2024'te üretken yapay zekâda bizi neler bekliyor?

Son yıllarda yapay zekâ konusunda elde edilen başarılar sayesinde bu teknolojinin pek çok sektörde farklı uygulamaları hızla yaygınlaşıyor. 2024’te de bu eğilimin devam edeceği ve hem sağlayıcıların hem de yapay zekâdan yararlanan kurumların arasındaki rekabetin daha da yoğunlaşacağı öngörülüyor.  

Üretken yapay zekâ iş süreçlerini otomatikleştirerek verimliliği artırmanın yanında personelin daha stratejik görevlere odaklanmasına imkân tanıyor. Ayrıca gelişmiş dil modelleri aracılığıyla doğal dilde etkileşim sağlama ve karmaşık görevleri gerçekleştirme yeteneği, işletmelerin müşteri hizmetlerinden veri analizine kadar üretken yapay zekâyı geniş bir yelpazede kullanılmasını mümkün kılıyor. Üretken yapay zekâ ayrıca hızlı kararlar alınmasını, iş akışlarının optimize edilmesini ve inovasyonu teşvik ediyor. Bu sayede kurumlar rekabet avantajı elde ederek değişen pazar koşullarına daha çabuk uyum sağlayabiliyor.

Birkaç yıl içinde yapay zekâ teknolojisinin nereye varacağı henüz tam olarak bilinmese de 2024’te üretken yapay zekâ alanında neler yaşanacağına dair bazı önemli öngörüler mevcut.

Çok modlu yapay zekâ üretkenlik düzeyini değiştirecek

Görüntü, ses ve video gibi çeşitli veri türleri üzerinde eş zamanlı olarak çalışabilen ve bu veriler arasında etkileşim kurabilen çok modlu yapay zekâ daha kapsamlı ve zengin anlam çıkarımını mümkün kılıyor. Çok modlu yapay zekâ uygulamaları bir fotoğraf üzerindeki metni okuyabiliyor, sesli bir açıklamayı analiz edebiliyor ve bu bilgileri bir araya getirerek daha derinlemesine anlamlar çıkarabiliyor. Sorgulamalara yanıt verirken de birden fazla veri türünü değerlendiren çok modlu yapay zekâ görsel, işitsel ya da her iki biçimi de bir araya getirerek anlatım yapabiliyor.

Günümüzde pek çok şirket çok modlu yapay zekâ çalışmaları yapıyor. Kısa süre önce tanıtılan çok modlu yapay zekâ girişimi Google Gemini'a alternatif olarak 2024’te çok sayıda yeni girişimin ortaya çıkması bekleniyor.

Üretken yapay zekâ modellerinin birden fazla girdi türünü aynı anda işlemesine olanak sağlamak, bağlamsal açıdan çok daha bilinçli, önemli ölçüde iyileştirilmiş yanıtlar sağlıyor. Örneğin bir PDF, tablo veya grafikle etkileşim kurma yeteneğinin iş dünyasına büyük katkı yapacağı tahmin ediliyor. Ayrıca mühendislik ve sağlık gibi alanlarda çok modlu yapay zekânın etkisinin çok daha hayati olma potansiyeli bulunuyor. 

Açık kaynak üretken yapay zekâ daha geniş çapta benimsenecek

Üretken yapay zekadan yararlanmak isteyen pek çok işletme bunun için geniş dil modellerinden (LLM) faydalanıyor. Kurumlar kontrol ve şeffaflık sağlamanın yanında kendi verilerini birleştirerek açık kaynak modellerini özelleştirme yeteneği istiyor. Uzun vadede üretken yapay zekâ çözümleri performans açısından birbirine çok yakın hale gelecek olsa da kullandıkları veriler ve eğitim setleri onları birbirinden ayırıyor. Veriler işletmeler için en büyük ve en önemli fark yaratan unsur halini alıyor.

2024 sorumlu yapay zekânın yılı olacak

Bazı büyük şirketlerde sorumluluk ve yapay zekâ etiği odaklı yeni iş birimleri kuruluyor. 2024'te sorumlu yapay zekâ protokollerinin standart hale gelmesi bekleniyor. Bunun yanı sıra bu süreçte yönetişim ve güvene odaklanan en iyi uygulamaların yaygınlaşması öngörülüyor. Ancak bu alanda çözülmesi gereken bazı önemli konular bulunuyor. Birçok işletme sorumlu yapay zekâyı nasıl ele alacakları konusuna halen çözüm arıyor. Bu yaklaşım ürün ya da hizmetler bazında mı ele alınmalı yoksa şirket kültürüne mi entegre edilmeli sorusunun henüz kesin bir cevabı bulunmuyor.  

Yapay zekâ düzenlemeleri

2024’ün yapay zekâyı global düzeyde yönetecek net yasaların belirleneceği bir yıl olması bekleniyor. Günümüzde AB Yapay Zekâ Yasası yürürlükte olsa da yeni düzenlemelerin hızla geleceği tahmin ediliyor. Kurumlar, üretkenlik ve verimlilik kazanımlarını güvenlik kaygılarıyla dengelerken yapay zekâya yönelik regülasyonlara uyum sağlamaları büyük önem taşıyor.