3 Kas 2014
3 dk okuma süresi
Her geçen gün daha da büyüyen, karmaşık ve kalabalık hale gelen şehirlerin elektrik, doğal gaz, su, ulaşım ve iletişim şebekelerinin doğru ve etkin yönetimi için bilgi ve iletişim teknolojilerini kullanan akıllı şebekeler, akıllı çözümlerin tipik örneklerini oluşturuyor. Her alanda akıllı çözümlerin hayata geçirildiği şehirler ise 'Akıllı Şehir' olarak adlandırılıyor...
Yakın zamanlı araştırmalar küresel GSYH’nin %80’inin şehirlerde oluştuğunu gösteriyor. Şehirler, sundukları ekonomik, sosyal ve kültürel imkânlarla cazibe merkezleri haline geliyorlar. Diğer yandan hızlı kentleşme ile birlikte ortaya çıkan iklim değişikliği ve doğal kaynakların hızlı tüketimine ilişkin sorunlar, yeni şehircilik anlayışının çözüm bulması gereken ana konuları arasına girmiş bulunuyor. Şehir yaşamını kolaylaştıran farklı sahalarda ‘akıllı çözümler’ geliştiren ve bunları başarı ile uygulamaya başlayan şehircilik örnekleri, yeni bir çağın, ‘Akıllı Şehirler’ çağının başlamak üzere olduğunun işaretlerini veriyorlar…
Şehirleri akıllı hale getiren, akıllı çözümleri ele alan, bir dizi blog yazımı sizlerle paylaşmak istiyorum. Dizinin bu ilk yazısında, akıllı çözümlere ihtiyaç duyulan alanları ve akıllı çözümlere güzel bir örnek olması bakımından akıllı elektrik şebekelerini ele almak istiyorum.
Akıllı Enerji, Akıllı Bina, Akıllı Ulaşım, Akıllı Teknoloji, Akıllı Sağlık Hizmetleri, Akıllı Altyapı, Akıllı Yönetişim ve tüm bu akıllı çözümleri benimseyip kullanacak Akıllı Şehirli, şehirlerin akıllı olarak nitelendirilebilmesi için başlıca kriterler olarak sayılıyor.
Akıllı çözümler günümüz dünyasında hayatın her alanında giderek daha fazla önem kazanıyor. Ülkelerin, kentlerin can damarları diyebileceğimiz enerji, ulaşım, atık su, temiz alanlarındaki akıllı çözümlerin önemi her geçen gün daha fazla fark ediliyor. Kaynakların tüketildikleri yerlerden alınan bilgiyi yorumlayarak, kaynak tüketimini optimize etmeye çalışan akıllı çözümler, tüketicilerin kaynak kullanımları hakkında daha fazla bilgi sahibi olmalarını ve tüketimlerini azaltmalarını sağlamayı hedefliyor. Bunun sonucu olarak, işletme maliyetleri düşüyor, mevcut altyapının yaşam süresi artıyor ve vatandaşların hayatı kolaylaştırılmış, daha yaşanabilir bir ortam sunulmuş oluyor.
Bir kentin, akıllı şehir olarak nitelendirilebilmesi için, başlıca 8 alanın tümünde veya çoğunda şehirlerin sorunlarının çözümü için bilgi ve iletişim teknolojileri kullanılarak akıllı çözümlerin geliştirilmesi ve şehir halkının bu çözümleri bir yaşam biçimi olarak benimseyip kullanmaları gerekiyor.
Akıllı Enerji, Akıllı Bina, Akıllı Ulaşım, Akıllı Teknoloji, Akıllı Sağlık Hizmetleri, Akıllı Altyapı, Akıllı Yönetişim ve tüm bu akıllı çözümleri benimseyip kullanacak Akıllı Şehirli, şehirlerin akıllı olarak nitelendirilebilmesi için başlıca kriterler olarak sayılıyor.
Araştırma şirketi Frost & Sullivan’ın raporuna göre, 2025 yılına kadar 26’dan fazla akıllı şehir olacağı tahmin ediliyor. Akıllı şehir kriteri olarak sayılan alanların çoğunda olmasa dahi birkaçında birden yatırım yapan şehirler ise ‘sürdürülebilir şehir’ (sustainable city) olarak adlandırılıyor. Türkiye’den bu rapora giren 8 şehrin (İstanbul, Bursa, Ankara, Eskişehir, İzmir, Denizli, Antalya ve Adana), sürdürülebilir şehir seviyesinde olacağı öngörülüyor.
Akıllı şehir dedik… Akıllı çözüm dedik… Sürdürülebilir şehir dedik… Konunun daha anlaşılır olabilmesi için akıllı çözüm alanlarından olan Akıllı Enerji ve Akıllı Altyapı alanlarını kapsayan bir örnekle açıklık getirmeye çalışalım:
Akıllı çözümlere bir örnek: ‘akıllı elektrik şebekesi’
Akıllı çözümlerin en tipik örneklerini, her geçen gün daha da büyüyen, karmaşık ve kalabalık hale gelen şehirlerin enerji ve altyapı sistemlerinin bilgi ve iletişim teknolojileri kullanılarak doğru ve etkin yönetiminin sağlayan akıllı çözümler oluşturuyor. Elektrik, doğal gaz, temiz su, atık su, ulaşım ve iletişim şebekelerinin her birinde akıllı şebeke ihtiyacından söz edilebilir.
Halihazırda yılda 12 defa okuma yapılan elektrik sayaçlarının, makineler arası iletişim sağlayan M2M (machine to machine) teknolojisine sahip olması durumunda, uzaktan yapılacak anlık okumalarla yılda 35.000 defa okunacağı öngörülüyor. İşletmeci açısından bakıldığında, şebekeyi doğru planlamak ve yapılandırmak, şebekede oluşabilecek dönemsel talep dalgalanmalarına önceden hazırlanabilmek, şebeke üzerindeki yükü dengeli ve etkin bir şekilde dağıtmak büyük bir önem taşıyor. Akıllı şebekeler, işletmecilere her geçen gün artan verileri kolayca değerlendirme, yönetme ve anlık durum analizi yapma imkanı veriyor. Akıllı şebekelerin işletmeciler açısından daha yüksek müşteri memnuniyetine ulaşma, hizmet kesintilerini önleme gibi değerli avantajları da söz konusu.
Akıllı şebekelerin dağıtımdan tüketime, tüm aşama ve katmanları önceden tahmin edilebilir, planlanabilir. Şebekede çıkması muhtemel sorunlar önceden fark edilerek, sorun ortaya çıkmadan önce çözülebilir. Verilerin analizi sayesinde yapılacak doğru, dengeli planlama sayesinde de şebeke üzerinde kayıp ve kaçak oranları en aza indirgenir. Uzaktan ölçüm ve yönetim olanakları sayesinde şebeke bakım ve onarım maliyetleri en düşük seviyede tutulur.
Akıllı elektrik şebekesi, tüketiciler açısından ise tüketim miktarını anlık olarak görebilmeyi; en uygun saat dilimlerini ve tarifeleri seçme imkanı sunarak faturada kontrolü sağlamayı mümkün kılıyor.
Akıllı şebekeler, geleceğin daha sürdürülebilir, yaşanabilir, çevreci şehirlerinin olmazsa olmaz niteliğindeki temel yapı taşları arasında yer alıyorlar. Gerek nihai tüketicilere, gerekse işletmecilere büyük avantajlar sağlayan akıllı şebekeler konusunda halen dünya çapında birçok çalışma yürütülüyor. Bir sonraki blog yazımda, ülkeler için önemi her geçen gün daha da artan akıllı şehir uygulama örneklerine değineceğim.
İlgili Postlar
Bulut maliyet yönetimi nedir?
31 Eki 2024
Dijital DönüşümYapay zeka şeffaflığı nedir?
28 Eki 2024
Dijital Dönüşüm