Ağ yönetiminde birçok yaklaşımı eş zamanlı benimsemenin önemi

Ağ yönetiminde birçok yaklaşımı eş zamanlı benimsemenin önemi

5 Ağu 2021

3 dk okuma süresi

Güvenlik politikaları, optimum hizmet seviyeleri, yapılandırma değişiklikleri ve hatta maliyet kontrol önlemlerinin tümü farklı ağ yönetimi türlerini kapsar. Ağ yönetimi, kurumsal operasyonları güvenceye almak, optimize etmek ve sürdürmek için tutarlı bir çaba gerektiren çok yönlü bir disiplindir; kapsamlı bir BT yönetimi stratejisini oluşturan tüm unsurları anlamakla başlar.

Ağ yönetimi, bir kuruluşun kablolu ve kablosuz altyapısını yönetme sürecidir ve donanımın çalıştığından emin olmaktan daha fazlasını gerektirir. Uluslararası Standartlar Teşkilatı (ISO), BT kuruluşlarının ağ yönetimi programlarında ele almaları gereken beş temel unsuru ana hatlarıyla açıklamaktadır. Bu operasyonel alanlar hata yönetimi, konfigürasyon yönetimi, muhasebe yönetimi, performans yönetimi ve güvenlik yönetimidir.

Her ağ yönetimi alt disiplini birkaç operasyonel unsuru içerir. Farklı ağ yönetimi türlerinin içeriklerine daha yakından bakalım:

Hata yönetimi

Hata yönetimi birçok yönden ISO ağ yönetimi modelinin en temel alanıdır çünkü tüm altyapının operasyonlarını sürdürme yeteneğini ele alır. Hata yönetimi, ağ işlemlerini engelleyebilecek hataları tespit etmek, onarmak ve belgelemek için bir teknoloji ve süreç kombinasyonu uygular.

Basit Ağ Yönetimi Protokolü (SNMP) hizmetleri, sorunları tanımlamak ve BT yöneticilerini uyarmak için yaygın olarak kullanılır. Bu araçlar aynı zamanda BT yöneticilerinin eğilimler için analiz edebilecekleri sorunları raporlar ve kaydeder. Bu da ağ performansını iyileştirmek için ele alınabilecek uzun vadeli konular hakkında önemli içgörüler sağlayabilir.

Yapılandırma yönetimi

Yapılandırma yönetimi yönlendiricilerin, anahtarların, sunucuların veya diğer ağ ekipmanlarının ilk kurulumundan ibaret değildir. Sistem konfigürasyonundaki herhangi bir değişikliğin sürekli takibini de kapsar. Yapılandırma sorunları kesintilerin ana nedenlerinden biri olduğundan, kurumların yapılandırma yönetiminin her yönünü ele almak için etkili araçlara sahip olmaları gerekir.

Yapılandırma yönetiminin önemli bir bölümü, ağ donanımı ve yazılımı ile ilgili meydana gelen herhangi bir yapılandırma ayarlamasının izlenmesini ve kaydedilmesini içerir. Örneğin, yeni bir ağ arayüzünün ne zaman kurulduğunu veya bir işletim sisteminin yenilendiğinin belgelenmesini gerektirir. Ağ yöneticileri bu değişiklikleri manuel olarak kaydedebilse de, manuel izleme külfetli ve kaynakların verimsiz kullanımına sebep olabilir. Bu nedenle birçok kurum bu görevleri teknolojik araçlarla gerçekleştirir.

Muhasebe yönetimi

Muhasebe yönetimi, tüm ağ kullanım bilgilerini belgeler. Muhasebe yönetimi, farklı departmanların ve iş kollarının ağ kullanımlarını takip eder. Birden fazla departmanı olmayan daha küçük kuruluşlar için gerekli olmayan bu yönetim yaklaşımı, orta ve büyük ölçekli tüm özel ve devlet kurumları tarafından kullanılmalıdır. Bu bilgiler maliyet yönetimi için çok önemlidir. Bir yapılandırma sorununun veya başka bir hatanın neden olabileceği verimsizlikleri gösteren eğilimlerin fark edilmesini sağlar. Daha büyük kuruluşlar için hangi birimlerin ve kullanıcıların bant genişliğini tükettiğinin belgelenmesi, ağın iş operasyonlarıyla olan ilişkisini doğrulamak için kullanılır.

Performans yönetimi

Performans yönetimi, optimum iş operasyonlarını desteklemek için ağda kabul edilebilir hizmet seviyelerini tahsis etmeyi amaçlar. Performans yönetiminin en büyük bileşeni, sürekli ve tutarlı bir temelde ağ hizmeti kalitesine ilişkin istatistikler toplamaktır. Ağ izleme araçları, ağ trafiğinin pasif izlenmesi veya sentetik testler uygulanması yoluyla bir dizi performans verilerini toplar ve ardından bu bilgileri performans izleme uygulamalarına aktarır. Performans izleme, bağlantı kullanımı, paket kaybı oranları ve ağ yanıt süreleri gibi ölçümlerle ilgili istatistikleri derler ve analiz eder.

Bu veriler, hizmet kalitesi kabul edilebilir değerlerin altına düştüğünde veya aştığında ağ yöneticilerini uyaran bir SNMP yönetim sistemine beslenebilir. Uyarı yorgunluğu, ağ yöneticilerinin bazen önemli arıza göstergelerini kaçırmalarına sebep olabilirken, ağ yönetim sistemleri bu ayıklama sürecini otomasyona bağlar. Birden çok kaynaktan gelen ağ performansı verilerini, uygulama performans verileri gibi diğer BT verileriyle ilişkilendirerek uyarı yorgunluğunu azaltmaya yardımcı olur.

Güvenlik yönetimi

Güvenlik yönetimi, sürekli veri toplanmasını ve analiz edilmesini gerektiren çok katmanlı bir ağ yönetimi disiplinidir. Güvenlik yönetimi şemsiyesi altındaki görevler arasında ağ kimlik doğrulaması, yetkilendirme ve denetim bulunur. Çoğu güvenlik yönetimi hizmeti, ağ güvenlik duvarı yapılandırması ve yönetimi, güvenlik açığı yönetimi, izinsiz giriş algılama sistemleri ve birleşik tehdit yönetimi gibi temel yetenekler içerir. Kurumlar, ağ güvenliği politikalarını belirlemek ve uygulamak için bu araçları kullanabilir.

Son yıllarda BT organizasyonunun içindeki ve dışındaki profesyoneller güvenliğin kurumsal operasyonlar için ne kadar önemli olduğunu anlamaya başladı. Bir güvenlik ihlali veri kaybına neden olabilir ve potansiyel olarak ağı kesintiye uğratabilir. Ağ güvenliği yönetiminin birincil amacı, yalnızca yetkili kullanıcıların ve cihazların yetkilendirildikleri ağ kaynaklarına erişebilmelerini sağlamaktır. Ağları kötü amaçlı yazılım veya zararlı kod içerdiği belirlenen yetkisiz kullanıcılar veya cihazlara karşı korur. Güvenlik yönetimi yazılımındaki rol tabanlı bir bileşen, kullanıcıların iş işlevlerine bağlı olarak belirli kaynaklara erişmeleri gerekip gerekmediğini de saptayabilir.

İlgili Postlar

Uretken-yapay-zeka-dijital-donusumu-nasil-etkiliyor

Üretken yapay zekâ günümüzde dijital dönüşümü nasıl etkiliyor?

30 Eki 2024

Dijital Dönüşüm
Başarı Hikayeleri
Teknik Destek ‍
444 5INV
444 5 468 ‍
info@innova.com.tr