Yapay zeka destekli algoritmaların içeriği temel alan hedefleme tekniklerinde kullanılmaya başlanması, dijital pazarlama dünyasında oyunun kurallarını baştan yazıyor. İnternet tarayıcılarında çerez kullanımına getirilen kısıtlamalar ve kişisel verilerin korunmasına yönelik uygulamaların bir sonucu olarak, hedef kitlelerine ulaşmak isteyen markaların önceliğinde içerik pazarlaması daha fazla yer almaya başlıyor.

Avrupa’daki Genel Veri Koruma Yönetmeliği (GDPR) ve ülkemizdeki Kişisel Verileri Koruma Kanunu (KVKK) gibi regülasyonlar nedeniyle kullanıcı verilerine eskisi kadar kolay erişemeyen dijital pazarlamacılar çıkış yolunu yapay zekadan destek alan içeriklerde arıyor.

İçerik stratejisini kurma, içerikleri oluşturma ve optimize etmek için yapay zekadan destek alan uygulamaları kullanmak, içerik zekası adı verilen yeni bir alan olarak tanımlanıyor.

Etkin içerik yönetimi nedir? Nasıl yapılır?

Bir markanın sahip olduğu dijital platformlarda hedef kitlesinin faydalanabileceği içerikleri oluşturma, yayımlama ve paylaşma süreçlerinin tamamı içerik yönetiminin alanına giriyor. Oluşturulacak içerikler; sosyal medya mecraları, web siteleri, e-postalar ya da mobil uygulamalar için hazırlanmış her türlü metni, görseli, video ve ses dosyalarını kapsıyor. Günümüzde içeriğe çok hızlı ulaşılması ve aynı hızla tüketilmesi nedeniyle güncel kalmak ve hedef kitleye uygun içerikleri üretmek için etkin bir içerik yönetim stratejisi belirlemek gerekiyor.

Etkin bir içerik yönetimi için hedef kitlenin dikkatini çekecek, yaratıcı ve faydalı bilgiler içeren içerikler oluşturulması gerekiyor. Dijital dünyadaki trendlere uygun bir şekilde hazırlanması gereken içeriklerin markaya ait ürün ve hizmetleri doğru anlatmasının yanı sıra şirket kültürünü de olumlu bir şekilde yansıtması önem taşıyor. 

Ayrıca arama motorlarında yapılan aramalarda rakip markaların arasından öne çıkmak için web’de paylaşılacak metinlerin arama motoru optimizasyonu (SEO) kurallarına uygun bir şekilde hazırlanmasına özen göstermek gerekiyor.

İçerik yönetimi süreci, içerikler paylaşıldıktan sonra kullanıcılardan gelen geri dönüşlerin analiz edilmesini de kapsıyor. Bu analizlerden elde edilen verilerle kullanıcıların en çok nelere ilgi gösterdiği ve en çok hangi tip içeriklerle etkileşime girdiği tespit edilerek yeni hazırlanacak içerikler buna göre şekillendiriliyor.

Yapay zeka ve otomatik metin üretimi

Yapay zekanın tekrar eden ve çerçevesi belirli işlerin dışında yaratıcılık gerektiren işlerde de kullanılmaya başlanması pek çok sektör için devrimsel bir dönüşümün başlangıcı olarak görülüyor. Yapay zeka teknolojisiyle hızlı ve kolay bir şekilde istenen konuda metin üretebilen servisler bunun en güzel örneklerinden biri olarak karşımıza çıkıyor.

Sadece konu başlığı ve anahtar kelimeler girildiğinde dakikalar içinde orijinal makaleler yazabilen bu servisler her geçen gün daha başarılı sonuçlar veriyor. Yapay zekanın yazdığı metinler halen profesyonel bir editörün düzenlemesine ihtiyaç duysa da yakın bir gelecekte bu müdahalelere de gerek kalmayacak gibi görünüyor.

Otomatik metin üretimi için yapay zekanın bir dalı olan yani Doğal Dil İşleme (Natural Language Processing - NLP) kullanılıyor. NLP, metni anlamlandırabilen ve dilbilgisi denetimi yapabilen sistemlerden oluşuyor. OpenAI tarafından geliştirilmiş olan GPT-3 modülü, yapay zeka ile içerik üretiminin en iyi örneklerinden biri olarak biliniyor.

İçerik üretim süreçlerinizi değiştirecek araçlar

İçerik üretim süreçlerinde kullanılabilecek araçlar dört ana başlık altında toplanabilir;

İçerik üretimi: Kendilerine verilen konu başlığı ve anahtar kelimeleri kullanarak yapay zeka ile metinler oluştururlar. Articoolo, Article Forge, INK for All, Copy Shark, Hyper Write, Write Sonic ve Jasper bu araçların en popülerleri olarak sayılabilir.

İçerik düzenleme ve optimizasyon: AI desteği, mevcut makalelerin başka sözcüklerle ifade edilmesine ve özetlenmesine yardımcı olabilir. Bu araçlar, gramer hatalarını düzeltmek ve kopya içerikten kaçınmak için kullanılabilir. Quillbot, Grammarly ve WordAI en bilinen optimizasyon araçları arasında yer alır.

İçerik kişiselleştirme: Şirketler sahip oldukları müşteri bilgileri veritabanını bir yapay zeka aracına aktararak her bir müşterinin demografik özelliklerine göre kişiselleştirilmiş mesajları çok kısa bir sürede hazırlayabilir. Örnek olarak; Concured, H2O, NeuroFlash ve e-Spirit gibi servisler sayılabilir. 

Metin madenciliği: Bu araçlarla bir markanın ürün ya da hizmetleri ile ilgili internette yapılan aramalarda en çok hangi konuların merak edildiği tespit edilerek içeriklerin optimizasyonu için kullanılabilir. Monkey Learn ve Semrush en başarılı araçlar arasında sayılabilir.

Yapay zeka destekli içerik üretim araçlarını kimler kullanabilir?

Yapay zeka destekli içerik üreten servisler oldukça basit bir arayüze sahip olduğu için ortalama bir internet kullanıcısı olan herkes tarafından kolay bir şekilde kullanılabiliyor. Bu servislerin basit bir websitesi sahibinden büyük dijital pazarlama ajanslarına kadar geniş bir yelpazede hedef kitlesi bulunuyor. Şirketlerin pazarlama departmanları da herhangi bir dış kaynak kullanmadan farklı mecralar için ihtiyaç duydukları içerikleri yapay zeka ile hızlıca oluşturabiliyor.

Yapay zeka destekli içerik üretimin avantajları

Yapay zeka ile kısa sürede istenen herhangi bir konuda çok sayıda içerik üretilebiliyor. Profesyonel bir editörün sıfırdan yazabileceği metin miktarının onlarca kat fazlası yapay zeka ile aynı sürede oluşturulabiliyor.

İçerik ihtiyaçları için ajanslar ya da bağımsız içerik üreticileri ile çalışan şirketler yapay zekanın bu görevi üstlenmesi sayesinde içerik oluşturma maliyetlerinden tasarruf etmiş oluyor.

Yapay zeka içerik üretirken internette konu ile en alakalı, en güncel ve en çok ilgi görmüş metinleri taradığı için ortaya çıkan metin de en güncel bilgileri içeriyor.

İçerik üretimi için yeterli bütçeye ya da insan gücüne sahip olmayanlar da küçük bir maliyetle istedikleri dilde metinler hazırlayabiliyor.  

Yapay zeka destekli içerik üretimin dezavantajları

Yapay zeka ile üretilen metinler her ne kadar büyük bir aşama kaydetmiş olsa da halen profesyonel bir editörün gözden geçirmesine ihtiyaç duyuyor.

İçerik üretilmesi istenen konuyla ilgili doğru anahtar kelimeler seçilmezse yapay zekanın ürettiği metinler istenen bağlamda olmayabiliyor ya da yeniden anahtar kelime araştırması yaparak sisteme girmek gerekebiliyor.

Yapay zeka ile içerik üreten servisler genellikle abonelik sistemi ya da kelime sayısı ile ücretlendirme modeliyle çalışıyor. Çok miktarda içeriğe ihtiyaç duyulması halinde maliyetlerin de artacağını göz önünde bulundurmak gerekiyor.