4 Nis 2023
3 dk okuma süresi
Pandemi süreci kurumları pek çok yönden etkiledi. İşletmeler operasyonlarını devam ettirebilmek için bulut tabanlı uzaktan erişim araçlarına yöneldi. Şirketlerin ölçeğinden bağımsız olarak yöneticiler, kendilerini siber güvenlik ve bulut veritabanı yönetimi ile ilgili pek çok tehdidin ortasında buldu. Bulut veritabanları, kullanıcılar tarafından hem olumlu hem olumsuz anlamda bir fırsat olarak değerlendirildi. Peki, işletmelerin bulut veritabanını korumak için neler yapması gerekiyor?
Sürecin değerlendirilmesi
Verilerin ve operasyonların çoğunun buluta aktarılması gerektiğinden pek çok işletme için bu süreç, faaliyetlerin bir parça yavaşlamasına yol açıyor. Kurumların böylesine önemli bir ticari hamleyi gerçekleştirmek için uygun önlemleri alması kritik önem taşıyor. Aksi halde iş süreçlerinde önemli aksamalar yaşanabiliyor.
Güvenliği dönüştürmeye hazırlanmak
Pandemi öncesinde pek çok işletme bulut üzerinde çalışma ve güvenliği sağlama noktasında denemeler yapıyordu. Ancak COVID-19 dönemiyle beraber işletmeler, uzaktan çalışmak ve güvenliği dönüştürmek zorunda kaldığı için farklı bir senaryo oluştu. Günümüzde tüm personeli evden çalışmaya göndermek ve sunucularda güvenli bağlantı sağlamak artık trend haline geldi. Bu sebeple kurumlar için geleneksel güvenlik çözümlerini dönüştürerek bulut güvenliğine yatırım yapmanın zamanı geldi.
Risklerin ve deneylerin zamanı değil
Bulut güvenliğine yatırım yapmanın tam zamanı ama fazla risk almanın veya denemeler yapmanın zamanı değil. Karar vericilerin, bilinen ve test edilmiş bulut güvenliği çözümlerini tercih etmesi gerekiyor. İşletmelerin çeşitli sebeplerle sıkıntı yaşadığı ve yeni bir bulut güvenlik teknolojisi nedeniyle verilerini kaybetme riski aldığı bir çözüm, bugünün dünyası için çözüm sayılmaz. Kurumlar, operasyonlarını işlevsellikten ödün vermeden yürütmek için daha iyi fırsatlar arama eğiliminde olduğundan, bilinen yollara başvurmak daha faydalı olacaktır.
Bulut sağlayıcısına güvenmek
İşletmeler için güvenilir bir bulut sağlayıcıyla çalışmak en önemli güvenlik önlemlerinin başında geliyor. Çoğu şirket, üçüncü taraf bulut hizmeti sağlayıcılarına yatırım yapıyor ama verilerine nasıl eriştikleri konusunda herhangi bir pazarlık yapmıyor. Kurumların halihazırda bir üçüncü taraf bulut hizmeti sağlayıcısıyla sözleşmesi varsa, burada yer alan hüküm ve koşullarını gözden geçirmeleri kritik önem taşıyor. Özellikle küçük işletmeler için sözleşme şartları riskli sonuçlar doğurabiliyor.
Hassas verileri kontrol etmek
Birçok işletme, hangi tür verileri bulut dışında tutmanın bulut sunucusunda tutmaktan daha iyi olduğunun farkında değildir. Bulut sunucularında tutulan gizli veriler, olası bir siber saldırıda büyük risk oluşturur. Herhangi bir veriyi kaybetmemek yöneticilerin sorumluluğundadır. Bu sebeple çalışanların hassas verilere nasıl ve ne zaman erişeceklerini belirlemek, riskin seviyesini düşürür.
Kimlik avı ve kötü amaçlı yazılımlara karşı güvenlik
Google'ın verilerine göre, Gmail’de günde 100 milyondan fazla kimlik avı e-postası engelleniyor. Spam, kimlik avı ve kötü amaçlı yazılım saldırıları, güvenlik noktasında zayıf işletmelere ve bireylere karşı uygulanıyor. Bu sebeple bulut veritabanlarını ve sistemlerini korumak için kurumların, sadece güvenlik çözümlerine güvenmeyip, çalışanlarını bilinçlendirecek eğitim ve atölyeler düzenlemesi gerekiyor.
Spam e-postalarla mücadele
Spam e-postalar, bilgisayara bulaşan kötü amaçlı yazılım ve virüslerin başlıca kaynaklarıdır. Bu tür e-postaları önlemek için şirketlerin aksiyon alması gerekir. Sadece işletmeler değil, bireyler bile bu tür e-postaların sakıncalarını araştırmalıdır. Spam e-postalarla mücadele etmek için tıpkı kimlik avı yazılımlarına karşı olduğu gibi kurumların ve çalışanların eğitilmeleri büyük önem taşır.
Google’ın gelişmiş koruma programı (APP)
Şirketlerin bulut tabanlı hale gelmeden önce alabileceği gelişmiş güvenlik önlemlerinden biri, Google'ın Gelişmiş Koruma Programı (Advanced Protect Program) olan APP'ye kaydolmaktır. APP, işletmenin kötü amaçlı yazılım veya kimlik avı saldırıları için tekrarlanan bir hedef olmasını engellemeyi amaçlar..
Proaktif izleme
Google platformları, kötü amaçlı yazılım ve kimlik avı saldırılarına yönelik proaktif izleme metotlarını uygular. E-posta tehditleri, kişi ve kurumların kolayca tuzağa düşürülebileceği zamanlarda sıklıkla ortaya çıkarlar. Google başta olmak üzere pek çok şirket, artan tehditler için önlem alarak mevcut zararlı yazılım çözümlerini düzenli olarak günceller. Uzaktan çalışanlarına güvenli erişim sağlamayı amaçlayan şirketler için bu tür önlemler hem bulut hem tarayıcı hem de e-posta servisleri için gelişmiş güvenlik sunar.
Gelecekteki gelişmeleri analiz etmek
Son olarak yöneticilerin, üçüncü taraf bulut sağlayıcılardan gelecekteki güncellemeleri ve iyileştirmeleri nasıl planladıklarına dair bilgi almaları gerekir. Güvenilir bir bulut sağlayıcısına sahip olmanın avantajlarından biri de işletmelerin artan ihtiyaçlarına göre sistemlerini sürekli güncellemeleridir. Üçüncü taraf bulut sağlayıcılarının yol haritasını bilmek ve hassasiyetlerinden emin olmak, işletmeleri olası risklerden önemli ölçüde koruyabilir.
İlgili Postlar
Bulut maliyet yönetimi nedir?
31 Eki 2024
Dijital DönüşümYapay zeka şeffaflığı nedir?
28 Eki 2024
Dijital DönüşümStratejik inovasyon nedir?
25 Eki 2024
Dijital Dönüşüm