma süresi
Güçlü bir kurumsal bulut stratejisinin işletmelere getirdiği pek çok fayda bulunuyor. Bu faydaların başında da maliyet tasarrufu geliyor. İşletmeler kurumsal bulut stratejileri sayesinde fiziksel sunucu ve altyapı maliyetlerinden büyük oranda kurtuluyor. Bulut hizmetleri kolayca ölçeklenebilir olduğundan her daim ihtiyaçlarını karşılayacak kadar hizmet alan işletmeler; donanım satın alma, bakım maliyetleri ve enerji masrafları gibi önemli giderlerden de kurtuluyor.
Kurumsal bulut stratejisi kurumlara güvenlik noktasında da avantaj sağlıyor. Genellikle en güncel ve kapsamlı güvenlik önlemleriyle donatılan veri merkezleri, işletmelerin verilerini güvenli bir şekilde depolamasını ve yedeklemesini mümkün kılıyor.
Kurumsal bulut stratejileri işletmelerin konumdan bağımsız olarak iş süreçlerini kesintisiz bir biçimde sürdürebilmelerine yardımcı oluyor. Verilerin ve uygulamaların bulutta depolanması, olumsuz durumlarda bile işletmelere hızlı bir şekilde geri dönme ve operasyonlarına devam etme imkanı tanıyor. Ayrıca bulut teknolojileri, işletmelere daha hızlı ve esnek bir şekilde uygulama dağıtma, analitik veri işleme ve makine öğrenimi gibi gelişmiş teknolojileri kullanma fırsatı veriyor.
Şirketler kurumsal bulut stratejileri sayesinde rekabette öne çıkabiliyor. Rakipleriyle arasındaki farkı daha da açmak isteyen işletmelerin kurumsal bulut trendlerini yakından takip etmesi gerekiyor.
Bulut hizmeti sağlayan dev şirketlerin hemen hepsi temel bulut sistemleriyle kullanılmak üzere tasarlanmış yapay zeka ve makine öğrenimi özelliklerini kullanıma sundu. Artık işletmeler bulut hizmeti alarak yapay zeka teknolojilerinden de faydalanma imkanına sahip. Uzmanlara göre dijital dönüşüme öncelik veren teknoloji odaklı kurumlar, yapay zeka ve makine öğrenimi yeteneklerini en erken benimseyenler olacak. Ayrıca veri odaklı olan ve büyük ölçüde veri analizine dayanan kurumlar; karar vermeyi geliştirmek, süreçleri otomatikleştirmek ve müşteri deneyimini kişiselleştirmek için farklı sağlayıcıların en iyi yapay zeka ve makine öğrenimi hizmetlerinden yararlanabilecekler.
Endüstri bulutu, endüstriyel üretim süreçlerinde kullanılan veri toplama, analiz, optimizasyon ve yönetim sistemlerinin bulut bilişim altyapısı üzerinde sunulmasını ifade ediyor. Uzmanlara göre endüstri bulutları, kaynakları tahsis ederken daha fazla esneklik sağlayarak işletmelerin nerede farklılaşacakları konusunda stratejik seçimler yapmasına yardımcı oluyor. Büyüme, verimlilik ve müşteri deneyimini geliştirme fırsatı sunan endüstri bulutları, orta ölçekli müşterilerin küresel rakiplere karşı rekabet edebilmesini sağlayacak gelişmiş yetenekler sunuyor. Endüstri bulutları ile kurumlar hem en güncel iş zekası çözümlerinden faydalanıyor hem de rakipleri ile şartları eşitlenmiş oluyor.
Pek çok büyük şirket dijital dönüşüm ve bulutu benimseme yolculuklarında hızlı kazanımlar elde etmenin yollarını aradı. Küçük ve daha az kritik iş yüklerinden başlayarak eski uygulamaları buluta taşıdılar. Ek olarak her türlü yeni uygulama geliştirme için de bulut öncelikli bir stratejiyi benimsediler. Buluta geçişin hızlıca yapılması yüzünden bazı kritik iş uygulamaları ve değerli veriler kurumsal veri merkezlerinde ya da özel bulut ekosistemlerinde takılıp kaldı. Uzmanlar modernleştirme yoluyla basitleştirmenin maliyetleri azaltacağını ve operasyonel karmaşıklığı da gidereceğini belirtiyor. Ayrıca bu durum iş süreçlerinde ortaya çıkan ihtiyaçları karşılamak için yatay ölçekleme ve esneklik avantajı sağlıyor.
Çoklu bulut ortamlarında “hibrit-sınır sürekliliği” farklı bulut hizmet sağlayıcılarını, hibrit bulut ortamlarını ve sınır bilişimi bir araya getiren bir yaklaşımı ifade ediyor. Çoklu bulutta hibrit-sınır sürekliliği, bu üç yaklaşımı buluşturarak birden fazla bulut sağlayıcısı kullanma esnekliği, dengeli bir dağılım ve uç cihazlarında veri işleme yeteneği gibi avantajlar sunuyor. Bu sayede iş yükleri optimize ediliyor, veri güvenliği artıyor ve daha iyi performans elde ediliyor.
Uzmanlara göre çoklu bulut hibrit-sınır sürekliliği, CIO'ları doğru işletim modelini belirlemeye, farklı teknoloji platformlarını entegre etmeye ve yönetmeye zorluyor. CIO'ların hibrit bulut ortamlarına geçiş için stratejiler geliştirirken aynı zamanda şirketlerinde çeviklik ve sürekli yenilik kültürünü de teşvik etmesi kritik önem taşıyor.
Hibrit mimariler hızla değişen iş gereksinimlerine uyum sağlamak için gereken esnekliği, güvenliği ve çevikliği sağladıkları için pek çok işletme için hızla uygulanabilecek ideal bir seçenek haline geliyor.
Günümüzde bulut teknolojileri kurumsal ana akım haline geldi. Buna karşın bulut olgunluğuna ulaşmış işletmeler, bulutun sağladığı rekabet avantajından en iyi şekilde faydalanıyor. Uzmanlar bulut olgunluğunun genellikle net bir iş amacı oluşturmak ve tek bir bulutla deneyim kazanmak için Bulut Mükemmellik Merkezi (CCoE) oluşturmakla başladığına inanıyor. Örneğin, işletmelerin bir bulut ortamında uzmanlaştıktan sonra belirli iş yükleri için diğer bulut sağlayıcılarını kullanmaya başlaması gerekiyor. Bu noktada nihai hedefin her bir bulut sağlayıcısının güçlü yönlerini iş süreçlerine entegre edebilmek olması gerekiyor.
FinOps, bulut bilişim altyapısı kullanımıyla ilişkili maliyetlerin yönetimi ve optimizasyonunu sağlamak için geliştirilen bir disiplini ifade ederken bulut FinOps ise işletmelerin bulut harcamalarını şeffaf ve etkili bir şekilde yönetmesi ve optimize etmesi için bir yönetişim ve stratejik çerçeve sunuyor.
İşletmelerde bütünsel bir FinOps stratejisi uygulayarak kurum genelinde bulut harcamalarının görünürlüğünü artırmak, gereksiz hizmetleri azaltmak ve gelecekteki bulut harcamalarını tahmin etmek, daha doğru planlamaya olanak tanıyor. Ayrıca etkili bir şekilde yürütülen FinOps stratejisi, bulut harcamalarının yatırım getirisini artırabiliyor ve beraberinde harcamalar için ihtiyaç duyulan finansmanı da sağlayabiliyor.
Üç büyük hiper ölçekleyici olan Amazon Web Services, Microsoft Azure ve Google Cloud Platform, son birkaç yılda büyük bir hızla büyüdü. Bu süreçte birçok işletme, uzaktan çalışma modelinin yarattığı artan talepleri karşılamak ve müşterilere iyileştirilmiş dijital deneyimler sunmak için dijital dönüşümlerini hızlandırdı. Ancak söz konusu işletmelerin pek çoğu, BT ve bulut yeteneklerine büyük yatırımlar yaptı. Bu sebeple kurumlar artık yeni iş yüklerini buluta taşımak yerine yaptıkları yatırımları optimize etmeye odaklanıyor.
Üç büyük hiper ölçekleyici ise şimdilerde işgücündeki şişkinliği telafi etmeye çalışıyor. Amazon ocak ayında duyurduğu 18.000 kişiye ek olarak kısa süre önce de 9.000 kişiyi daha işten çıkardı. Microsoft da ocak ayında 10.000 çalışanı işten çıkardı ve Google ise diğer maliyet düşürücü önlemlerin yanı sıra 12.000 çalışanı işten çıkardı. Görünen o ki teknoloji dünyasının üç devi büyüme konusunda biraz vites küçültmüş görünüyor.
İlgili Postlar
Bulut maliyet yönetimi nedir?
31 Eki 2024
Dijital DönüşümYapay zeka şeffaflığı nedir?
28 Eki 2024
Dijital Dönüşüm