Bir bulut depolama servisi seçmeden önce cevaplanması gereken sorular

Piyasada bulunan çok sayıda bulut depolama servisi alternatifi arasından en uygun olanına karar vermeden önce BT yöneticilerinin kendilerine sorması gereken bazı kritik sorular bulunuyor. İşletmelerin, buluttaki veri tabanlarının ve analitik araçlarının mevcut ihtiyaçlarını karşılayıp karşılamadığını dikkatle değerlendirmesi ve aynı zamanda maliyet, kullanım kolaylığı, performans ve esnekliği dengelemesi gerekiyor.

Analitik iş yükünüzü tek bir genel bulut sağlayıcısına, birden fazla bulut sağlayıcısına, şirket içindeki sunucunuza veya hibrit bir altyapıya taşımayı planlarken, seçeceğiniz çözümün maliyetlerinizi ve verimliliğinizi önemli ölçüde etkileyeceğini doğru hesaplamanız gerekiyor.

BT ekiplerinin bir bulut depolama servisine karar vermeden önce cevaplaması gereken bazı temel soruları aşağıda bulabilirsiniz.

Farklı ortamlarda çalışmaya uygun mu?

Bazı SaaS platformları tüm verilerin belirli bir buluta yüklenmesini gerektirir. Bu da müşteriyi tek bir çözüme hapsederek farklı bir bulut servisine geçme veya daha düşük maliyetli çözümleri tercih etme özgürlüğünü kısıtlar. Bir SaaS çözümü "buluta özgü" olarak etiketlenmişse, bu aslında "yalnızca bulut" anlamına gelebilir ve iş yüklerinin başka ortamlarda çalıştırılabilmesini engelleyebilir. Faturalama süreçlerini kolaylaştırdığı için bu bir avantaj olabilir ancak işletmeniz tek bir bulut dağıtımıyla sınırlı kalacaktır.

Verilerinizi her yerde kullanabilecek misiniz?

Harici veri kullanımı giderek yaygınlaşıyor ancak analitik çözümleri, iş yüklerini ve veri depolamayı nasıl yönettikleri konusunda büyük farklılıklar gösterebiliyor. İşletmeler verilere hem veri tabanı içinden hem de dışından erişebilmek isterler. Benzer şekilde veri tabanına yüklenmemiş olsa bile kullanıcıların daha fazla veriye erişebilmesini de tercih edebilirler.

Verileri veri tabanına yüklemek için harcayacağınız zaman ve verileriniz bulutta depolanırken ödeyeceğiniz para miktarı, rekabette öne çıkabilmeniz için kritik öneme sahiptir. Bu nedenle tüm verileri tek bir veri tabanı türünde depolamak hatalı olacaktır.

Kullanacağınız bulut servisi esneklik sunuyor mu?

Bulutta gerçekleştirdiğiniz sorgularınız yavaş çalışmaya başladığında çoğu bulut tabanlı platform daha yüksek işlem gücü sunabilmek için sisteme daha fazla düğüm ekler. Bununla birlikte yavaşlamanın birden fazla sebebi olabilir. Veri tabanından düzenli olarak çekilen raporlar, fazla ilgi gören bir pazarlama kampanyası ya da kötü yazılmış bir sorgu nedeniyle dönemsel yavaşlamalar yaşanabilir. Bu nedenle sorguları hızlandırmak için hangi seçeneklerin mevcut olduğunu anlamak önemlidir.

Seçeceğiniz bulut servisinde; paralel mimari, düğüm ölçeklendirme, iş yükü yönetimi ve sorgu optimizasyonu gibi özelliklerin sunulduğundan emin olun.

Farklı analitik kullanıcı rollerini destekliyor mu?

Bulut depolama popüler hale geldikçe, farklı kullanıcılardan (iş kullanıcıları, analistler, veri bilimcileri) gelen çok çeşitli taleplerle karşılaşabilirsiniz. Sunulan analitik işlevlerin derinliğini her zaman göz önünde bulundurmalısınız. Bu işlevler aşağıdakileri içerebilir:

Zaman serileri: SQL fonksiyonları, belirli zaman aralıklarında kaydedilen verileri günlük olarak kaydetmek için veri tabanına yerleştirilmiştir.

Jeo-uzamsal: SQL fonksiyonları enlem, boylam ve yüksekliğe dayanır.

Makine öğrenimi: Makine öğrenimi modellerini eğitme, yönetme ve dağıtma yeteneği.

Alternatif çerçeveler: Veri bilimi ve SQL dışındaki ek diller için destek.

Maliyetleri kontrol altında tutmanıza yardımcı oluyor mu?

Analitiği buluta taşırken, harcamalar hızla kontrolden çıkabilir ve işletmeler uzun vadeli sözleşmelere kilitlenebilir. Seçeceğiniz servisin, kullanıcıların kullanmadıkları zamanlarda işlemlerini azaltmalarına izin verdiğinden ve ay sonunda sürprizlerle karşılaşmamak için harcamalara net sınırlar koyabileceğinizden emin olun.

BT ekipleri, uzun süreli karmaşık sorgularda ya da sisteme aynı anda çok sayıda eş zamanlı iş yükü geldiğinde veri tabanının otomatik olarak nasıl ölçeklendiğini iyi bilmelidir. Veri tabanı otomatik olarak ekstra düğümler açıyorsa, bu ek düğümler aylık faturanıza yansıyacaktır.

Paylaşılan depolamaya sahip olma yeteneği de kritiktir çünkü bu, birden fazla ekibin aynı verileri kopyalama yapmadan kullanmasına olanak tanır. Daha fazla kopya daha fazla depolama alanı yani daha fazla maliyet anlamına gelir. Son olarak, birçok sağlayıcı, platformlarından çıkarılan veriler için megabayt başına bir çıkış ücreti alır. Verileri geri almak için sizden ücret talep eden platformlara karşı dikkatli olun.

Gerçekçi olmak gerekirse iş dünyası, teknoloji, tüketici beklentileri ve düzenleyici kurallar o kadar hızlı değişiyor ki, kimse geleceğin analitik ve depolama gereksinimlerini tam olarak tahmin edemiyor. Bugün verileri buluta taşımayı, yarın tekrar şirket içine taşımayı ve bazen her ikisini de aynı anda kullanmayı isteyebiliriz. İşte tam da bu nedenle seçtiğiniz veri tabanı esnek, ölçeklenebilir ve geleceğe hazır olmalıdır.