Agile (çevik) proje yönetimi işinize ne katabilir?

Agile (çevik) proje yönetimi işinize ne katabilir?

12 Nis 2021

3 dk okuma süresi

Agile (çevik) proje yönetimi son dönemde birçok kurumun uygulamaya geçirmek istediği çalışma biçimlerinden birisi olarak dikkat çekiyor.

Adım adım proje yönetimi yöntemleri 1957'den beri tartışılıyor. Çevik proje yönetimi konusunda ilk derinlemesine tartışma ise 1970'lerde, kapsamlı yazılım sistemlerinin geliştirilmesi üzerine bir tez çalışması yayınlayan Winston Royce tarafından başlatıldı. Yazılım geliştirmeye yinelemeli bir yaklaşım için 12 temel ilke sıralayan “Çevik Manifesto” ise geliştirme yöntemlerini tartışmak için bir araya gelen 17 geliştirici tarafından 2001 yılında yayınlandı. Bu ilkeler, bugün bile geçerliliğini koruyan çevik proje yönetiminin temelini oluşturuyor.

Çevik proje yönetimi nedir?

'Çevik' kelimesi, aslında proje yönetimi alanından gelir ve bunun bir yöntemini tanımlar. Proje yönetimindeki kısa geliştirme döngüsüne verilen ve hızlı koşu türü olarak da bilinen 'sprint' gibi, agile, yani çevik kavramı da bir ürün veya hizmetin geliştirilmesinde sürekli iyileştirme sağlamayı amaçlıyor.

{module|IlgiliYazi}

Çevik proje yönetimi işinize ne fayda sağlar?

Çevik proje yönetimi, özellikle kurumların daha küçük ekiplerle daha seri çalışabilmek istemesi sebebiyle, son derece popüler hale geldi. Çevik proje yönetimi metodolojisinin proje ekipleri, proje yöneticileri, müşteriler ve paydaşlar için sunduğu avantajlardan başlıcalarını şu şekilde sıralayabiliriz:

Daha hızlı çözüm teslimi

Kaynakları en aza indirerek daha az israf

Daha fazla esneklik ve uyarlanabilirlik

Daha güçlü odaklanma sayesinde artan başarı şansı

Daha hızlı yanıt süreleri

Sorunların ve hataların daha hızlı belirlenmesi

Optimize edilmiş geliştirme süreci

Daha net çerçeve

Optimal proje kontrolü

Özel müşteri ihtiyaçlarına daha fazla odaklanma

Daha fazla iş birliği ve geri bildirim

Agile yaklaşımı her proje için geçerli mi?

Elbette çevik yaklaşım her proje için aynı ölçüde uygun değil.  Çevik yaklaşım; geliştiricilere, proje ekiplerine ve müşteri hedeflerine odaklanır, ancak son kullanıcı deneyimine yönelik odağı tartışmalıdır. Sadece net beklentiler ve ihtiyaçlar belirlendiği takdirde etkili olabilir. Öte yandan gerektirdiği esnek süreçler nedeniyle, büyük ve geleneksel şirketlerde uygulanması da zor olabilir.

{module|IlgiliYazilar}

Neden çevik olmalısınız?

Çevik proje yönetimi yaklaşımı, sorunlara ve hatalara daha hızlı tepki verebilmek için yazılım geliştirme sürecini standartlaştırmayı ve iyileştirmeyi amaçlayarak ortaya çıktı. Geleneksel proje yönetimi yaklaşımının aksine, çevik yaklaşım; geliştiricilerin ve ekiplerin tekrarlı ve etkileşimli sprintler aracılığıyla daha iyi bir ürün sunmasını sağlıyor. Müşteri beklentileri arttıkça, bir projeyi yürütmek için en iyi metodolojiyi bilen ve uygulayan proje yöneticileriyle çalışmak da giderek daha önemli hale geliyor.

Geleneksel ve hantal proje yönetimi yöntemleri, genellikle tüm ekibin, projenin her aşamasında toplantılar için bir araya gelmesini ve her proje hedefini tartışmasını gerektiriyor. Öte yandan çevik yaklaşımda, çok özel hedeflerin üstesinden gelmek için düzenli aralıklarla bir araya gelen daha küçük, daha odaklı ekipler söz konusu. Bu sayede, ortaya konulan kısa vadeli değişiklikler daha hızlı uygulanabiliyor. Ekiplerin daha çevik, daha esnek ve daha verimli çalışması, müşteri tarafından belirlenen hedeflere ulaşma olasılığını artırıyor.

Çeviklik ilkesi, ekipleri bağımsız süreçlerin hızlı bir şekilde tekrarlanmasını, sorunların izole edilmesini ve belirli hedeflere ulaşılmasını sağlayan bir mekanizma ile donatıyor. Bu yaklaşım, hangi hedeflerin kaçırıldığını anlayabilmek için bir proje aşamasının sonunu beklemekten daha verimli kabul ediliyor.

Çevik Manifestonun 12 ilkesi

1. Müşteri memnuniyeti her zaman birinci önceliktir, hızlı ve sürekli dağıtımla elde edilir.

2. Müşteriye rekabet avantajı sağlamak için değişen çerçeve koşulları, geliştirme sürecinin her aşamasına dahil edilir.

3. Bir ürün veya hizmet daha hızlı teslim edilir.

4. Paydaşlar ve geliştiriciler günlük düzende, birbirlerine yakın bir şekilde çalışırlar.

5. Tüm paydaşlar ve ekip üyeleri, optimum proje sonuçlarını sağlamak için her zaman motive olmaya devam eder. Ekipler, gerekli tüm araçlarla desteklenir. Ek olarak, proje hedeflerine ulaşılacağına dair sürekli güven tazelenir.

6. Yüz yüze görüşmeler, projenin başarısını sağlamanın en verimli ve etkili şeklidir.

7. Başarının nihai ölçütü, tamamlanmış, çalışan bir üründür.

8. Sürdürülebilir kalkınma, geliştirme ekiplerinin ve paydaşların sürekli hızlı kalmasını sağlayan çevik süreçlerle sağlanır.

9. Çeviklik, teknik mükemmellik ve uygun tasarıma odaklanılarak artırılır.

10. Sadelik temel bir unsurdur.

11. Kendi kendini organize eden ekiplerin en iyi mimarileri ve tasarımları geliştirme olasılığı çok yüksektir ve büyük olasılıkla gereksinimleri karşılar.

12. Ekipler işlerini düzenli aralıklarla gözden geçirir ve ince ayarlar yaparak verimliliği artırır.

Çeviklik ilkesi, aslında yazılım endüstrisinde doğmuş olsa da birçok endüstri, artık ürün ve hizmetlerinin geliştirilmesi için çevik ilkeyi benimsiyor. Bunun başlıca sebebi, bu yöntemin iş birlikçi ve verimlilik artırıcı doğasıdır. Son yıllarda pazarlama, inşaat, eğitim ve finans alanları çevik ilkeleri benimseyerek çalışıyor.

İlgili Postlar

Uretken-yapay-zeka-dijital-donusumu-nasil-etkiliyor

Üretken yapay zekâ günümüzde dijital dönüşümü nasıl etkiliyor?

30 Eki 2024

Dijital Dönüşüm
Başarı Hikayeleri
Teknik Destek ‍
444 5INV
444 5 468 ‍
info@innova.com.tr