Esnek ağ tasarımı ile ağınızı güçlendirin

Esnek ağ tasarımı ile ağınızı güçlendirin

5 Nis 2021

2 dk okuma süresi

Ağ yapısının çeşitli dış faktörlere göre daha dayanıklı olmasını sağlayan esnek ağ tasarımı, bugün karşımıza yazılımla tanımlı ağlar, ağ sanallaştırması ve ağ fonksiyon sanallaştırması gibi uygulamalarda sıkça çıkıyor.

Esnek ağ tasarımı oluştururken dikkat edilmesi gerekenler

Esneklik, bir aksilikten veya başka bir zorluktan hızlı bir şekilde kurtulma yeteneği olarak tanımlanır. Bu bilgi ışığında, bilgisayar ağlarını çevresel faktörlere nasıl daha dayanıklı tasarlayabiliriz, yazımızda anlatıyoruz. Ayrıca ağ esnekliği değerlendirilirken dikkate alınması gereken faktörler ve işletmelerin ağ altyapılarını nasıl yedekleyebileceklerini de açıkladık.

Her şey bozulabilir

Esnek bir ağ tasarlamanın ilk adımı yönlendiriciler, anahtarlar, devreler, kablolar, güç bağlantıları ve hatta çapraz bağlantılar gibi her şeyin bozulabileceği gerçeğiyle yüzleşmektir. Bunu önlemek için düzenli ağ bakımı yapmak gerekir. Bu bakımlar, sistemleri uygun yazılım seviyelerinde tutar, güvenlik yamalarının uygulanmasına izin verir ve hatta gerekli durumlarda donanım bakımı veya değişimi anlamına gelir.

Çalışma saatleri

Ağ ekiplerinin bulundukları ortamın çalışma saatlerini, yani yoğunluk periyotlarını düşünmesi gerekir. Örneğin, bir ofis ağının çalışma saatleri dışında veya hafta sonları kullanıcıları olmayabilir. Bu tür bir ağ, normal saatlerde katı güvenilirlik ve kullanılabilirlik gereksinimlerine sahip olabilir, ancak bu saatlerde ihtiyaç duyulanlar diğer zamanlarda da korunabilir. Bir başka örnek ise veri merkezleri veya acil servisler gibi konumlardır. Buralarda sistemlerin 7/24 her tür yüke hazır biçimde çalışması gerekir. Sonuç olarak, bu ağlar için uygun bir tasarımın hem olası arızaları hem de bakım sırasında çalışma yeteneğini hesaba katması gerekir.

Sanallaştırma, bulut ve SaaS uygulamaları

Yukarıdaki konuların çözümü bulunduktan sonra, sanallaştırma, bulut ve SaaS uygulama paketlerinin etkisi düşünülmelidir. Örneğin bulut tabanlı uygulamalar BT'nin kontrolü dışında gibi görünse de aslında bu doğru değildir.

Uygulamalar, kullanıcılara nerede barındırıldıklarına bağlı olarak birbirinden önemli ölçüde farklı hizmet ihtiyacına sahip olabilirler. Örneğin bulut sistemleri için uygulamanın kullanıldığı bölgelere göre bakım yapmak gerekebilir. Bu konuyu değerlendirirken işletmelerin ve müşterilerinin bulut veya SaaS sağlayıcılarına nasıl bağlandıkları da önemlidir. Buradaki değişikliklere göre kullanım yoğunlukları değişebileceği gibi, bakım için ayrılan zamanın en az kullanıldığı periyoda göre belirlenmesi gerekebilir.

Güvenli uzak bağlantı

Ağ esnekliği konusunda yakın dönemde önem kazanan bir faktör de birçok kişinin evden ya da farklı konumdan çalışması ile kullanımı artan uzak bağlantılardır. Bunun için ağın gerekli kimlik doğrulamaları ve yetkilendirmeleri yapabilecek şekilde tasarlanması gerekir.

Tüm katmanlarda yedeklilik

Esnek ağın aynı zamanda dayanıklı (resilient) bir tasarıma sahip olması gerekir. Yedeklilik, bu noktada önemli bir direnç oluşturma aracıdır. Herhangi bir sorun yaşanması durumunda yedek ağlar devreye girerek çalışanların işlerini devam ettirebilmesini sağladığı gibi, iş sürekliliğinin de sekteye uğramasını önler.

Dayanıklı bir ağ için, işletmelerin altyapılarının tüm katmanlarında yedeklilik uygulaması gerekir.  Sürekli kullanılabilirlik gerektiren uygulamaların birden çok veri merkezine ve erişilebilirlik bölgesine dağıtılmasını sağlayan bir mimari, bu anlamda atılabilecek en iyi adımlardan birisidir. Bu, uygulamaların bakım sırasında da herhangi bir konumda çalışabilmesini mümkün kılar.

Yedeklilik için en önemli bileşenlerden birisi de ağ otomasyonudur. Ekipler, değişikliklerin insan hatasına açık olmamasını bu şekilde sağlayabilir.

İlgili Postlar

Uretken-yapay-zeka-dijital-donusumu-nasil-etkiliyor

Üretken yapay zekâ günümüzde dijital dönüşümü nasıl etkiliyor?

30 Eki 2024

Dijital Dönüşüm
Başarı Hikayeleri
Teknik Destek ‍
444 5INV
444 5 468 ‍
info@innova.com.tr